aslında kuran defalarca indi sadece farklı isimler altında dedirten durum.
(bkz: incil)
(bkz: tevrat)
(bkz: zebur)
edit:eksileyenler sanırım yanlış anladı. bütün kitaplar bir olan allah(c.c) tarafından indirildi. aynı içerik aynı öğütler sadece indirildiği zamanlar ve isimler farklı.
Aklıma bir soru takılıyor. Ciddi soruyorum, trollük veya doğrudan laf atmak değil konu.
Allah'ın kudreti tartışılmaz. Peki niye Müslümanlıktan önceki dinler eksik kalıyor da tekrar Kuran-ı Kerim gibi bir kitapla birlikte yeni bir din doğuyor? Bir nevi Microsoft 3.1'in Windows 10 hali değil mi?
edit: e ben de onu soruyorum zaten müslümanlık hıristiyanlığın update edilmiş hali gibi. ne gerek vardı allah'ın kudreti kusursuza eski dinlerdeki hatalar nasıl olur veya niye yeni bir dine ihtiyaç duydu Allah? Ortada bir değil, iki tane büyük din var zaten. Üçüncüsüne duyulan gereksinim neden? Eğer bu gereksinimi kabul edersek birinci ve ikinci dinlerin başarısız olduğunu kabul etmemiz lazım ki o zaman kudret konusunda bir sıkıntı var.
edit: zeusun kizi ve vatanpervermelez adlı arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Sözlükte böylesine aklı başında insanların olduğunu bilmek güzel. aspie arkadaşımıza da teşekkür.
öyle istemiş ve öyle olmuş, diyecek, yapacak bir şey yok. ve herhangi bir kavmin elçisiz bırakılmadığı söylenir. döneminde iyiliği ve doğru yolu gösteren insanların izinden gidenler büyük olasılıkla cennetlik olmuşlardır.
hz adem den itibaran inen bütün kitaplar haktır .incil ,zebur ,tevrat ında orijinalleri hak kitaptır .hükümlerinin kaldırılması insanlar tarafından değiştirildiklerinden dolayıdır .kur anı kerim kıyamete kadar kalacağı için en kapsamlı kitaptır .kitaplara iman imanın bir şartıdır müslümanın olmazsa olmazıdır .
akla neandarthallerin sahip oldukları kitabın ne olduğu sorusunu getiren mevzudur.
ne dersiniz? avcı toplayıcı oldukları için küçük ve yalıtık gruplar halinde yaşayan neandarthallerin bir kitabı var mıydı? varsa yazılı mıydı? onların ortada yazı olmadığına göre yazılı olmasa gerektir. bu durumda akıllarında mı tutuyorlardı? kadınları türban takıp, tesettüre giriyorlar mıydı? ortada kumaş olmadığına göre türbanları mamut derisinden miydi? imamları var mıydı? namaz kılıyorlar mıydı? konuşma yetileri var mıydı? varsa ne dereceydi? buz çağında boy abdesti alıyorlar mıydı? yoksa cünüp mü geziyorlardı?
"ateistler şunu açıklasın, bunu açıklasın" diyenler bunları açıklamak isterler mi?
önceki dinler eksik demek doğru değil bence. mesela alkol kullanımı hicretin dördüncü yılına kadar islam'da bile haram değilmiş, daha sonra yasaklanmış. yani bazı kuralların ortaya çıkabilmesi için, dini yaşayan tolumun belli bir seviyeye gelinmesi beklenmiş olabilir diye düşünüyorum.
ilk olarak kur'an-ı kerim'in inmesi için milyarlarca yıl bekleme gibi bir durum söz konusu değildir.
insanlığın temeli zaten bilimsel bazı araştırmalara göre 30-35 bin yıllık geçmişe dayanıyor. hz. adem ve hz. havva'dan sonra gelen insanlık yeryüzüne yayılıp belli toplulukları oluşturmana kadar da bir zaman geçiyor.
bu zamandan sonra da çeşitli topluluk ve kavimlere gelen peygamberler ve inen kitaplar, o dönemin en mükemmeli kabul edilebilir. çünkü bulundukları dönemin yaşam şartlarına göre insanlara tebliğde bulunmuşlardır.
son din islam ve tüm insanlığa gönderilen hz. muhammed zamanında ise, din son şeklini almış, tüm insanları kapsayacak şekilde belirtilmiş ve kur'an-ı kerim indirilmiştir. yani o döneme kadar olan kısımlara kadar insanoğlu yaşadığı şartlara göre aşama aşama gelmiştir. bir nevi eğitim sistemindeki gibi düşünülebilir aslında.
bu olayların en temelinde de allah'ın, yaratılmış diğer canlılardan farklı olarak, insanlara ve cinlere irade vermiş olmasının yattığı kabul edilebilir.
sonuç olarak yüce allah, iyiliği ve kötülüğü yaratmış, bu varlıklara da iradesiyle seçim yapma yeteneği vermiştir. hz. adem ve hz. havva'nın cennetten dünyaya gönderilmesi de bu temele dayanır. yaşadıkları dönemde de insanların hal ve hareketlerine göre doğru yolu bulmaları için rehber ve kitaplar gönderilmiştir, en son şekillendiği haliyle de hak din islam, kitap kur'an-ı kerim ve son peygamber de hz. muhammed'dir.
kimisinin kıyamet kadar yanlış bilgi vermesine sebep olan mevzudur.
insanlığın geçmişi 30-35 bin yıl önceye değil, "insan" derken ne anladığımıza bağlı olarak 200.000 yıl önceye dayanır. kastettiğim anatomik olarak ve genetik olarak bizim gibi olan, zaten bizim de bir üyesi olduğumuz homo sapiens sapiens ailesidir. bize çok yakın olan homo sapiens idaltu ise 300.000 yıl önce ortadan kalkmıştır. genetik çalışmalar, en yakın akrabalarımızdan olan homo neanderthalis ile ortak atadan 400.000 yıl kadar önce ayrıldığımızı gösteriyor. daha ötesini anlatmayayım..
peki homo sapiens sapiens kadar başarılı bir şekilde taş aletler yaptıkları, ateş yaktıkları, derilerden kıyafet yaptıkları ve homo sapiens sapiens avrupa'ya geldiğinde, homo sapiens sapiens ile cinsel ilişki kurup, üreyebildikleri tespit edilen neanderthaller bilinçsiz varlıklar mıydı?
bilimin tespitlerini gözardı etmediğiniz sürece, ne yaparsanız yapın, insanın geçmişini "30-35 bin yıl önce adem babamız ve havva validemiz dünyaya teşrif ettiler" basitliğine indirgeyemezsiniz. bu sorunun çözümü bilime savaş açmak değil, yaşar nuri'nin de dediği gibi, inançlarınızı bilim ışığında tekrar gözden geçirmektir. mesela şöyle: (bkz: papalık bilimler akademisi).