kur'an ayetlerinin ve peygamber hadislerinin işine geldiği yorumlayan insanlara açıklayıcı olması babında, kur'an'ın kadına nasıl yaklaştığının açıklamasıdır.
islam hakkında çok yaygın, fakat aynı oranda hem yanlış hem eksik olan bilgidir kur'an'ın kadına olan yaklaşımı. sadece sözlüğe indirgeyecek olursak bile açılan başlıklardan görüyoruz. kur'an'da bu konudaki tek ayet şudur:
"erkekler kadınların koruyup gözeticisidirler; çünkü allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır; bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar. dürüst ve erdemli kadınlar hem (allah'a) itaat eden, hem de allah'ın koruduğu (iffeti eşlerinin) yokluğunda da koruyan kadınlardır. sadakatsizlik, geçimsizlik etmelerinden çekindiğiniz kadınlara gelince: onlara önce öğüt verin, sonra yataklarında yalnız bırakın, en sonunda ayırın (ille de dövecekseniz) bunlardan sonra dövün. bundan böyle yola gelirlerse onları incitmekten sakının. allah gerçekten yücedir, büyüktür."
ayette hem "ayırın" hem "dövün" manasına gelen "darabe"fiili, kur'an'da; misal getirmek, gezmek, (kayaya) vurmak, mühürlemek, itmek, mahkum etmek" gibi altı farklı anlamda kullanılmıştır. darabe fiili arapçada "iki şeyi birbirinden ayırmak" anlamında kullanılır. kur'an'da canlıyı dövmenin tüm türleri kelime olarak yer alır. fakat bunların hiç birinde insan fiil olarak darabe fiili ve türevleri kullanılmaz. nisa 34'teki "ıdrıbıhunne" ibaresi istisnadır. kelimeye "onları dövün" anlamı vermek doğru değildir. asıl "onları ayırın" anlamıdır. sadakatsizlik yapan eşler için "onları dövün" değil "onları ayırın" ifadesi kur'an grameri açısından doğru olanıdır. bu ayet iç ve dış bağlam açısından iki insan cinsi yani erkek-kadın arasındaki değil, biribirlerine evlilik sözleşmesi ile bağlı karı-koca arasındaki ilişkilere dair bir düzenleme içermektedir.
dolayısıyla bu ayetteki önerilerin maksadı, arap toplumunda kusurlu eşine karşı ilk tepkisi dayak olan erkeklerin kadınlara şiddet uygulamalarının önüne geçmektir.
allah rasulü hiç kadın dövememiş ve dövülmesine de izin vermemiştir. şöyle buyurmuştur:
"siz eşlerinizi köle döver gibi dövmekten hiç utanmıyor musunuz? gündüz dövüp gece birlikte oluyorsunuz, öyle mi?" peygamberimiz kadınların dövülmesini şiddetle yasaklamıştır. kur'an dövmeyi değil icabı halinde(geçimsizlik, tarafların karşılıklı anlaşması vs.) boşamayı bir başka ifadeyle ayrılmayı tavsiye etmiştir.
yukarıda yazılanların ışığında ve hz peygamberin uygulamalarına ve öğütlediklerine bakarak ayetteki çok anlamlı darabe kelimesini "dövün" olarak değil "ayırın" olarak anlamalıyız.
ayrıca bu arkadaşların yaptığı yani daha önce hiç açıp okumadığı, sadece nefretini kusmak için bir yerlerden kopyala/yapıştır şeklinde bulduğu ayeti, yalan yanlış kafasına göre kendi yorumunu getirmesi peygamberimiz zamanında müşriklerin yaptığı adetlerdendir. mekke'li müşrikler efendimiz devrinde gelen vahyi meydanlarda yalan yanlış değerlendirip müslümanların arasına açmaya çalışıyorlardı. peygamberimizin güvenini kırmak istiyorlardı.
böylesine öğrenmenin çok kolay olduğu, her bilgiye ulaşabildiğimiz bu zamanda asırlar önceki barbar müşrik arap toplumunun seviyesine düşmek ne kadar da acı.
