neden parantez yazılır yuce ALLAH yazmayı mı unutmustur da sız tamamlıyorsunuz. biz o kitabı en mukemmel şekilde indirdik diyen bir ilah diger tarafta hayır bole daha mukemmel dıyen ınsancıklar.
edit: yazım yanlısı.
anlatma sadedindedir zira Allah in kelamini anlayabilmek kolay olmasa gerek ha anlayanlar ayarlariyla oynamayalim diyebilir ama avam icin aciklama yapilmasi da sarttir.
benim kanaatim -şimdi orhan bey itiraz edecek- bilerek yapılmıştır. tahrif edildiğini düşündüğüm bir kitabın rahatça şekillendirilebilmesi için. pek çok yerde onlar, bunlar, şunlar gibi ifadeler de vardır. özellikle gerçek özneler çıkartılarak içine rahatça yahudiler, hristiyanlar ne bilim neler diye yazabilmek için bırakılmış boşluklardır. her devirde ne gerekiyorsa içine o yazılabilir. böylece istediğiniz gibi oynabilirsiniz. istediğiniz gibi ötekileştirebilirsiniz. çünkü gerçek öznenin ne olduğu belli değildir.
soru: yüce allah bu özneleri neden açıkça belirtmemiştir ??
Türkçenin arapçaya göre son derece yetersiz bir dil olması(Şu anda kullandığımız Türkçe,Osmanlı Türkçesini kastetmiyorum tabiikide) sebebiyle bu tarz düzenlemelere meal yazılırken ihtiyaç duyulmaktadır zannımca. Pek muhterem kemal paşamızın zamanında yapmış olduğu lisan inkılabı sebebiyle Kur'an dan hiçbirşey anlamadığımızdan bu tip sıkıntılar başgöstermektedir. Çocuk yaşımdan beri sorgulamaktayım hala daha da sorguluyorum ki dil inkılabını yaptında eline ne geçti Paşam?
alimlerin kolayca anladığı ancak yeni okuyanların daha kolay anlaması için yapılan açıklamalardır. bunda kötü bir şey yoktur. Allah her şeyin in iyisini yaratmıştır ancak yeni okuyan birine yardımcı olup bu açıklamalar.
arapça ile türkçe arasındaki derinlik farkından kaynaklanan durumdur. çünkü arapçadaki bir çok kelime türkçede birkaç cümle ile açıklanmak zorunda. yanlış anlaşılmasın, türkçeyi küçümseme veya arapçayı yüceltme niyetinde değilim. arapçadaki kelime oluşum sisteminden kaynaklanan bir durum bu. icabında kelimeye bir harf eklersin, eski kelime ile yeni kelime arasında kıtalar, okyanuslar kadar fark oluşuverir. bu farkı açıklayabilmek için de mecburen yazının içeriğinde olmayan bazı eklemeler yapılmakta. ancak bu durumu kendi yorumlarını eklemek için kullananlar çoğu kez kuranı kendi içinde çelişen bir kitap haline getirmektedir.
tekrar yazmak zorunda kaldıgım için özur dlierim.
bahsettigim ;
örneklemek gerekirse;
onun üzerinde 19 vardır denir ayette
fakat cevirisi;
onun( cennet) üzerinde 19( kapı) vardır.
edit: müslümanlık= islam değildir.
tefsirden bir önceki eylemdir. meallerde kelime anlamları sade(orjinal) biçimde verilir. anlamada eksiklik hissedebileceklere parantezle ufak açıklamalar yapılır ama bu açıklamalar orjinal metinde yazmadığı anlamına gelirki bu da kuran ın tahrif edilmemesi içindir. zaten kuran ı kıyamete kadar allah koruyacaktır.
bu parantez takıntısı yapanlara tahrifçi hıristiyanları ve yahudileri hatırlatmak gerekir.
kuran konusundaki hassasiyet müslümanın en önemli vazifesidir.
(bkz: ibrahim 18)
"Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. işte bu derin sapıklıktır."
(diyanet meali)
gayet normaldir. bu kafayla meal de saçmadır. allah' ın eksiksiz anlattık dediğine meal mi veriyorsun gavat der bunu diyen... azcık akıllı eleştiri yapalım litfen.