hadisleri reddedenlerin çözmeleri gereken zor bir problem koymaktadır ortaya...
peki yine sırf kuran'a dayanılırsa, malın ne kadarının zekat ve/veya sadaka olarak verilmesi gerektiğine dair bir ayet var mı? var tabi: bakara 219. bakın orada ne deniyor:
görüleceği üzere buradaki hükme göre hareket etmek isteyen "kuran müslümanı" temel ihtiyaçlarının (barınma, beslenme, giyim, ulaşım, sağlık...) ötesindeki malını infak etmek durumundadır.
razi gibi bazı alimler bu ayetin zekatla ilgili ayetlerden önce "indiğini", zekat ayetlerinin inmesiyle birlikte "nesh edilmiş - yürürlükten kaldırılmış" olduğunu söylerler. zekat kuran'da 30'dan fazla yerde geçmektedir. dolayısıyla bu ayetin zekat ayetlerinden önce "indiği" bana şüpheli göründü. keza, öyle bile olsa, zekat ayetlerinde oran belirtilmediğine göre, zekatın bu ayetin hükmüne göre verilmesi icap ettiği düşünülebilir.
kimisinin "nesh yoktur" demesine vesile olan mevzudur. kaç ayetin nesh edildiği tartışmalı da olsa kuran'da nesh vardır. daha önce dediğim gibi, bakara 219'un bu sınıfa girdiği şüphelidir. fakat şüpheye hiç yer bırakmayacak kadar çok sayıda nesh edilen ayet vardır. hadi, arızalı konulara girmekten kaçınıp basit bir örnek verelim:
görüleceği üzere burada malların anaya, babaya, akrabalara vasiyet yoluyla paylaştırılması emrediliyor. fakat sonra "inen", kime ne kadar pay verileceğini açıklayan ayetler ve "varise vasiyet yoktur" hadisi bu ayetin hükmünü nesh etmiştir.