1. iddiaya cevap: Şefaat vardır. Fakat ayetlerde vurgulanan nokta Allah'ın izin vereceği kişiler dışında kimsenin şefaat edemeyeceğidir. Kur'an 10 tane kutsal kitabın birleşimi değil tek bir kitaptır. Ayetleri birlikte anlamak gerekir. Bakara Suresi 48. ayette kastedilen kişiler Allah katından söz almamış kişilerdir. Kur'an da bu kullanım sıkça görülür.
2. iddiaya cevap: O iki ayette kullanılan kelimeler farklıdır. Birisinde "indellah" birisinde "minellah" sözcükleri kullanılır. Klasik Arapçadan zerre kadar haberi olmayıp mealden çelişki arayanların cahilliklerini ortaya koyan bir iddia olmuş.
3. iddiaya cevap: Bu bir çelişki değildir. Bu iddiayı anlayabilmek için "islam" kelimesinin anlamını iyi araştırmak gerekir. Allah'a şirk koşmayan ve ahiret gününe inanan herkes Kur'an'a göre müslümandır ve islam'a inanmıştır.
4. iddiaya cevap: Kur'an'da tek bir cennetten bahsedilmez. Birçok farklı cennet isminden bahsedilir. Adn cennetleri ve diğer cennetler. Bütün bu cennetlerin büyüklü farklığıdır çünkü farklı mekanlardır.
5. iddiaya cevap: Müslüman kelimesinin anlamları tartışılmalıdır. Çünkü Musa'ya da Muhammed'e de kitap verilmiştir. Ve asıl olarak gönderilen tek din islam'dır. Burada kastedilen gönderilen kitaplarla muhattap olan ilk kişilerdir. Musa, Tevrat ile ilk muhattap olan kişidir. Muhammed, Kuran ile muhattap olan ilk kişidir.
6. iddiaya cevap: Sanırım bu iddia yüz yıldır Klasik Arapçadan haberi olmayanların dillendirdiği bir iddia. Klasik Arapçada en sık kullanılan sanat "iltifat" sanatıdır. Bu sanata göre çok sık konuşan kişi değişir ve değişik kişilerin dilinden ifadeler aktarılır. Konuşan hep Allah'tır ama iltifat sanatı kullanılmaktadır.
7. iddiaya cevap: iblis, cindir. Bakara suresi'nin 34. ayetinden iblisin melek olduğu anlamı çıkmaz. Çünkü o ayette tağrib sanatı kullanılmıştır. Bu sanatta çoğunluk ifade edilerek azınlık da kastedilmiş olur.
8. iddiaya cevap: Önceleri vasiyete izin verilirken sonra karışıklık çıkma tehlikesini önlemek için miras taksimi zorunlu kılınmıştır. Bu neshtir. Bunda ne tür bir çelişki bulduğunu iddia etti anlamak güç.
9. iddiaya cevap: Allah katında 1 gün saydıklarınızdan 1000 yıldır, gibidir ifadesi ile melekler elli bin yıl gibi bir sürede oraya yükselirler ifadesi arasında ne tür bir çelişki var ben çözemedim çözen varsa yazsın. ikincisi farklı işlerde çıkma süresi de değişebilir. Bu bir çelişki değil zamanın izafiyetine örnektir.
bu tarz adamlara cevap falan verilmez. bunların önüne güneşi koysan yine inkar ederler. bunlara yapılması olan tek şey şiddettir. bunlrın anlayacağı tek dil şiddet.
amacı zaten çelişkiler falan bulmak değildir bu insanın. copy paste yazarıdır altı üstü, çoğunu kendisi bile okumamıştır.
inanırsan, iman edersen sorumluluklar başlar haliyle. kolay mı ? o sorumluluklardan kaçmak için atılan binbir takladan biridir.
inanmak isteyene, arayışta olan insana allah kapıları öyle bir açar ki. kulunun iyiliği için, onu en çok seven ve sevdiğinden kendisine çevirmek isteyen rabbi hiç onu başıboş bırakır mı ?
copy paste ile yorulacağına önce kur'an ve dili hakkında biraz araştırma yapsın. üzerinden ahkam kestiği o yüce kitap neymiş, nasılmış bir öğrensin. tefsir yolu çıkacaktır karşısına. o yol sonuna kadar ona açıktır. allah muvaffak etsin.
10. iddiaya cevap: Kanıt olarak sunulan 2. ayette mealen "bilmek" olarak verilen kelimenin Klasik Arapçada sık kullanılan anlamlarından birisi de "göstermek"tir. Yani mealden kaynaklanan bir sorundur. Allah zaten bildiği şeyi gösterecektir. Bu konuya dair farklı iddialar mevcuttur. Ama hangisi kabul edilirse edilsin çelişki ortaya çıkmaz. Allah'ın kendi isteğiyle imtihan gereği, bazı yerleri bilmek istememiş olabileceği de iddia edilir. Ama hiçbir durumda çelişki ortaya çıkmaz.
11. iddiaya cevap: Muhammed, Cahiliyye dönemindeki birçok dogmayı yıkmak için birçok kez evlenmiştir. Ahzab Suresi'nde tanınan ayrıcalığın sebebi dogmalarla mücadele ederken evlilik sayısı sınırına takılmaması içindir. Örneğin evlatlığı ve eski bir köle olan Zeyd'in boşandığı eşini alarak, evlatlığın eşiyle evlenilemeyeceği dogmasını yıkarak bütün toplumu karşısına almıştır. Bu külfetle uğraşırken bir de evlilik sayısı sınırına takılmaması için bu ayet getirilmiştir.
Ama sonraki ayette ise "Bundan fazla eş alman haramdır." hükmü getirilmiştir. O ayeti neden vermedin de kesme biçme iş yapıyorsun güzel kardeşim.
12. iddiaya cevap: Salat kelimesinin farklı anlamları mevcuttur. Ve ancak Klasik Arapça dil kurallarına göre içinde geçtiği cümleye göre anlam değeri yüklenir. Yani mealden Arapça bir kelimenin anlamına dair çelişki bulmak saçmalıktır. O ayette kullanılan salat kelimesinin anlamı ise "yardım etmektir."
Bir kere Klasik Arapçada iddiada mealen verilen iki kelimenin anlamı çok farklıdır. 1. grupta verilen ayetler Allah'ın hükümleridir, ki bunlar yine Allah tarafından nesholunabilir.
2. grupta verilen ayetlerdeki "kanun" sözcüğü ise Arapçada sünnetullah, diye geçer. Ve bu kurallar değişmez. Örneğin Güneş'in doğudan doğması, suyun 100 derecede kaynaması gibi.
Günümüzde bile dandik romanlarda bile sürekli aynı konudan bahsedilmez. Zaman zaman flashbackler ile anlatım desteklenir. Kur'an'da okuyucuyu sıkmamak için konuyla alakalı geri dönüşler veya farklı bağlamlar teşkil olunmuştur.
Kur'an'ı dikkatli okursak görürüz ki cehennemlik olanlar ayetler onlara okunduğu halde iman etmeyenlerdir. Kur'an'dan haberi olmayan ya da araştırmaya zamanı olmamış hristiyan çevrede yetişen kişilerin cennete gitme ihtimali vardır. Kesin cehennemlik değillerdir.
Yüzlerce ayette aklımızı kullanmamız, hatta dini sorgulamamız istenen kitap mı sorgulamayı yasaklıyor?
" Onlar hâlâ Kur'ân'ı tedebbür etmezler (düşünmezler) mi? Ve eğer Allah'tan başkasının katından olsaydı, onun içinde mutlaka birçok çelişki bulurlardı. " Nisa, 82
Kuran anlaşılır bir kitaptır. Ama anlaşılır, demek herkes anlayacak demek değildir. Anlasak bile bazen bazı sorular aklımıza gelebilir. Kur'an'da bunun için "Bilmeyenler, bilenlere sorsunlar." denilerek çıkış kapısı gösterilir.