kuran daki çelişkiler

    55.
  1. kuran'da çelişki diye bahsedilenlerin dogru açılımını hadislerle anlamak gereklidir.

    (Enam 39,125), (Yunus 100), (Tekvir 27,28,29), (Nisa 143), (Nahl 93) Bu ayetler, allahın dilediği insanı yoldan çıkardığını, dilediği insanı ise doğru yola eriştirdiği belirtiyor.

    yaratan inançsız kişinin ilk başta nasıl oldugunu bildigi için hidayeti asla vermeyecegi gibi içinde bir kırıntık inanç olsa bile yine dogruyu bulması için süre tanıdıgını unutmamak lazım ki eminim bi çok kişi dogru yolu tavsiye ettigi halde hala çelişkide sürünerek yolunuza devam edildigi için artık inançsız insana bu yol verilmez.

    (Bakara 106), (Nahl 101), (Rad 39) Bu ayetlerde allah istediği ayeti değiştirebileceğinden bahsediyor, fakat (Kaf 29), (Fatır 43), (Feth 23), (Yunus 64) ayetlerinde ise allahın sözlerinde değişme olmaz deniliyor.

    islam dini öncesi verilen emirlerin o dönemde yaşayan insanların yaratan'nın birligini kabul etmesi halinde verilen emirler son din islam da netleştirilmiştir ki onlar asla degişmez. ilk olarak hangi ayet ne zaman nerde inmiş ve ne anlatıldıgını bilmek lazım.

    (Bakara 62) Bu ayette yahudi ve hiristiyanların cennete girebileceğinden bahsediyor, fakat (Ali imran 19,85) ayetlerinde ise hak dinin islam olduğundan bahsediyor.

    islam dini harici öncesinde ölenler ve yaratan'ının birligini emirlerini kabul etmiş kişiler elbette cennete girecektir. son peygamberi ve dini kabul etmeyenler cenneti göremicektir. çünkü Allah kulun bilmedigi ögretilmedigi şeyden sorumlu tutmaz.hak din öncesi kabul gören dinlerde yapılan inançlar makbuldür sonrasında evrensel dini inkar edenler için cennet yoktur.

    (Kafirun 6), (Ali imran 20), (Gaşiye 21-22), (Bakara 256) Bu ayetlerde islamın hoşgörü dini olduğundan bahsediyor, fakat (Tevbe 5,29,73), (Tahrim 9) ayetlerinde ise müslüman olmayan insanların vahşice öldürülmesinden bahsediyor.

    islam dini hoşgörü dinidir toplumun gerçek kıldıgı örf adet ve yaşam standartını tamamı ile anlatan bir dindir ki vahşice öldürün denilen kısım vatanınıza topragınıza namusunuza inancınıza saldıran kafiler için kendinizi savunun tarzındandır.normal şartlarda hiç bir sebeple insan öldürmeyi desteklemez islam dini tam tersine büyük günah sayar.

    (Nahl 67) Bu ayette içki helal kılınıyor, fakat (Maide 90) ayetinde ise içki haram kılınıyor.

    ayetler belirli aralıklarla indigi için içkinin yasaklanma olayı net bilinir ki ibadet esnasında bilincin açık olması gerekmetedir kılınan namaz esnasında okunan bir ayetin şirke sebebiyet vermesinden ötürü içki yasaklanmıştır.

    Tarık 5,6,7) "insan bel ile kaburga arasından çıkan sudan yaratılmıştır."

    (Bakara 102) iki melek gelip insanlara büyü öğretiyor

    (Zariat 49) Bütün hayvanlar çift yaratılmıştır deniliyor fakat bakteri ve virüslerin dişisi ve erkeği yoktur. Bölünerek ürerler.

    (Bakara 65), (Maide 60,166) insanlar ceza olarak maymuna dönüştürülüyor.

    (Bakara 259) Bir adamın öldükten sonra dirilmesinden bahsediyor.

    (Bakara 260) Bir kuşun parçalandıktan sonra dirilmesinden bahsediyor.

    (Ankebut 14) Nuh peygamberin 250 yıl yaşamasından bahsediyor.

    (Ahzab 53) muhammed, eve gelen misafirlerini allahın sözleriyle kovuyor.

    bilim dışı dedigin olayların bi çogu daha düne kadar kuran'da geçen bilgiler dogrultusunda temin edilimiştir. peygamber hiç bir zaman birisini evinden kovmamıştır ki ayeti tam yazmalısın ki çelişkiye düşen sen olma copy paste ile yürümez bu işler. normal bir insan bile kendince başbaşa kalmak ister ordaki ayette geçen bahis peygamberi devamlı rahatsız etmeyiniz gece geç vakitlere kadar yanında durmayınız çünkü o size sıkıntısını anlatamaz sizi üzmemek için birşey diyemez manasındadır.

    Bakara 228,282), (Nisa 11) Bu ayetlerde erkeklerin kadınlardan üstün oldukları belirtiliyor.

    (Nisa 34) Bu ayet, erkeklerin kadınları dövebileceğinden bahsediyor.

    erkeklerin kadınlardan üstünlügü elbette vardır ki bunu algılamak insana kalır güç bakımından yapılan işlevler bakımından ortada olan bir durumdur bu egerki eşitlikten bahsedersen o ayrı bir durumdur. nisa süresindeki durumuda iyi anlaman gerek kadınların nasıl dövülecegi durumu ve neden olacagı durumu.hiç bir zaman şiddetle dövün dememiştir.şaşırtıcı bilgi verme yine copy paste ile.

    Irkçılık

    (Casiye 16), (Bakara 47,122) Bu ayetlerde israillilerin dünyaya üstün kılındığı anlatılıyor.

    üstünlük kavim adı altındaydı verilen emirleri yerine getiremedikleri için o sıfat kendilerinden kaldırıldı ve lanetlenen kavim oldular.

    Zina yapan kadının hali

    (Nisa 15), (Nur 2) Zina yapan kadına vahşi cezalar veriliyor.

    zina yapan kadını uyarın denir ki emin degilseniz şahitleri dinleyin denir.eger kadın yapmıyacagına dair tövbe ederse tövbesi kabul olur ve ona bir ceza verilmez.
    16 ...
  2. 3.
  3. inanmak,ancak ondan daha önemli olan konu ise inanmaya inanmak.işte bütün sorun burda başlıyo.Bir tek ben akıllıyım sen aptalsın anlayışıyla bazı şeyleri eleştirken ilk önce sahip olunması gereken bazı özellikler var.
    iyi bir eğitim`.Kuran,tefsir,meal ve hadislerle anlam kazanan bir kitaptır.Sen kalkıp ordan bir ayet ordan bir sure çekip " a baksan ne diyo" mantığıyla hareket edersen hem kendini kandırırsın hem de ömrünü bu bilime adamış insanlara haksızık etmiş olursun.Kuran öyle yüzeysel bir açıyla anlaşılacak kitap değildir.Roman mı okuyosun ki bu kadar yüzeysel bir eleşitiri getiriyosun?Kuranda belirtilen olayları sorgulamak istiyosan (din bir ilahi kurallar bütünüdür felsefi bir düşünce değildir,sorgulamayamazsın,ancak inanırsın veya inanmazsın.)önce adam gibi bir bilgi sahibi ol sonra konuşma hakkın olsun.
    Kısacası bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak bu olsa gerek.

    (bkz: yok öyle bişey)
    27 ...
  4. 52.
  5. arapçanın türkçeye çevrilmesi aşamasında yaşanan sıkıntılardan* kaynaklanır. hiçbir ayetinde çelişki yoktur. eksiksiz ve mükemmeldir.
    16 ...
  6. 250.
  7. bakara 106'dan önce gelen ayetlere bakarsanız ayetlerin hükmünün kaldırılmasının sebebini görürsünüz. işaret edilen ayetler, insanlar tarafından tahrip edilen/değiştirilen önceki kitapların ayetleridir. kuran kitabı inince tek doğru olması gerektiği için öncekilerin hükmü kalkar. sonuç olarak bu kitapla beraber inen hükümler ya onun benzeridir ya da hayırda daha güçlüsüdür. ortada bir döneklik yok, çekilmek istenen yön var. tek yönlü beslenmenin zararları. gelip buraya ctrl+c ctrl+v yaparsın.
    9 ...
  8. 38.
  9. bakıldığı yere göre var olan veya olmayan çelişkilerdir.

    söz konusu entryde (#5789328) eğer ki ateist iseniz islam'ın muhammed uydurması bir din olduğuna karar verdiğinizden sadece m.s.600'lü yıllardan sonraki insanlar için geçerli olacağını zanneder ve entryde geçen ayetler arasında çelişki olduğunu düşünürsünüz. eğer müslüman iseniz islam'ın sadece hz.muhammed ile başlamadığını hz.adem'den beri süregeldiğini bilir ve ona göre şu yorumları çıkarırsınız :

    islam, hristiyanlık veya yahudilik gibi sadece belirli bir ırka veya zümreye aitmiş gibi bir din olarak gösterilmemiştir hiçbir zaman. Kur'an'ın anlatmak istediği bize islam'ın hz.adem ile başlamış olduğu ve kıyamete kadar süreceğidir. diğer dinler gibi sadece belirli bir topluluğa değil gelmiş geçmiş tüm insanlığı hedefine koymuştur. peki hz.ibrahim'i açıkça bir müslüman olarak anan kur'an-ı kerim sadece hz.muhammed(sav) dönemindeki ve sonrasında gelen insanları mı cennetle müjdelemiştir. eğer ki öyle olsaydı asıl sorun o zaman ortaya çıkacaktı. madem ki insanlık var olduğundan beri bu din insanlığı hedefine almış, hz.muhammed'den önce allah'a inanları, şirk koşmayanları, hz. ibrahim'in dinini devam ettiren hanifleri, hz.musa'nın peşinden giden yahudileri, hz.isa'nın havarileri gerçeğe inandıkları için hediyelendirmek cennetle müjdelemek gerekmez miydi? yahudi, hristiyan, sabii bu isimler insanların zamanla toplumları nitelendirmek için kullandığı isimler. kur'an'ın indiği dönemki hristiyanlardan yahudilerden bahsetmiyor. hz.musa'ya gönülden bağlananlara, hz. isa'nın havarilerine işaret ediyor. siz ne ile nitelerseniz niteleyin bu kişiler gerçekte müslümandır. hz.muhammed(sav) dönemine yetişen bu kişilerden birkaçı peygamber olduğunu doğrulamış ve islamı kabul etmişlerdir.

    kur'an'ın dolayısıyla allah'ın hükmü açık ve net belirtilmiştir tevbe süresi 3. ayetinde. müslüman olmanın tek yolu kelime-i şahadet getirmektir. yani allah'ın bir ve tek olduğuna, hz.muhammed'in de onun kulu ve elçisi olduğuna inanmaktır. hz.muhammed'den önceki inananlar, yahudiler, hristiyanlar, sabiiler hanifler ise bakara süresi 62.ayet ve maide süresi 69.ayetin hükmünce değerlendirilirler. bu bir çelişki değil, bilakis islam'ın sadece belirli bir dönem ve bir zümreye gönderilmemiş olduğuna evrensel ve ilelebet bir din olduğuna kanaat getirtmektedir.

    en başta dediğim gibi sadece nerden baktığınıza göre değişir.

    not : sabiiler hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bir görüşü göre,Hz. ibrahim'in dinini devam ettiren eski bir topluluk idi. Müfessirlerin bazıları da Sabiiliğin Yahudilikle Hıristiyanlık arasında tevhidci bir din olduğunu belirtmişlerdi. Bazı yeni araştırmacılar ise, sabiilerin Babil'de yaşayan ve yarı Hıristiyan olan bir mezhep müntesibi olduklarını ve Hz.Yahya'nın tabilerine benzediklerini ifade etmişlerdir. semavi dinlerin etkisinde yaşayan insanlar olarak görülebilir.
    9 ...
  10. 6.
  11. ortada bir çelişki var, ancak bu çelişki allah (c.c.) kelamı kur'an da değil, kısa ve öz olarak, kur'an'ın gerçekliğini sorgulayanların beynindeki ya allah gerçekten varsa çelişkisidir. şunu söylemeliyim ki dualara icabet eden, dünyayı ve nimetlerini insanlar için yaratan, ve "yedi göğe sığmadım, mümin kulumun gönlüne sığdım" buyuran allah vardır ve yarattığı insanını çok sevmekte, dualarına icabet etmekte ve kulu bağışlanma dilediğinde günahlarını affetmektedir.

    akıllı ve eğitimli insanlar bunu cahillerden çok daha kolay kavrayacaktır, çünkü bu kadar mükemmel bir düzenin tesadüfen olamayacağı, dünyaya şöyle bir bakıldığında her şeyin insan için, insanın hizmetine uygun şekilde yaratıldığını görür. dünyanın güneşin uzaklığından tutun da, havadaki oksijen miktarına, her canlının farklı DNA yapısından, gıdaların çeşitliliğine kadar, herşey insanın ihtiyaçlarına göre tasarlanmıştır.

    ve insana her nefeste yeniden can veren, rızk veren allah, insanından sadece kendi emir ve yasaklarına uymasını istemiş, bunun için de kitaplar ve peygamberler göndermiştir. Her yaptığını müthiş bir sanatla yapan yüce yaratıcı elbette insanlarına yol göstermesi amacıyla gönderdiği hitabını da mükemmel bir şekilde yapacaktır. kur'an bir çelişkiler kitabı değil, her daim insanlığa yol gösterecek bir ışıktır.
    13 ...
  12. 115.
  13. kul ile kölenin farkli seyler oldugunu bilmeyen yazarlarin buldugunu zannettikleri celiskilerdir.
    ustelik kuranda yazip yazmadigini da bilemiyorlar..
    (bkz: oku)
    9 ...
  14. 15.
  15. eldeki kitap kuran görünümlü başka bir uydurma kitapsa* olabilecek durumdur.

    ne yani bi yerde zina yapın diğerinde yapmayın, şarap için-içmeyin, eşcinsel ilişkiye girin-girmeyin gibi tezatlar mı var? önemli olan o kitaptaki mantığı, felsefeyi, hayat biçimini klavuz sayarak kişinin hayatına şekil vermesidir. bırakın kuranı; incil ve tevrat ta bile ki bunlar aslı değişmiş kitaplar olarak algılanır islam dünyasında çelişki yoktur. tüm dinlerde hatta tek tanrılı dinlerin kitaplarını bırakın budizm de bile insan hep iyiliğe yönlendirilmiştir.
    8 ...
  16. 14.
  17. bu yaşadığımız dünyada birbiriyle çelişmeyen 3 şey bulan, gelsin yazsın. niye 3, eh bu soruyu cevaplacak olanlar bunu anlayacak kadar akıllıdır eminim.
    9 ...
  18. 29.
  19. Al-i imran suresinin 7. ayetinde derki Yaradan: "O, sana Kitabı indirendir. Onun (Kuranın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri
    de müteşabihdir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. ilimde derinleşmiş olanlar, Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar".

    Müteşabih âyetler demek, manasını ve hakikatini sadece Allahın bildiği âyetlerdir. Bunların insan zihni tarafından tümüyle kavranmasına imkan yoktur. Allahın sıfatları, kıyametin ahvali, cennet, cehennem gibi hususlarla ilgili âyetler ile, sûrelerin başında yer alan hurûf-u mukatta bunlardandır. insan ne kadar çabalarsa çabalasın, bu âyetleri bütün yönleriyle anlaması mümkün değildir. Müteşabih âyetler dışındaki âyetler de muhkem âyetlerdir.

    Sanırım tanım girmeme gerek yok. Yukarıda bu "gerekli" (!) başlığın açıklamasını fazlasıyla yaptım.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük