Kuran'ın mucizeleri diye atıp tutan dincilerin gözünden kaçan detaydır.
Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O’dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O’dur. Ve O, herşeyi bilendir.” (Bakara Suresi, 29)
Göğün 5 katı vardır.
1-Troposfer
2-Stratosfer
3-Mezosfer
4-Termosfer
5-ekzosfer
Şimdi kalan ikisinin nerden çıktığı muamma.
Kuran'da atmosfer kelimesinin gecmesi zaten sacma olur zira o sonradan kesfedilen bir bilimsel gerçekliğe verilen isimdir. Nitekim Arapca'da atmosfer kelimesine benzeyecek aksan kelimesi yoktur. Kuran'da atmosfer yazsaydi da bilim ona baska bir isim verirdi, fark etmez.
Bizim kastimiz "biz göğü korunmuş tavan yarattık" ayetinin atmosfere işaret edebilecegidir.
ikinci olarak yedi gökten kasitin dünya göğü olduğunu nereden biliyorsun?
Ayrıca mitolojide yedi gök geçtiğine dair ispat getir.
kimi yobazın bir çok mitolojide mevcut olduğu gerçeğiyle yüzleşince "ispat getir" diye babalanmasına vesile olan hikayedir.
bunlar böyledir. bunlara joseph campbell desem, james george frazer desem, "karşılaştırmalı mitoloji" desem bakarlar öyle bön bön... dünyayı okuyageldikleri kitaplarda anlatılandan ibaret sanırlar. hayır, madem ufkunu genişletmeye niyetin yok hiç değilse google'a "7 kat gök mitoloji" yazsan? hayır, o zaman gerçeği araştırmak gibi büyük bir günaha gireceklerini düşünürler.
Bunların coğrafya bilgisi ağlıyor. Yoksa Hz Muhammed Amerika kıtasını keşfe mi çıkmış?
Verdiğin linkte tek etkilenilebilecek mitoloji iki adet ve ikisinde de direk 7 demiyor.
Bu ikisinden biri ibrani gelenek dediğin yahudi kaynaklı zaten. Orada benzerlik olması çok normal.
Ayrıca koskoca evrenin varliginda tesadüfe inanan sizler farklı dinlerdeki benzerlikten bu ihtimali ortadan kaldirirsiniz. Belki de bu dinler de tevhidden bozulma olduğu için bu inanc da zamanında gelen peygamberin etkisindendir, ne bileceksin?
Yusuf süresinde "bana 11 gezegen güneş ve ay secde ediyordu der. 1930da japon bilim adamları platon gezegenini buldu. 9. Gezegen olarak geçti. Diğer gezegen ise parçalanıp astroid bandını oluşturan marduk.etti 10 yakın tarihte bir gezegen ile tanisacagiz. Ve yusuf suresindeki 11. Gezegenin varlığı kanıtlanacak. Ve bazılarımız yine inanmayacak.
"göğü korunmuş bir tavan yaptık" ama gönderdiğimiz bir astronot/Kozmonot koç uzayda oksijensiz ortamda uçarak geldi, yanmadan atmosferi geçti, sonra oğlunu yatırmış kesmeye çalışan ibrahim'e kurban olmaya karar verdi!
"Christian Friedrich Schönbein'in" Kur'andan haberi dahi yoktu ama atmosferi ayrıntıları ile keşfetti! O zaman Christian Friedrich Schönbein'in yazdığı bütün yazılar kitabınız, kendisi de tanrınız, ona inanın ve tapın!
" Sonra Rabbin duman halinde ki göğe yöneldi ve ister isteyerek yada istemeyerek gelin dedi. ikisi de itaat ettik geldik dediler. Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her göğe emrini vahy etti. Biz dünya semasınıda yıldızlarla donattık "
Kur an daki gök ün dünyanın atmısferı ile alakası yok. Ayettede görüldüğü gibi " biz dünya semasınıda yıldızlarla donattık "
Evrenin olduğu bölge burasıdır.
7 kat göğü iç içe bir küre şeklinde düşünürsek en ortadaki katmandır diye biliriz.
"Kuranlar alakasi olmayıp atmosferi keşfeden kişiye tapin"
Saçma. Zira bu kişi elindeki bilimsel imkânlarla kesfetti. 1400 yıl önce ise böyle bi imkân yoktu. Nitekim Kuran'in kendisi de gayrimuslimlerin bir şey kesfedemeyecegini iddia etmemektedir.
30 - o kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları ayırdık. hayatı olan her şeyi sudan yarattık. hâlâ inanmıyorlar mı?
31 - yeryüzünde, insanlar sarsılmasın diye sabit dağlar yarattık, rahat gidebilsinler diye dağların aralarında geniş yollar var ettik.
32 - gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (allah'ın kudret ve azametine delalet eden delillerinden) yüz çeviriyorlar.
33 - geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan o'dur. bunların her biri kendi dairesinde dolaşmaktadır.
bu ayetlerin siyak ve sibakındaki anlamla seytanın alakası olmadigi malumdur. zorlayan sizsiniz.
Şeytan gaybi bir gerçekliktir.
Atmosfer ise maddi bir gerçeklik.
Bu ayetler ise ard arda uyumla maddi gerçeklerin ispatindan söz etmektedir.
olur tabi her şey mümküdür, zaten çok sıkışırsalar orada aslında öyle demek istemedi, o mecaz, pardon kuzeni yazmış da derler. etimolojiyle başa çıkamazsınız.
kuran bir tane ama mealden tut tefsire kadar bir sürü ayrım var.
şimdi bide anadilin arapça olmasa anlayamazsın diyenler çıktı( bu yeni moda herhalde) iyi de arapların anadili arapça zaten, onlar da mı yanlış anlamış?