birde bunun tam tersi vardır. kuran-ı kerim'in arapca olmasını kafaya takarlar ancak sex and city'i orjinal dilinde izlerler falan. arapca soz konusu olunca türklüğü savunur ama konu ingilizce oldugu zaman modernlesme ve batılı olmayı öne sürerler.
arapçayı mübarek sanıp ingilizceye bok atan modern dincileri kızdıran başlık. evrensel dil arapça olsaydı muhtemelen sex and city arapça olurdu. (babayı)
(bkz: arapçanın evrenselliğini yitirmesi)
sex and city'i orjinal dilde izleyen ve bunu ingilizce evrensel bir dil olm diye savunan kişilerdir.
efenim sex and city türkce izlenmiyor mu? evrenselliği mi kayboluyor? ne oluyor yani? boyle savunma olur mu lan? kuran arapca onu arapca okumak gericiliktir cünkü arapca evrensel bir değildir. sex andy city'i ingilizce izlemeliyiz ingilizce evrensel bir dildir. peki türkce bunun neresinde kalıyor?
bir eserin yazıldığı dildeki anlamının tamamının çeviride korunmayacağını bildiği için kuran ı arapca okumaktadır.
dünyanın geri kalanında bilimsel yayın dili ingilizce olduğu için ingilizceyi kullanmaktadır.
ama eğer arkadaşıyla konuşırken de bunları yapıyor türkçeyi katlediyorsa yanlışlarda olan millettir.
Kur'an'ın diliyle indiği yerdeki bölgesel şartlardan kaynaklanan kıyafet tarzını, ona karşı olan insanla onun dilini, giyimini, kültürünü, bunlarla batılılaşma ve doğululaşma gibi enteresan kavramları birbirine karıştırıp, sıkıştığı yerden Türkçe'ye ulaşamayan millettir. O yüzdendir ki Türkçe'yi tüm bunlardan etkilenerek yeniden yazmaya kalkmış ancak başaraısız olmuştur.
bu şekilde okuyabilene ne mutlu.
bir dil bir insan diye boşa dememişlerdir heralde.
ki bu iki terim birbirine tezat olmayıp aksine birbirini destekler.
kimin hangisini nasıl nereye cektiği önemli değildir.
önemli olan kimin kimi nereye ittiğidir.