yine diyorum ve hep diyeceğim bre bedbaht sen kopyala yapıştır yapacağına açıp aslını bir okusana!
allah kitabında cehennem dedikten sonra hemen cennetle iç açtırır. şeytan der sonra melekle yüz güldürür. günah dedikten sonra sevap deyip teşvik eder. bir kötünün ardından hemen bir iyi der. velev ki öyle biraz nasiplen, oku- oku. öyle olsun okuma.
koskoca ayetlerin içinde geçen kelimeleri çıkartıp alıp burada allah şöyle şu şöyle yorumu yapanlar, kulaktan dolma bilgilerle allaha küfür edeceğinize, açın bi kuran okuyun, sonra o hakaretlerin anlamlarını anlayın. anlayabilirseniz.
allah'a yargı yolunu göstermesi gereken hakaretlerdir. ne yazık ki kendisi varolmadığından sanık da olamayacağı için aslında tek suçlu bu cümleleri bu duaları tekrar ederek okuyan insanlardır. yine de çoğu terbiyesiz değil de arapça okudukları için ne okuduklarını bilmeyen cahil cüheyla takımıdır.
sözlükteki ad hominemcileri ortaya çıkartan fikir. adam fikrini söylemiş, sen de kendi fikrini ortaya koyup tartışsana arkadaşım? yok şuursuz, yok ateist, yok troll.. çocuk musunuz lan!
kuran'da ne aradığın önemli olduğu bir nokta vardır; bazıları feyz almak için okurlar, bazıları ise kendilerince kötü olan noktaları ararlar. bu tamamen inan veya inanma, kutsal değerlere nasıl baktığınla alakalıdır.
sözgelimi birisi senin yıllar yılı alın teri dökerek, yemenden-içmenden keserek biriktirdiğin paranı çalsa ve bunun üzerine sen o kişiye 'hırsız' desen bu hakaret midir? o kişiye 'acımasız' desen? oysa bahsi geçen kimseler kainattaki her zerreye haksızlık ve hakkına tecavüz etmektedir. kur'an'daki bu söylenenler tam kıvamında ve yerindedir. çok zeki geçinenlerin garipseyeceğini bilerek diyorum ki: o ifadelerin her harfine canımı feda ederim.
Kafirun suresinin Mekke döneminin ilk başlarında ve 18. sırada geldiği belirtilir. Demek ki daha henüz Muhammed hazretlerinin peygamberlik iddiasına inanan sayısı çok azken yanında 100 kişi bile yokken yazılmıştır. Yani, en güçsüz olduğu, en baskı altında olduğu dönemde. Diğer Mekki surelerde olduğu gibi bu sure de barışçıl, insani, özgürlükçü bir düşünce yansıtır. Ne şiddetten, ne öldürmekten ne de savaştan söz edilir.
Sonrasında yani güçlenildiği zaman hitaplar değişir, ağızlar bozulur, tehditler, hakaretler, küfürler başlar. Ve ardından kavgalar, cinayetler, savaşlar ve katliamlar gelir. Bu hakaretler farklı dindeki diğer inançlı insanlara yapılmıştır yani Muhammede inanmayanlara. Kuranda ateistlik yani tanrı inancını reddedenlere ait bir ifade yoktur. Belli ki o dönemde herkesin bir inancı varmış, kimisi putperest, kimisi Hristiyan, Musevi, Sabi kimisi de Hanif. Dinsizlik, ateistlik günümüzdeki kadar yoğun ve siyasi egemenliği etkileyecek boyutta olsaydı, herhalde onlara da sayılıp sövülürdü. Müslüman olmayanlara yapılan sövgülerden örnekler:
YALANCI
Eleştirileri bile hakaret olarak algılayanlar, yalan-yalancı sözüne hiç tahammül edemezler. Ama Kuranda inanmayanlar yalancılıkla suçlanır.
Müminin 90. Hayır, biz onlara gerçeği getirdik, fakat onlar kesinlikle yalancıdırlar.
Nahl 105. Yalanı, ancak Allahın âyetlerine inanmayanlar uydurur. işte onlar, yalancıların ta kendileridir.
Zariyat 10-11. Cehalet içinde gaflete dalmış olan (ve Muhammed şairdir, delidir diyen)yalancılar kahrolsun!
HAYVAN
Furkan 44. Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini yahut akıllanacağını mı sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta gidişçe daha sapıktırlar.
Muddessir 50-51. Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.
Maide 60. De ki: Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allahın lânetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. işte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.
Araf 166. Yasaklandıkları şeylerden vazgeçmeye yanaşmayınca da onlara aşağılık maymunlar olun dedik.
Araf 179. Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. işte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. işte bunlar gafillerin ta kendileridir.
PiSLiK
Tevbe 28. Ey iman edenler! Allaha ortak koşanlar ancak bir pislikten ibarettir.
Tevbe 125. Kalplerinde hastalık olanların ise, pisliklerine pislik katmış (küfürlerini artırmış), böylece kâfir olarak ölüp gitmişlerdir.
SAPIK
Fussilet 52. De ki: Ne dersiniz? Eğer o (Kuran) Allah katından olup da siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman derin bir ayrılık içinde bulunan kimseden daha sapık kim olabilir?
Neml 81. Körleri sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola getiremezsin. Ancak âyetlerimize inanıp da müslüman olmuş olanlara duyurabilirsin.
Bakara 16. işte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. ( )
AZGIN
Muttafifin 12. Onu (din gününü), ancak her azgın, günahkâr kimse inkâr eder.
Sad 55-56. işte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır!
Tur 32. Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
REZiL
Haşr 5. Hurma ağaçlarından, herhangi birini kesmeniz veya olduğu gibi bırakmanız hep Allahın izniyledir ve Onun yoldan çıkanları rezil etmesi içindir.
Tevbe 14. Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.