tanım: kur'ana iman edip şeriat istemeyen , kur'ana iman edip şeriat isteyen diye bir sınıflama yoktur.
Şeriat kabaca, Arapça kökenli bir sözcük olup; "yol; mezhep; metod; âdet; insanı bir ırmağa, su içilecek bir kaynağa ulaştıran yol" anlamına gelir. islam dinindeki terimsel anlamı ise "ilâhî emir ve yasaklar toplamı"dır.
Şeriat bir devlet yönetim biçimi değildir. islamın insanlardan yapılmasını ve yapılmamasını istediği şeyler vardır. Mesela içki içmeyin der, namaz kılın der. Dürüst olun der, Haktan ayrılmayın der. islamiyetin emrettiği bir devlet biçimi yoktur. Yani kısaca şeriat devleti diye birşey yoktur. Peygamerimizin sağlında bugünkü anlamda ya da o zaman var olan devletlere benzer bir devlet de yoktu aslında. yani peygamberimiz islam devleti, şeriat devleti kuruyoruz, başkanı da benim gibi bir söz etmemiştir. O zaman zaten ortada şudur diyebileceğimiz bir devlet de tam olarak yoktu. Mekke, Medine ve çevre yerlerde herkes islam'a girince peygamberimiz önderliğinde bir yapılanma oluştu ama filanca devleti, falanca sultanlığı gibi bir oluşum olmadı. peygamberin var olduğu bir yerde de kimse çıkıp ben buraların başıyım uleyn de diyemezdi, doğal olarak da o zamanki islam toplumunun başında peygamber oldu. Yani devlet değil, devlet yapılanmasına benzer bir sistem oluştu. Peygamberimizin vefatından sonra 4 halife dönemi biraz daha devletimsi bir yapıya dönüştü.
peygamberimizin sağlığı ve 4 halife dönemi ile birlikte yaklaşık 40-50 yıl boyunca sürdü bu durum. islam devleti diye bir yapılanma arayacaksak bu 40-50 yıllık döneme bakmamız gerekiyor. Sonradan kurulan emevisiydi abbasisiydi, osmanlısıydı hiç biri islam'a uygun ya da islam'ın emrettiği devletler değildi. Zaten islamiyet bir devlet şekli de önermemiştir.
Peki nedir ne olmalıdır? Peygamberimizin zamanı ve 4 halife dönemine bakarak bir şekil bulabiliriz. Kurulan her demokratik cumhuriyetin başına o cumhuriyetin kurulmasında öncülük eden kişi olduğuna göre (Türkiye Cumhuriyeti, ABD gibi mesela) Peygamberimiz dönemini devlet kabul edersek peygamberin devlet başkanı olması anormal bir durum değil.
4 halife de seçimle gelmiştir. Tabi bugünün şartları ile o dönemi kıyaslayamazsınız. 4 halifeyi seçmek için heryere seçim sandıkları kurulmasını bekleyemezsiniz. O zamanki şartlarda uygun olan ya da uygun olduğu sanılan bir sistemle, eğrisiyle doğrusuyla bir seçim olmuş ve 4 kişi seçimle halife olmuş.
Bugünkü sistemlere baktığımızda islama en uygun devlet olarak cumhuriyet ve demokrasiyi görebiliriz. Yasalara gelince, Kur'an'a uygun kanunların yapılması kötü birşey değil. yeter ki kur'ana uygun olsun. Mesela dünyada hiç bir devlet cinayete izin vermeyecektir, hiç bir devlet hırsızlığa izin vermeyecektir. islama uygun bir devlet de bunları yapacak zaten farklı birşey olmayacak.
E? içki var kadınların örtünmesi var vs vs... Bunlar ve daha birçok şey aslında bu başlığın tam olarak konusu değil. Kıvırmak için değil konuyu uzatmamak için girmiyorum. Ancak islam'a göre kurulmuş bir devlette devlet kimsenin yediğine içtiğine giydiğine bakmaz. Bakmamalı. hırsızlık, cinayet gibi toplumsal konularda birçok kural getirir, şahsi meselelerde ise tercihi vatandaşına bırakır ve vatandaşın tercihine uygun yaşaması için uygun ortamı sağlar. yani islam devletinde başını kapatan kadın da huzurlu olmalıdır, başını açan kadın da huzurlu olmalıdır. Biri birine dokunduğu anda hoppps dur birader demelidir. yöneticileri seçimle gelmelidir, "Emaneti ehline veriniz" ayeti gereği.
islam devleti ya da şeriat devleti olacaksa işte böyle olmalıdır. islam devleti diye ortaya çıkanlar islam devleti değil filanca hoca efendi falanca efendi hazretleri devletidir islam ile karıştırılmamalıdır.
sanıldığı gibi çelişkisi olmayan müslümandır. şeriat islam hukuku demektir. hukuk'unda zaman üstü yönleri olduğu gibi uygulamada zamansal yönleri vardır. hırsızlığa ceza vermek evrensel bir ilkedir. bunun yöntemi ise zamana, geleneklere, töreye göre değişir. kur'anda da bu tür cezalar için zaman zaman örfe uygun ifadesi geçer. kur'anın tartışılmaz yani muhkem yönleri zaten içerisinde belirtilmiştir. bunlar imanla ilgili meselelerdir. son tahlilde önemli olan allah'ın ilkeleri ve neyi amaçladığı, neyi uygun görüp neyi uygun görmediğidir. o ölçü ve çizgi önemlidir. cezanın, mükafatın, yaptırımın şekli fıkıhla ilgili olan bir meseledir genel olarak. fıkıhta değişen ihtiyaçlara göre değişik cevaplar verebilir. son tahlilde şeriatçı veya şeriat karşıtı gibi isimlendirmeler içi boş yaftalamalardır. şeriat kelimesinin rejimle ideolojiyle bir alakası yoktur.
şeriat, din manasına geldiği gibi dinin, ibadet ve muamelelere ait hükümlerine de şeriat denir. casiye suresinin 18. ayetinde "müslüman olan her devlet şeriat ile yönetilmek zorundadır." demiyor. bu, şeriat kavramının günümüzde yanlış bilindiğinden kaynaklanır. aslında "namaz kılabilmen ve ibadet edebilmen için sana imkan sağladık. başkalarını dinleme ve ibadetini et." demek istiyor ayet.
(bkz: yazarın yanlış bilgi sahibi olması)
günah işlediğine kanaat getirilip taşlanarak öldürülen insanların ancak bir kabileyi, küçük bir köyü kısacası insan sayısı az toplumları tımar edebileceğine inanan insandır.
milyarlarca insanı bu şekilde yola getiremezsiniz.
kısacası uyguluyamıyacağınız şeyin mantıksızlığını gören insanlara bok atmadan önce " şeriat " kelimesinin asıl anlamını ve kimsenin imanını sorgulama cüretini göstermenin de gereksizliğini anlamalısınız.
kuran' a inanıyorum ama şeriat adı altında yaratmaya çalıştığınız sikko dünyaya inanmıyorum oldu mu?
Şeriat: yol, mezhep, metod, âdet, insanı bir ırmağa, su içilecek bir kaynağa ulaştıran yol anlamına gelir arapça kelime.
Diyorki din konusunda bir yolun var ona uy. Bunu doğru yoldan ayrılma olarak da anlamlandırabiliriz.
Burada demiyor ki, hisse senedi piyasalarını kur an dan takip et. iyi insan ol, kötülükten uzak dur. bak kitap da yolladık, iyiyi kötüyü sana ayırdık. insan gibi yaşa, diğer tarafta da mükafatını al.
Sonra seni de din konusunda bir şeriat sahibi kıldık, ona uy; bilmeyenlerin heveslerine uyma. (Casiye 18)
--spoiler--
Not:Kuran'ın tamamına uymadan müslüman olamazsınız. Birde iran'da şeriat yok. Sünni islam'ın şeriatı sana yeter. Araştırın. Şeriat öcü değil.
Kemalist devrin mala kullanan müçtehitlerine:
--spoiler--
Summe cealnâke alâ şerîatin minel emri fettebi hâ ve lâ tettebi ehvâellezîne lâ yalemûn(yalemûne).
Sonra seni, emirde (Allah'ın emrinde) şeriat üzere kıldık. Öyleyse ona (o şeriate) tâbî ol! Ve bilmeyenlerin hevalarına uyma!
1. summe : sonra
2. cealnâ-ke : seni kıldık
3. alâ şerîatin : şeriat üzere
4. min el emri : emirden
5. fe : öyleyse
6. ittebi'-hâ : ona tâbî ol
7. ve lâ tettebi' : ve uyma, tâbî olma
8. ehvâ : hevalar, hevesler
9. ellezîne : onlar
10. lâ ya'lemûne : bilmezler
Bismillâhirrahmânirrahîm
Şeriat Allah'ın koyduğu kaideler olduğu ve emri veren Allah şeriati tayin ettiği cihetle, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)'e şeriate tâbî ol emrini veriyor ve şeriati bilmeyenlerin hevalarına uyma buyuruyor.
--spoiler--