mitolojilerde falan geçen ejderhaların dinozor olduğunu düşünen bir bünye olarak ejderhadan bahsedilmiş diyesim var.
edit: ejderhalardan ortak bilinç (doğuda da batıda da) olarak devasa kertenkeleler olarak bahsedilmiştir. dinozorlarda bana göre devasa kertenkelelerdir, tek farkları bazı türleri hariç kanatları yoktur.
dünya tarihi için çok önemli yer teşkil eden (yaklaşık 157 milyon yıl kadar dünyadaki kara hayatına egemen olmuş) bir canlı türünün kuranda bahsedilmemesini normal olarak karşılayan bir beyin, artık tüm faaliyetlerini yitirmiş ve bağlı olduğu vücudu bitkisel hayata sokmuş demektir. kendinizi kandırmayın arkadaşlar. kuran da hiç bir önemli konu maalesef ama maalesef yer almamaktadır.
eğer ki, hz muhammedin cinsel yaşantısını veya inanmayanların cehennemde nasıl işkencelere mağruz bırakılacağını, cennete gidenlerin hangi marka şaraplardan içeceğini ve kaç tane huri ile sex yapabileceğini siz önemli bir konu olarak düşünüyorsanız, zaten ölmüş olan kafatasınızın içinde taşıdğınız o maddeyi lütfen ameliyatla en kısa zamanda aldırınız. zira, bu boşluğunuz insanlığın daha da kötüye gitmesine sebep olmaktadır.
edit: bir çok arkadaş, başka hayvan türlerini örnek göstererek, ne idüğü belirsiz laflarıyla bağzı mevzuların da kuran'da bahsedilmemesini ironi yaparak haklı çıkmaya çalışmaktadır. bu arkadaşlar, şüphesiz ki algı düzeyi sebebiyle insan türüne bir hakarettir.
dinazorlar çağında yeryüzünde insan olmadığı için yaratıcı kendisine muhattap bulamamış olabilir! zira kutsal kitaplar hayvanlara değil, insanlara indirilmiş. kur'an'a inanmayan birisi içinde yazan doğru ve mantıklı olanları alabilir. o da olmadı doğru söz kimden gelirse onu alsın.
"tarik kelimesi, tereke kokunden gelir. tereke ise periodik olarak cikan ses anlamina gelir, mesela birinin kapiyi vurmasi gibi. notron yildizlari da saniyede 700 defa kendi eksenleri etrafinda doner, ve cok duzenlidir frekanslari. tarik suresinde ise bir yildizdan bahssedilmektedir. harvard astrofizik'te postdoc yapan biriyle tanismistim. bunlari o anlatti bana ve adamin calisma konusu da notron yildizlariymis.
ustelik, kuranda tarik yildiziyla ilgili olara "karanligi deler" ifadesi kullanilir. bizim bilgilerimiz ise, notron yildizlarinin bir sure sonra bir supernova olusturup patladigi ve kara delige donustugu yonundedir."
dinazorlarla insanların hiç ilgisinin olmaması ve insan neslinin çıkışından çok önceleri dinazorların neslinin tükendiğinden olabilir. gerek duyulmamıştır belki bu yüzden.
(bkz: yani dinazor kaldı da biz mi yazmadık)
bahsedilmiyor işte arkadaş daha niye ottan, böcekten, çiçekten mana bulup dinazora bağlıyorsunuz? kuranda dinazorlardan hiç bir şekilde bahsedilmemiştir.
bazı şeyler şifreli verilmiştir . soğan ın, eşeğin, arının, patetesin falan kromozom sayıları verilmiştir. detaylı edit yapabilirim sonra..
üstelik dinozor kemikleri falan biliniyor olması lazım o yıllarda bu yüzden dev hikâyeleri vardır. ejderha miti de oradan gelmiş olmalı..
sivrisineğin bir kanadında zehir, diğerinde panzehir olduğunu bilen islamdan bahsediyoruz. biraz düşünün lütfen ve bahane aramayın inanmamak için..
araştıracağım daha ama cevap verilmiştir benim için ha birde neanterdal insandan da bahseder kuran ve bulunmuştur sonra kemikleri..
işte o bilgiye ulaştım. amerika da inca lar biliyormuş. işte spoiler (ve unutulmamalıdır, eskiden amerika ile asya birdi ve hatta eskiden denizciler abd ye gidiyordu. o bilgiler kuran inmeden önce biliniyordu yani. kuran da zaten alemlerin rabbi diye geçer allah ve yeryüzü canlılar için yaratılmış der.. özellikle dinazorlardan bahsedilmemesinde bir tuhaflık yok yani, islamı inkar edecek) :
https://galeri.uludagsozluk.com/r/345857/+
--spoiler--
Neden o zaman bazı resimlerde ilkel silahlarla dinozor avlayan insanlar göze çarpmaktadır? Böyle bir topluluğun yaşamış olduğuna dair başka bir kanıt yoktur.
Dinozorlar bizim düşündüğümüzden daha uzun süre dünya üzerinde yaşadılar.Bu teori mümkün görünüyor.Ancak şu ana kadar Triceratpos, Stegosaurus yada başka bir çeşit dinozor türünün insanlarla beraber yaşadığını kanıtlayan bir fosil bulunamadı.Bazı yerlerde dinozor ve insan ayak izleri aynı yerlerde bulunmuş olmasına rağmen, bu tartışma henüz bir sonuca ulaşamamıştır.
Taşlar ciddi inandırıcılığa sahip bir şakadır.Bu mantıklı bir düşünceye benziyor.Ancak bunada bir delil yok şimdiye kadar.Üstelik koruyucu tabaka meseleside var ortada.
1 ve 2 numaralı gravürde; ica taşlarının gösterdiğine göre, dinozorlar yakın geçmişe kadar yaşamışlardı. Bunun yanı sıra ileri bir uygarlık mevcuttu. Günümüzde bazı bilimsel araştırmalar gösteriyorki, bazı dinozor türlerinin 60 milyon yıl önce soylarının tükenmesine rağmen, bazı türlerin Afrikanın henüz keşfedilmemiş yağmur ormanlarında yaşamış olma ihtimali var.Buna tek delil, orada yaşamış olan yerli halkın gördüğünü söyledikleri harika yaratıklardır.
Eğer Kongodaki yağmur ormanlarında daha ayrıntılı bir araştırma yapılırsa, belki daha fazla delil bulunabilir. Ancak, birde düşünün; ya bazı dinozor türlerinin yeteri kadar uzun zaman soylarını sürdürüp insan ırkıyla beraber aynı zaman dilimini paylaştığına dair deliller mevcutsa? Deliller anlatılan hikayelerden dahada ötede.
Eğer, eski devirlerde yaşamış insanların taşlara kazıdıkları dinozor resimlerine rastlanırsa ne olur? iyi bir delil olmazmıydı? Ne dersiniz?
Bahsi geçen taşlargerçekten var.Bilinen adıyla ica taşları.(Peru- ica şehrinde bulunmuşlardır.) Bu taşların büyüklüğü tenis topundan bir köpek büyüklüğüne kadar değişmektedir.Bu taşlar el ile kazınmış olup, ilkel (tarih öncesi) balıklar, dinozorlar ve görünüşe göre gelişmiş bir teknoloji kullanan yerliler görülmektedir.Sorun ise, bilim adamları bu taşların yaşını belirleyememektedirler.
sonraki resimler ile ilgili bilgiler. dinazor konusu ile alakalı değil. isteyen için.. :
--spoiler--
3 numaralı gravürde; bir sezeryanla doğum anlatılıyor.Uyuşturmak içinde akupunktur kullanılmış.
4 numaralı gravürde; bir makas resmedilmiş.
5 numaralı gravürde; Kıtaların antik çağlardaki durumu resmedilmiş. Bilimadamları Amerika, Asya ve Afrikanın önceleri bugünkü şekillerinden çok daha farklı olduğu görüşünde hemfikirdirler.Çünkü kıtalar yerdeğiştirmektedirler.Jeologların yardımıyla Dr. Cabrera , Taşlar üzerinde çizilmiş olan kara parçalarının dünyamızın milyonlarca yıl önceki halini gösterdiğini teyit etti.
6 numaralı gravürde; bir beyin ameliyatı anlatılıyor.Kafatasındaki kesik açıkça görülüyor.
7 ve 8 numaralı gravürde iki kişi teleskopla gökyüzüne bakıyor.Bir kuyruklu yıldız göze çarpıyor.Diğer yıldızlarda var tabiki.Sağdaki resim taşın üstten görünüşüdür.
--spoiler--