aynen oyle... tek zeki, bu ayetin nasil bir skandal oldugunun ilk farkina varan kisinin acmis oldugu gereksiz basliklardan biri ile karsi karsiyayiz.
eski arap toplumundaki igrenc evlilikler islam vesilesiyle 4 eslilige indirildi ve bu tavsiye degil sınırdır. tek eslilik daha uygundur ve allah tek esliligi tavsiye etmektedir. once bunu belirtmek gereklidir...
ancak; zamanin sartlarinin gerektirdikleri sebebiyle sahabeler 4 kisi ile evlenebilmislerdir.
efendimiz sav e allah bu ayeti ile:
1-mehirlerini vermis oldugu eslerini. (buna diyecek birsey yok)
2-cariyeleri, hz peygamber sav in oglu ibrahimin annesi cariyeydi. hz maria. bundan buyuk seref olur mu bir kadin icin. o cariyeler ne ile gecinecek ne ile hayatlarina devam edeceklerdi? bu sekilde fuhus, hirsizlik vs her turlu ahlaksizlik onlenmis oldu.
3-iman etmis kuzenleri, bunu soyleyerek kisinin kendi kuzeni ile evlenmesinde dinen bir sakinca olmadigi vurgulanmaktadir. kuzeniyle evlenmek isteyen evlenebilir. evlenmek caizdir.
4-kendisini peygamberimiz sav e hibe eden kadinlari helal kilmistir.
bir kadin icin peygamber esi olmaktan buyuk seref yoktur.
http://www.diyanet.gov.tr/kuran/meal.asp?page_id=424
50-
ey Peygamber! biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. ayrıca, diğer müminlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini peygamber'e bağışlayan, peygamber'in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mümin kadını da (sana helal kıldık.) müminlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
evvela ayette hz. peygambere husus...
devamıî bir muamelenin yapıldığı, dörtten fazla kadın almak yalnız ona mahsus olduğu, diğer müslümanların bu konuda onu örnek almalarının ''yanlış'' olduğu hususu vurgulanmıştır.
peygamberin amca, hala, dayı ve teyze kızlarını alabileceği hususu seslendirilerek, insanların bu derecedeki yakınlarıyla evlenebileceklerine, ve dolaylı olarak(yaygın kanaatin aksine) bu yakın evlilikten ötürü çocuklarda anormal bir durumun olmayacağına işaret edilmiştir.
ki çocuğun sakat doğması yanlış zamanda döllenme ve kan uyuşmazlığından dolayı olduğu bilimsel olarak bilinen birşeydir.
onun devamı olan 52. ayette
''bundan sonra sana (başka) kadınlar ve zevcelerinden birini, güzelliği hoşuna gitse bile (başka bir hanımla) değiştirmen helâl değildir. Elinin (altında) sahip oldukların (cariyeler) hariç. ve allah, herşeyi murakebe (denetleyen) edendir.''diyor
yani peygamberin o kadınları boşaması, bırakması, mümkün değildir buda onu sınırlayıcı birşeydir.
ama bir başka müslüman evlendikten sonra, boşanabilir bir başkası ile evlenebilir.
yani surenin sadece bir ayetini okursan bu yanlış anlamaya yol açar elbette.
ayrıca
(bkz: diğer insanlara helal iken peygambere miras bırakmak haram.)
(bkz: insanlara namaz sadece beş vakit iken peygambere ayrıca gece namazları da farz kılınmış.)
(bkz: diğer insanlar sadaka ve zekat malı alabilirlerken peygambere ve ''soyuna'' haram)
--spoiler--
onun devamı olan 52.ci ayette
''bundan sonra sana (başka) kadınlar ve zevcelerinden birini, güzelliği hoşuna gitse bile (başka bir hanımla) değiştirmen helâl değildir. Elinin (altında) sahip oldukların (cariyeler) hariç. ve allah, herşeyi murakebe (denetleyen) edendir.''diyor
yani peygamberin o kadınları boşaması, bırakması, mümkün değildir buda onu sınırlayıcı birşeydir.
ama bir başka müslüman evlendikten sonra, boşanabilir bir başkası ile evlenebilir.
yani surenin sadece bir ayetini okursan bu yanlış anlamaya yol açar elbette.
--spoiler--
Sevgili peygamberimizin yaşadığı dönem, çok eşliliğin zaten sıradan olduğu, toplumca yadırganmadığı bir dönemdir. Böylesi bir dönemde, efendimizin çok eşle evlenebilmek için (haşa) ayet uydurmasının bir gereği yoktur. Ateistlerin iddia ettiği gibi bu ayetle birlikte efendimizin çok eşle evlenmesinin yolu açılmış değildir. Bu ayetler indiğinde efendimiz zaten birçok hanımla -çeşitli sebeplerden ötürü- evlenmiş bulunuyordu ve bu ayetlerin akabinde de herhangi bir başka evlilik yapmış değildir. Tefsircilerin çoğunluğuna göre, Ahzab Suresi'nin 50. ayeti efendimizin mevcut eşlerinden bahsetmektedir. 52. ayette ise, efendimizin mevcut eşlerinden başka bir hanımla evlenmesi yasaklanmaktadır. Yani ayetlerde, ateistlerin iddia ettiklerinin tam aksi bir durum söz konusudur.
düşünen bir insan için hiçte sözün bitti yer değildir. hazreti adem'den bu yana insanların ne şekilde çoğaldıkları da yazmaktadır aynı kutsal kitapta. havva, her seferinde iki çocuk doğururmuş ve doğurduğu bir diğer iki çocuk ile hiçbir kardeşlik bağları bulunmazmış. bu şekilde çoğalıp geldik bu doğanın kanunudur. burada ayet skandalı yazan kişi dahilinde hepimiz bir varoluş içerisindeyiz. hazreti peygamber zamanını ve o zamanın kaos durumunu göz önünde bulundurursak eğer teyzesinin kızı yada halasının kızının ona helal sayılması normaldir. sayıldığı halde hiçbir şekilde o helallere yaklaşmamıştır hazreti peygamber. bu sadece ona bir bildiridir. etrafında kimse bulunmasa da bak sana yakın helaller sunuyoruz şeklinde yorumlanması lazımdır ama nerde kuran'ı okuyan insan nerde bu yazılanlardan bu kutsal ayetlerden bu yorumu çıkaracak zihniyet..
peygamberin çok evlilik ile cinsilatif amaçlı evlendiğini zanneden, neredeyse(bir eşi hariç) diğerleri ile aynı evde bile kalmadığını bilmeyen trollerin sığındığı ayet.
Bazılarının inanmama sebepleriymiş ayrıca tanrı yarattığı bir varlığı diğerinden yüceltiyormuş. kara cahil kardeşim islamiyete göre herkes bir şekilde defalarca sınanır. Kimi para ile, kimi güç ile kimi kadın ile kimi başka şeyler ile.
Allah bütün insanlar gibi peygamberi de sınamıştır şehvetlerine yenik düşecek mi diye. ki sonradan evlendiği kadınların hepsi çocuklu dul ve sadece formalite amaçlı nikahında kalmış kişilerdir. Bahsedilen dönemde dul kadınlar rahat bırakılmadığı için nikahına almış hatta çoğunu görmemiştir bile.
Hayır bok atıcan biraz araştır ne olur. Ayrıca aynı Allah değil mi peygambere sen de bir insansın diyen. bunun nesi yüceltme?
normal insanlara evliliğin 4 ile sınırlanması, adaletsizliği, sapıtmayı, aşırılığı önlemek içindir. şimdi bir soruyu beraberinde getiriyor bu tespit...
bu tespiti yapan kişi hz muhammed in * allah'ın peygamberi olduğuna inanıyor mu? inanmıyor mu?
eğer inanmıyorsa (ki öyle görünüyor) sadece tepki almak, dikkat çekmek için aşırılık yapmaya, küçükken aile büyüklerinin bir araya toplandığı zamanlardaki gibi ortada durup herkesin kendisi hakkında yorum yaptığını duymayı arzu ediyor. (ki öyle görünüyor)
ama inanıyor ve yine bir kur an ayetine skandal gibi bir anlam yüklemekten de çekinmiyorsa (ki hiç de öyle görünmüyor) demek ki bunu bilgisizlikten yapıyor.
peygamberler masumdur. masumun asıl anlamı, istese dahi günah işleme hakkı kendisine verilmeyendir.
hz. muhammed mustafa, peygamberlerin peygamberidir. onun masumluğu tartışılamaz dahi...
bu sebepten dolayı allah * ona bazı hak ve ayrıcalıklar vermiştir. ha'şa yoldan çıkmayacağı kesin olan allah'ın habibinin, her karısı ile konuşması, her yaptığı mübarek hareket bizlere sünnet olarak kalmış, bugün dahi hayatımızı etkilemektedir.
bu yüzden onun ne kadar çok insan ile birinci dereceden ilişkisi olsa, bize allah'ın istediği gibi bir kul olmayı öğrenme açısından devrolunma ihtimali olan bilgi sayısı ve aktarılma ihtimali daha da artmaktadır.
yani bu işin islami berekettir.
hayata hürriyet gazetesinin manşetinden, aslanlı yollardan, etnografya müzelerinden bakan insanlar da haklı olarak bereketi görememekte, kur'an ı hz muhammed'in yazdığına inanmakta, ahiretini tamamen yakmaktadırlar.
bir de madem kur'an ayetleri hakkında konuşuluyor inanmayanların sonunda karşılaşacağı skandalı yine kur'an özetlemiş.
andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun. (onlardan) her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa bunca yaşaması onu azabtan kurtarmaz. allah, onların yapmakta olduklarını görendir. (2/96)
andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir. (3/186)
gerçekten, allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. kim allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (4/48)
hiç şüphesiz, allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. kim allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. (4/116)
de ki: "şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" de ki: "allah benimle sizin aranızda şahiddir. sizi -ve kime ulaşırsa- kendisiyle uyarmam için bana şu kur'an vahyedildi. gerçekten allah'la beraber başka ilahların da bulunduğuna siz mi şahidlik ediyorsunuz?" de ki: "ben şehadet etmem." de ki: o, ancak bir tek olan ilahtır ve gerçekten ben, sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım. (6/19)
onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?" (6/22)