Muhammedin gelen vahiyleri aklında tutamadığı için tahta ,yaprak , deri vs gibi şeylere yazdırdığını biliyoruz.Tabi bu vahiyler sonradan kitap haline getirildiği için öncesinde parça parça evlerde saklanıyordu. Peygamber vefat ettiği sırada bu durumu fırsat bilen bir ateist keçi kuran ayetini afiyetle yiyor.
Aişe (r.ah) nakleder: "Recm ve büyüklerin on defa süt emzirmesi (nin süt kardeşliği oluşturacağı) hususundaki ayetler benim yatağımın altında bulunan bir sayfa üzerinde yazılı idi. Peygamber vefat edince Peygamber'in vefatıyla meşgul olduk da keçi gelip onları yedi."
Dar-e Kutni, c.4, s.105, ibn-i Mâce, c.1, s.625
Keçinin yediği ayet Recm'le ilgiliydi bunu şuradan anlıyoruz.
" Aişe(r.ah) derki Peygamber(s) vefat edinceye kadar Recm ayeti okunurdu."
Muslim c. 4. s. 167, Tirmizî, c.2, s.309
Sonrasında Ömer bu recm ayetini tekrar kurana eklemek istemiş ama tepkilerden korkmuştur.
"Keçinin yemesi sonucu Kuran'dan çıkan taşlama ayetini Ömer Kuran'a tekrar sokmak istedi; ancak halkın dedikodusundan korktuğu için cesaret edemedi"
(Buhari 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Muslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34).
Bonus olarak Ateist keçinin temsili fotoğrafını veriyorum.
allah indirdiği ayetini korumaya almıştır ve bunu kuranda dile getirmiştir.
Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir. (Enam Suresi, 115)
bu eyet varken buna eyetten fazla önem veren hadisci yobaz hocalara hadi yürü gözüm denir.
söz konusu keçi hakkında müslümanların görüşleri ikiye ayrılır. bir tarafta hadisleri reddedenler vardır ki onların görüşleri hakkında denebilecek fazla bir şey yoktur.
asıl garip olan söz konusu hadis gibi muteber hadisleri doğru kabul eden ehl'i sünnet ve'l cemaat yolundaki müslümanların görüşleridir. derler ki "hadis makbuldür. bilindiği gibi kuran'da nesh vardır ve hatta kuran ayetleri nesh edilebilir (yürürlükten metin olarak ve/veya hüküm olarak kaldırılabilir). bu olayda allah recm konusundaki ayetinin metnini keçi aracılığıyla neshetmiştir. fakat hadis yoluyla da hükmünü daim kılmış ve de kuran'da mevcut olan zinaya değnek cezasının metnini bıraktığı halde hükmünü nesh etmiştir."
ehl'i sünnet ve'l cemaat yolunda olmak zor iştir. mesela şu iddialarındaki gariplikleri bir bir ele alalım:
1- allah ayet göndererek zinaya değnek cezası veriyor.
2- sonra yine ayet göndererek cezayı recme çeviriyor. fakat değnek cezası ayetlerini silmeye gerek görmüyor. metni kalıyor ama hükmü geçersiz oluyor.
3- peygamber zina edenlere recm cezası uyguluyor.
4- peygamber öldükten bir süre sonra allah'ın ilhamıyla bir keçi zinaya recm cezası getiren ayetleri yiyor. ayet yendiği için, kuran toplanırken kuran'ın içine alınamıyor.
fakat söz konusu ayetin mevcut olduğu, hem aişe'den yapılan aktarımla, hem ömer'in müslümanlara verdiği hutbede söyledikleriyle sabit kabul ediliyor. peygamberin uygulaması da recm olduğu için değnek cezası ayetleri kuran'da mevcut olduğu halde, hükmü geçersiz kabul edilmeye devam ediliyor.
akla gelen sorular:
1- allah neden fikir değiştiriyor?
2- madem fikir değiştirdi, kuran'da silinmek yoluyla nesh edilen bir çok ayet gibi (allah'ın bazı ayetleri peygambere "unutturmak" yoluyla geçersiz kıldığı kuran'da da kabul edilir) neden değnek cezası ayetini silmiyor?
3- illa bir ayet silinmesi icap ettiyse, allah neden hükmü geçerli kabul edilen recm ayetini sildiriyor da hükmü geçersiz olan değnek cezası ayetini sildirmiyor? tam tersini yapması gerekmez miydi?
4- hadi anlayamadığımız bir sebepten ötürü öyle uygun bulmuş olsun. o zaman ayeti silmek için neden keçiye yedirmek gibi garip bir yolu tercih ediyor?
5- hepsinden elim ve vahim olmak üzere, neden recm ayetini silme işini peygamberin ölümünden sonraya erteliyor? o zaman kuran'ın peygamber sağken son halini aldığı iddiası boşa çıkmaz mı müslümanlar?
iman dairesinde tüm bu soruların yanıtı hazırdır tabi: "senin gibi kafirleri, bir de hadisleri geçersiz sayan zındıkları şaşırtmak, küfürlerini arttırmak için böyle yapmıştır. iman eden bu kadar çok soru sormaz bre zındık!"
kur'an'a ve istediği müslümanlara duygusal açıdan kendisini muhtaç olduğunu hissettiği için inananlar deli bir keçi olmasa da akıl dışı bir çılgınlığın içindedir. tarihsel bir metne paranoyak ve şizofrenik anlamlar yüklemek sağlıklı bir aklın ürünü değil.
