burda anlaşılamayan bir nokta var ki, anlatmak elzemdir. kuran yanlış yazmıştır, tevrat ve zebur doğrudur gibi bir iddia yok ortada. kaldı ki ben müslüman olmadığım gibi, hristiyan ya da yahudi de değilim, bir şeyin yanlışlığını ortaya atayım, ona kanıt olarak da kendi inancımın kitabından kanıtlar sunayım. burada zebur doğru demiştir, kuran yanlış demiştir gibi bir teori de sunulmamakta (zaten dinlere teorilerle yaklaşmak başka bir saçmalık olur). burada kastedilen kuran'da yazılanlarla tanah ve kutsal kitap'da yazılanların birbirini tutmadığıdır, yani üç kitabın kendi anlatımları arasında çelişki vardır.
kuran'ın allah tarafından gönderildiğine inananlar bunu kabul etmeyeceklerdir elbette ancak daha önce de başka girilerde belirttiğim gibi muhammed bir tüccar ve iyi bir gözlemcidir. ve evet, arap toplumunu düştüğü bataktan kurtarmak için savını güçlendirmesi ve bunu yaparken de eksik veya yanlış bilgileri -bilerek ya da bilmeyerek- eklemesi gerekiyordu, o da bunu yapmıştır. bu mantıksal açıdan bakarsak bir hakaret olmadığı gibi, halkını yanlışlardan arındırmak için savını güçlendirme ihtiyacı hissetmesi ve bu yüzden kendinden önceki kaynaklara başvurması son derece makul ve doğaldır. bunu geçenlerde bir sümerolog da dile getirdi türkiye'de, en son gılgamış destanı'yla ilgili yeni bir kitabe bulunduğunda hatta, kadını sadece dinci basın değil tüm medya tiraj, reyting kaygısı gibi nedenlerden, aha iş çıktı mantığıyla yaklaşarak topa tuttu, onlarla kalınmadı patrikhane, diyanet, ahamlar birliği, vatikan ve hatta protestan kilisesinden bile tepkiler yağdı. ancak bir kişi de hayır haksızdır diyemedi ki diyemez, arabanın çalışma prensibiyle aerodinamiğin açıklanamayacağı gibi. dinlere objektif açıdan bakmak semavi olsun, olmasın eleştrilen dine mensup kişilerce kabul edilemez, zaten dinlerin de temel yanlışlığı bu dogmalarda başlar, bizzat dinler ve onların peygamberleri sorgulamayı yasak etmek için kesin emirler, yasaklar ve cehennem gibi aklın almayacağı, göz korkutan kavramlar ortaya atmışlardır. fakat bu bazı insanların çıkıp da sorgulamasına engel değildir, insanoğlu fiziki olduğu kadar paralel olarak da sosyolojik açıdan sürekli evrim içindedir ve bu evrim aşamasında -tüm dinlerin müminlerine lafım- siz isteseniz de, istemeseniz de, hoşunuza gitse de, gitmese de araştıran, kurcalayan, o günün şartlarına göre normal olabilecek ancak şimdi saçma olan, çelişkileri olan herşeyi ortaya çıkartacaktır. galileo'nin sözüyle bitirmek anlamlı olur; fakat herşeye rağmen dünya dönüyor (eppur si muove).
kurandaki çelişkileri buldunuz evet... 1400 yıldır milyonlarca ailimin yapamadığını yaptınız bravo. ödül olarak size bir altın maşrapa hediye ediyoruz.
Al-i imran suresinin 7. ayetinde derki Yaradan: "O, sana Kitabı indirendir. Onun (Kuranın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri
de müteşabihdir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. ilimde derinleşmiş olanlar, Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar".
Müteşabih âyetler demek, manasını ve hakikatini sadece Allahın bildiği âyetlerdir. Bunların insan zihni tarafından tümüyle kavranmasına imkan yoktur. Allahın sıfatları, kıyametin ahvali, cennet, cehennem gibi hususlarla ilgili âyetler ile, sûrelerin başında yer alan hurûf-u mukatta bunlardandır. insan ne kadar çabalarsa çabalasın, bu âyetleri bütün yönleriyle anlaması mümkün değildir. Müteşabih âyetler dışındaki âyetler de muhkem âyetlerdir.
Sanırım tanım girmeme gerek yok. Yukarıda bu "gerekli" (!) başlığın açıklamasını fazlasıyla yaptım.
islam dini hoşgörü dinidir ve hiçbir çelişke yoktur. kur an daki tek bir aytete bakıp içki içilebileceğini yada namaz kılmanın farz olmadığınıda cıkarabilirsiniz bunu bazı aymazlar çokca yapmakta zaten. nisa suresinin 88 ve 89. ayetlerinden bi öncesini ve bi sonrasını dahi okusanız doğrusunu göreceksiniz. asagıda mevcuttur. yine anlamazsanız surenin tamamını okuyun. nisa suresi 88-89-90. ayetleri
--spoiler--
Şu halde münafıklar konusunda ikiye bölünmeniz ne diye? Oysa Allah, onları kazandıkları dolayısıyla tepe taklak etmiştir. Allah'ın saptırdığını hidayete erdirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, artık sen ona kesin olarak bir yol bulamazsın. (88)
Onlar, kendilerinin inkâra sapmaları gibi sizin de inkâra sapmanızı istediler. Böylelikle bir olacaktınız. Öyleyse Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan veliler (dostlar) edinmeyin. Şayet yine yüz çevirirlerse, artık onları tutun ve her nerede ele geçirirseniz öldürün. Onlardan ne bir veli (dost) edinin, ne de bir yardımcı. (89)
Ancak sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavime sığınanlar ya da hem sizinle, hem kendi kavimleriyle savaşmak (istemeyip bun)dan göğüslerini sıkıntı basıp size gelenler (dokunulmazdır.) Allah dileseydi, onları üstünüze saldırtır, böylece sizinle çarpışırlardı. Eğer sizden uzak durur (geri çekilir), sizinle savaşmaz ve barış (şartların)ı size bırakırlarsa, artık Allah, sizin için onların aleyhinde bir yol kılmamıştır. (90)
--spoiler--
marijuana acik acik yazilmamis kuran i kerim'de. kullanilmasi oldukca sakincali bir madde oldugu halde haram kapsamina girmiyor o zaman. marijuana hakkinda bir hadis bile duymadim. al iste sana celiski!
demokratik cumhuriyet rejimi, kendi anayasa mahkemesi tarafından, fiili olarak işlemez hale getirilmiş, üstelik her 10 yılda bir darbe görmüş 85 yıllık cumhuriyet hayatında açık kapalı 5 in üstünde darbe yasamış, anayasası defalarca ilga edilmiş yeniden yazılmış bir ülkenin evlatları olarak, kur an a bakınca muhteşemligi görmeyen ve 1400 yıldır kelimesi degişmeden bugüne nasıl ulaştıgını düşünmeden, kendince iftiralar atan zevat ın kıçından uydurdugu misyoner hezeyan.
artık cevap vermeye üşendiğim, malca ve ardı arkası kesilmeyecek gibi duran asılsız iddialardır.
islam hosşgörülüdür, dinden dönenlerin öldürülmesi değil, müslümanlarla savaşanların öldürülmesi söz konusudur. ayetlerin önüne arkasına bakarsanız anlarsınız. tevbe süresinin diğer adı berae yani ultimatomdur ve "1. Allah ve resulünden, kendileriyle antlaşma yapmış bulunduğunuz müşriklere bir ültimatomdur bu;" diye başlar. yani bu sure başlı başına inananlarla savaşan, onları sırf namaz kıldıkları ve zekat verdikleri için(belki de aslen put ticaretini bitirdikleri, çarklarına çomak soktukları, gelir kaynaklarını ve din sömürüsünü kestikleri için) öldüren müşriklere bir savaş ilanıdır.
sonra kuran'da nesh diye bir şey yoktur. yani bir emir ve yasağın hükmünün iptal edilmesi, yerine başka bir şey konması gibi bir şey yoktur. bu, kuran ile uyduruk hadisleri uzlaştırmaya çalışan klasik islam anlayışının mimarı din adamlarının bir yanlışıdır. kuran kendi içinde tutarlıdır, hadislerle yorumlanmamalıdır. mesela kuran asla bir ayette içkiyi yasak edip diğer ayette helal olduğunu söylemez. "içkiliyken namaza yaklaşmayın" demek, "müslümanlarda içki içip günaha girebilirler ama bu halde namaza yaklaşmasınlar" demektir. içkinin helal olduğu anlamına gelmez. sonra nesih mensuh hakkında olduğu söylenen ayet bildiğimiz kur'an ayetinden değil; işaret, delil, mucize anlamındaki "ayet"ten söz eder çünkü tekil kullanılmıştır. kur'an'da asla "ayet" kelimesi tekil şekliyle yazılı ayetlerden bahsedilirken kullanılmaz, tekil olarak işaret delil, mucize anlamında kullanılır. ayet bu bağlamda anlaşılmalıdır.
bakara 106. Biz bir ayeti(işareti, delili, mucizeyi) siler, unutturur veya ertelersek ondan daha iyisini veya onun bir benzerini getiririz. Allah'ın her şeye gücü yeter olduğunu bilmedin mi?
çünkü;
nisa suresi 82. Kuran'ı incelemiyorlar mı? ALLAH'tan başkasının olsaydı onda bir çok çelişki bulacaklardı.
adorno der, yanlış hayat doğru yaşanmaz diye. (lan sürekli adorno'nun bu sözünü söylüyorsun başka bildiğin yok mu senin kardeşimlere cevaplar: omne animal post coitum trieste est. tamam konumuzla alakası yok ama bunu da ondan öğrendiydim; yani minima moralia'dan. dünyanın en uzun parantezi kapanıyooor) gelelim asıl meselemize: zaten dünya kökü itibariyle (deni) pis bir şeydir. bu adorno'nun diline yanlış hayat olarak çevrilmiş. (kime göre? bana göre) şimdi siz bu sözü o hastalıklı ön kabulleriniz olmadan gördüğünüz için hemen atlarsınız, vay be adam ne laf etmiş diye. söz konusu olan adorno ya coşar da coşarsınız, tabii adorno'dan ve onun etrafındaki küreyi ziyadan haberdar olanlarınız için diyorum. lan oğlum bu lafı kur'an da ediyor artiz. o deyince tabii bütün ön kabuller üşüşüyor lağıma, pardon zihnine. bak yine konudan uzaklaşıyoruz ya.
şimdi dünyanın nasıl bir yer olduğunda hemfikiriz, kimse iyi bir yer olduğunu söylemez herhalde. e o zaman allah niye bizi buraya göndermiş, e o da kuranda yazıyor (buraya bir ayet iyi giderdi aslında ama, yer müsait değil be abi) imtihan dünyası burası. bir nevi yaralı ruhlar atelyesi, çömez varlıkların staj alanı. buraya geliyorsun kalü bela'da beli derken doğru mu dedin yanlış mı dedin onu ispat ediyorsun. lan böyle imtihan dünyası mı olur diyenlere hemen hatırlatalım, göt kadar sıralarda hayatınızın en önemli sınavında üç saat süt dökmüş kedi gibi duruyordunuz ama, o zaman bir şey dediniz mi modern sınav sisteminin havarilerine. (burada okurlarıma farklı sınav tecrübelerini hatırlamalarını salık veriyorum, bana tek tek yazdırmayın şimdi. vay be okuru da metnin içine katan roman böyle bir şey oluyormuş demek ki)
şimdi bu tecrübeleri hatırladık mı, hatırladık. demek ki imtihan dünyasındaki aksaklıklar her zaman insanın aleyhine ve yokluktan kaynaklanan aksaklıklardan olmuyor, bilakis insanın lehine ve özellikle tercih edilmiş aksaklıklar da olabiliyor. lan olum tamam da bunca gevezeliği niye yaptın diye soranlara diyorum ki, demek ki çelişki ya da tutarsızlık ya da tenakuz hayatın sırrıdır. hani bu şaşırtmaca sorular gibi, öyle kolay olanına atlarsan paparayı yersin.
demek ki neymiş, kur'an'daki çelişkiler denilen şeyler, bu kitap iman edenin imanını küfredenin küfrünü artırır ayetini desteklemek için araya serpiştirilmiş hususlarmış. o halde biz buna iman ettik ve tasdik ettik. iman etmeyen ve tasdik etmeyenler ya da tanrısal sınav sisteminin mükemmelliği hususunda tereddütleri olan arkadaşlar malum öğrenci psikolojisiyle lan bu soru yanlış ya da lan bu kitap/çık toptan yanlış diyebilirler; hatta yiyorsa sınavın yarısında çekip gidebilirler de, ama kalkıp sınav esnasında yahu bu sınav da ne, böyle sınav olmaz deyip başkalarının konsantrasyonunu bozmak ne sınav adabına ne de herhangi bir adaba sığmaz. zaten mezkur sınav sisteminde hiçbir şey cezasız kalmaz diye biliyoruz biz, bilmeyenlerle de her iki omuzdaki optik okuyucuların değerlendirmelerinden sonra görüşürüz inşallah. *
kuran-ı kerim de buğün e kadar herhangi bir çelişki görülmemiştir. şimdi sen bana inanma. ciddiyim inanma arkadaşım . ama çelişki var diyene de inanma . araştır. sadece araştır.
bu yorumları yapacak yazar şuan bu sözlükte mevcut değil . zavazingodan bol keseden populer olma adına sallayanlara bakma. banada bakma . ama araştır .
hayatını bu işlere vermiş insanlar var. mesela bir ayet i inceler, iken hangi tarihte ,hangi hadiselerin üzerine inmiş ,peygamber efendimiz bu konuda yada bu konuya yakın hangi hadislerde bulunmuş, araştırma yapmanız lazım . dahası ashab-ı ikram ve ondan sonra gelen alim kişiler ve büyük imamlar ,mezhep imamları nasıl yorumlamış bir göz atmak lazım gelir.
bir ilahiyatçı dahi olsa (örnek vermeme gerek yok galiba . çok populer var işte bir kaç tane) ianama arkadaş. kaynak gösteremiyorlarsa inanma . gösterdikleri kaynaklarıda sen incele .
dahası böyle bir çelişki olmuş olsaydı siz emin olun şuana kadar milyar tane insan çıkar milletin gözünün içine bu çelişkiyi sokardı . siz okumuyorsunuz yada biz okumuyoruz diye ;yahudilerin yada hristiyanların (arkadaşlarımızın) kuran ı kerim i akumadığını mı sanıyorsunuz. yanılıyorsunuz ağalar. onlar okuyor . araştıryor.
düşünsenize bir çelişki olacak ve bunu flim yapmayacaklar. yada dizisini çekmeyecekler. yada tüm dünyaya bas bas bağırmayacaklar.
dediğim gibi paşam .samimi söylüyorum banada inanma . ama araştır. vesselam .
Olası olduğu ve çok basit/açık yerlerde göze çarpan, çelişkili olan yada günümüze/bilime aykırı olan düşüncelerin sorgulanmasıdır.Örnek:Adem ve Havva - Hiç nasıl üredikleri ve bugünkü sayıya ulaşıldığı düşünülmemiştir,tüm dinlerde var olan Adem ve Havva hikayesi ; tüm dinlerin onu bırakın tüm ahlak yasalarına karşı çıkar..şöyleki : Dünya üzerindeki ilk insanlar Adem ve Havva görüşünü kabul edersek,Adem ve Havva nın 1 kız 1 erkek çocukları olduğunu var sayarsak..bu noktadan sonra gerçekleşebilecek üreme amaçlı ilişkilerin olasılıkları ahlak yasalarına aykırıdır ve ensest olarak nitelendirilir.Ayrıca insanların neden kuyruk sokumu/kuyruk kemiği olduğu hala hiçbir din tarafından açıklanamamıştır.
kitap yazdırmış bir tanrıdan daha büyük bir çelişki olamaz. yani sen tutacaksın; zamanı yaratacaksın ışığı var edeceksin; 15 milyar yaşında bir evrene trilyonlarca yıldız koyacaksın. ortalama olarak her bir yıldıza 15-20 diyelim hadi gezegen katacaksın bunların bazılarına aylar vereceksin. sonra galaksilerden küçükçe olanlardan bir tanesinin en küçük yıldızlarından birinin çevresine 10 milyar yıl sonra mavi bir gezegende koyacaksın ve o 4,5 milyar yıllık mavi küre üzerinde onun üzerinde 4,3 milyar yıl sonra insan denen varlığı yaratacaksın. aradan 1,5 milyon yıl daha geçtikten sonra da bir kitap yazdırıp derdini anlatacaksın.
bakıldığı yere göre var olan veya olmayan çelişkilerdir.
söz konusu entryde (#5789328) eğer ki ateist iseniz islam'ın muhammed uydurması bir din olduğuna karar verdiğinizden sadece m.s.600'lü yıllardan sonraki insanlar için geçerli olacağını zanneder ve entryde geçen ayetler arasında çelişki olduğunu düşünürsünüz. eğer müslüman iseniz islam'ın sadece hz.muhammed ile başlamadığını hz.adem'den beri süregeldiğini bilir ve ona göre şu yorumları çıkarırsınız :
islam, hristiyanlık veya yahudilik gibi sadece belirli bir ırka veya zümreye aitmiş gibi bir din olarak gösterilmemiştir hiçbir zaman. Kur'an'ın anlatmak istediği bize islam'ın hz.adem ile başlamış olduğu ve kıyamete kadar süreceğidir. diğer dinler gibi sadece belirli bir topluluğa değil gelmiş geçmiş tüm insanlığı hedefine koymuştur. peki hz.ibrahim'i açıkça bir müslüman olarak anan kur'an-ı kerim sadece hz.muhammed(sav) dönemindeki ve sonrasında gelen insanları mı cennetle müjdelemiştir. eğer ki öyle olsaydı asıl sorun o zaman ortaya çıkacaktı. madem ki insanlık var olduğundan beri bu din insanlığı hedefine almış, hz.muhammed'den önce allah'a inanları, şirk koşmayanları, hz. ibrahim'in dinini devam ettiren hanifleri, hz.musa'nın peşinden giden yahudileri, hz.isa'nın havarileri gerçeğe inandıkları için hediyelendirmek cennetle müjdelemek gerekmez miydi? yahudi, hristiyan, sabii bu isimler insanların zamanla toplumları nitelendirmek için kullandığı isimler. kur'an'ın indiği dönemki hristiyanlardan yahudilerden bahsetmiyor. hz.musa'ya gönülden bağlananlara, hz. isa'nın havarilerine işaret ediyor. siz ne ile nitelerseniz niteleyin bu kişiler gerçekte müslümandır. hz.muhammed(sav) dönemine yetişen bu kişilerden birkaçı peygamber olduğunu doğrulamış ve islamı kabul etmişlerdir.
kur'an'ın dolayısıyla allah'ın hükmü açık ve net belirtilmiştir tevbe süresi 3. ayetinde. müslüman olmanın tek yolu kelime-i şahadet getirmektir. yani allah'ın bir ve tek olduğuna, hz.muhammed'in de onun kulu ve elçisi olduğuna inanmaktır. hz.muhammed'den önceki inananlar, yahudiler, hristiyanlar, sabiiler hanifler ise bakara süresi 62.ayet ve maide süresi 69.ayetin hükmünce değerlendirilirler. bu bir çelişki değil, bilakis islam'ın sadece belirli bir dönem ve bir zümreye gönderilmemiş olduğuna evrensel ve ilelebet bir din olduğuna kanaat getirtmektedir.
en başta dediğim gibi sadece nerden baktığınıza göre değişir.
not : sabiiler hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bir görüşü göre,Hz. ibrahim'in dinini devam ettiren eski bir topluluk idi. Müfessirlerin bazıları da Sabiiliğin Yahudilikle Hıristiyanlık arasında tevhidci bir din olduğunu belirtmişlerdi. Bazı yeni araştırmacılar ise, sabiilerin Babil'de yaşayan ve yarı Hıristiyan olan bir mezhep müntesibi olduklarını ve Hz.Yahya'nın tabilerine benzediklerini ifade etmişlerdir. semavi dinlerin etkisinde yaşayan insanlar olarak görülebilir.
rahmetli turan dursun hocanın birer birer yazdığı, açıkça meydan okumasına rağmen karşısına kimsenin canlı yayına çıkamadığı, akıl fikir sahibi herkesin hemfikir olduğu çelişkilerdir.
edit: rahmetli demek de ironik oldu. allah yoksa rahmet de yok. ölü anlamında deyim gibi rahmetli. ölümü de müslüman birileri tarafından katledilerek olan.
gereksiz ateist veya teist bir iletidir. sözlüğün millletin inancına çamur atma yeri değil tanımlama yapma yeri olduğunu unutan ipsiz sapsızların birbirini tatmin ettiği iletidir. bir islam alimine sormadan götünden ilkokul matematik hesabı uydurulan kişinin metnidir.
Fussilet-34 'Iyilik ve fenalık bir olamaz. Sen fenalığı en güzel şekilde karşıla. O zaman aranızda düşmanlik bulunan kimse ile bile yakın dost olduğunu görürsün.'
Sura-40 'Bir kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülüktür. Fakat kim affeder ve barışırsa onun mukafatı Allah'a aittir. Şüphe yokki o zalimleri sevmez.' - Bakara-179 'Ey aklı erenler! kısasta sizin icin hayat vardır...' veya Maide-45 'O kitapta cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşı yaraları ödeşme yazdık. Fakat kim sadaka olarak bağışlarsa, bu ona kefaret olur...' yazıl
el cevap:
kuranda anlatılan bu olguyu küçük bir hikaye ile açıklamaya çalışacagım.
bi çocuk bir erene tabi olmak ister .eren çocugu sınava tabi tutmak ve ona bişeyler öğretmek için der ki falan yerde bi adam var git onun ensesine patlat. tamam der çocuk. gider odaya girer , ensesine patlatır. sonuç olarak adam döner ve
misliyle karşılık verir.sura 40 a denk gelir bu. buradaki adam nefs tezkiyesinde alt basamaklardadır henüz.
çocuk ikinci odaya girer . yine bir adam kuran okumaktadır. çocuk ona da patlatır.ve sonuç olarak bir tokat daha yiyeceğinden emin oldugu için bir adım geriye gider.
ANCAK ADAM HiÇBiRŞEY YAPMAZ . YUKARI BAKAR VE GÖZ KIRPAR. BU ADAM BUNUN BiR iNTiHAN OLDUGUNU BiLMEKTEDiR .DERECAT KAZANMAK iÇiN KARŞILIK VERMEZ SURA 40 MAiDE 45 E KARŞILIK GELiYOR. BU ADAM NEFS TEZKiYESiNDE DAHA iLERiDE , RUHUNU ALLAH' A ULAŞTIRMIŞ BiR ADAMDIR. KISASA KISAS YAPSAYDI DERECAT KAYBI OLMAYACAKTI . ANCAK HiÇBiRŞEY YAPMAYARAK DERECE KAZANDI. KENDISINE VURANIN KAYBETTiĞi DERECELER ONUN HANESiNE ARTI OLARAK GEÇTi.
ÇOCUK 3. ODAYA GiRER. YiNE BiR ADAM KURAN OKUMAKTADIR . ONA DA PATLATIR. BU SEFER ADAM DÖNER. EVLADIM DER. BEN BiR KUSUR iŞLEDiM Ki SEN BANA VURDUN VE ÜSTELiK DE ELiN ACIDI BEN ÇOK ÖZÜR DiLERiM DER. SENiN iÇiN NE YAPABiLiRM DiYE SORAR . iŞTE BU DA FUSiLLET 34 E KARŞILIK GELiYOR.
ÇELiŞKi YOKTUR. YASALAR BELLiDiR. BiRi SiZE BiR KÖTÜLÜK YAPTIGINDA DERECE KAYBEDER. BU KAYBETTiĞi DERECELERi SiZ KAZANIRSNIZ. ANCAK BU KiMSEYE MiSLiYLE KARŞILIK VERME HAKKINIZ VARDIR iSLAMDA. BUNA KISASA KISAS DENiR. BUNU UYGULARSANIZ KAZANDIGINIZ DERECE MiSLiYLE KARŞIYA GEÇER. SONUÇ NÖTR OLUR. ANCAK EGER KARŞILIK VERMEZSEN AYNI DERECEYi KAZANMIŞ OLURSUN KARŞIDAKININ KAYBETTiĞiNi YANi.BU DA ÖNERiLEN ŞEYDiR. BiR DE 3. SEÇENEK VAR. ARTIK BURADA HESAP KiTAP iŞLERi SÖZ KONSU DEĞiL. BURADA ÜST DÜZEY BiR (bkz: YAKiN) SÖZ KONUSU YARATANLA. BU iNSANLAR ARTIK KÖTÜLÜĞR SESSiZ KALMAKTAN ÖTE KÖTÜLÜĞE iYiLiKLE KARŞILIK VEREN ,NSALARDIR. YANi FENALIĞA KARŞI iYiLiK. BU 3. SEÇENEKTEKi iNSAN ASIL iSLAM DiYEBiLECEGIMIZ VE ASIL DiNiN VÜCUT BULDUGU BiR ÖRNEK TEŞKiL EDER. HER KADEMEDE KUL OLDUGUNDAN 3 FARKLI SEÇENEK VAR BU KONUYLA iLGiLi. ÇELiŞKi DEĞiL YANi.
gidebilirler : bakara-62. şüphesiz, inananlar, yahudi olanlar, hıristiyanlar ve sabiilerden allah’a ve ahiret gününe inanıp yararlı iş yapanların ecirleri rablerinin katındadır. onlar için artık korku ve üzüntü yoktur. (ayrıca maide/ 69)
gidemezler : ali imran-85. kim islam’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır. (ayrıca tevbe-3)
edüt : eksilemeden önce bana bunun bir cevabini ver sonra eksile sayin süpersonik yazar (!).
EL CEVAP: ASLINDA CEVABI AYETLERLE DE VEREBiLRiM AMA ŞUAN EZBERiMDE YOK. GELiŞiGÜZEL ANLATACAK OLURSAK BURADA DA BiR ÇELiŞKi YOKTUR. ŞÖYLE Ki TANRININ KATINDA ( ALLAH YAZMAK HOŞUMA GiTMiYOR ÇOK ÖZEL BiR HiTAP OLDUGUNU DÜŞNÜYORUM AZ ÖNCE YAZDIM AMA ) SADECE TEK BiR DiN VARDIR. iBRAHiMDEN BU YANA GELEN DiN .YANi iNDiRiLENlER HEP AYNI DiNDi ANCAK ZAMANLA YAZILANLAR TAHRiF EDiLDi. ZAMANIMIZDA HALA NAMAZ KILAN HRiSTiYANLAr MEVCUTTUR. YANi YAHUDi DE OLSA HRiST. DA OLSA iSLAM OLAN iNSANLAR VARDIR.
sözlükteki çoluk çocuğun yaptığını hemen anlatayım: [ dekart gibi adamım vesselam ]
hemen hakiki bir ayet: "Ey iman edenler, sarhoşken ne söylediğinizi bilinceye kadar; cünüp iken de -yolcu olmanız hariç- guslünüzü edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunup da su bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin; niyetle yüzünüze ve ellerinize sürün. Gerçekten Allah çok affedici ve günahları bağışlayıcıdır." - nisa suresi ayet 43 -
şimdi sanat yaptığını sanan vodvillerin, hokkabazların, soytarıların yöntemi üzerine bir layiha:
"... namaza yaklaşmayın...." [ yukardaki ayeti kırparsam aha bu çıkar ]
gördünmü bak işte kuran kendisiyle çelişti ! hem namazı hem de namazsızlığı farz kıldı !
bektaşi fıkraları kadar ciddiye alıyorum sizi. hadi yavrum , hadi anam. saatine bak, ağzının suyunu sil, mamanı - kaşığını bir köşeye koy adam gibi ciddi laflar edeceksen gel konuşalım.
"lan müslümanız diye geçiniyoruz, bir açıp okuyalım bakalım ne diyor" diyerek kuran'ı elinize aldığınızda karşınıza çıkıp kafanızı karıştıracak çelişkilerdir. sonra "bunca yıl kimse bir şey dememiş, vardır benim anlamadığım bir şey" diyip geçmez ve sağa sola bakarsanız aslında pek çok kaynakta bunlardan bahsedildiğini, karşılığında da islam alimleri olarak adlandırılan kişilerin bunlara bir şekilde kulp bulduğunu görürsünüz. işte dinden soğuyacağınız an o andır.