bugün

bir (bkz: inci sözlük org) uludağ sözlükteki adı ile (bkz: çakma org sözlük) yazarı tarafından yazılmış yazıdır, incisozluk.org un database'inin kısmi olarak silinmesi nedeniyle söz konusu entry ve başlık da siliniştir. metnin tamamı aşağıdadır.

ne zaman bir müslümanla din hakkında konuşulsa konu "kuranı okudun mu? okumadın! oku öyle gel!" gibi mal bir noktaya geliyordu. ateist tarafın kuranı okuyacak ne vakti ne de hevesi oluyordu. müslüman taraf da genelde okumamış oluyordu. bölüm bölüm okudum falan filan diye kolpalıyordu.

işte bu ateist arkadaşlarımı bu salak durumdan kurtarmak amacıyla kendimce küçük bir çalışma yaptım ve kuranda insan haklarına ve hoşgörüye aykırı ayetlerin küçük bir listesini çıkardım. listede elbette ki eksiklikler olacaktır. kendi bulduklarınızı da buraya eklerseniz daha da büyük ve güzel bir liste oluşturabiliriz. belki de bu liste birkaç insanın 21. yüzyılda müslüman olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamasına yardımcı olur.

şimdiden söyleyeyim ayetler üzerinde hiç bir oynama yapmadım. tamamiyle diyanet çevirisinden kopyala-yapıştırdır. neyse lafı fazla uzatmadan listeye geçelim:

bölüm 1 islam ve hoşgörü:

-------
tevbe suresi / 5. ayet:
haram aylar çıkınca bu allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
-------

senin dinin sana benim dinim bana/islam hoşgörü dinidir gibi şeyler söyleyenlere bu ayeti çekinmeden gösterebilirsiniz. ilk dört ayeti de okuyunca görülüyor ki burada öldürülmesi istenen insanlar muhammedle savaşanlar değil. sadece çok tanrılı dine inanan insanlar. zaten allaha ortak koşmak demek 2. bir tanrıya inanmak demek.

-------
tevbe suresi / 7. ayet
allah’a ortak koşanların allah katında ve resûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? ancak mescid-i haram’ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın. çünkü allah kendine karşı gelmekten sakınanları sever.
-------

hemen bir sonraki ayetten anlaşılıyor ki anlaşma yapılanlar dışındaki çok tanrıya inananları öldürmekte hiç bir sorun yok.

-------
tevbe suresi / 12. ayet
eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün ele başlarıyla savaşın. çünkü onlar yeminlerine riâyet etmeyen kimselerdir. umulur ki, vazgeçerler.
-------

ayrıca anlaşmayı bozanları da öldürmekte hiç bir sorun yok.

-------
bakara suresi / 13. ayet
onlara, “insanların inandıkları gibi siz de inanın” denildiğinde ise, “biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?” derler. iyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler.
bakara suresi / 18. ayet
onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. artık (hakka) dönmezler.
-------

tevbe suresinde en azından tövbe edip yine müslüman olup cennete gidebiliyorduk. fakat bakara suresinde böyle bir şeyin mümkün olmadığının altı çizilmiş. al sana çelişki.

-------
muhammed suresi / 35. ayet
sakın za’f göstermeyin. üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın.
-------

islam barışın dini evet.

-------
maide suresi / 51. ayet
ey inananlar! yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. şüphesiz allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez
-------

belki musevi ve hristiyanları paganlardan ayrı tutuyordur diye düşünüyor insan. evet onlara yaşama hakkını veriyor. fakat insan yerine koymuyor.

bölüm 2 kadınlar

-------
bakara suresi 223. ayet
kadınlarınız sizin ekinliğinizdir. ekinliğinize dilediğiniz biçimde varın.
-------

tartıştığım çoğu salak özellikle kadınlarla ilgili ayetler hakkında konuşurken o dönemin şartlarını düşün falan diyorlardı. eee? madem o dönemde, bu dönemde hala bu kitabı kutsal kabul etmek nedir?
neyse yukardaki ayet kuranda kadınların genel halini özet geçmiş. zaten kuran kadın erkek ilişkilerini tanımlarken hep erkeklere bir şeyler söylüyor 2-3 ayet hariç.

-------
bakara suresi 228. ayet
kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır.
-------

kendi de kabullenmiş artık durumu. inkar etmiyor.

-------
bakara suresi 282. ayet
şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir.
-------

açık açık söylemiş 2 kadın = 1 erkek
islamda kadın ve erkek eşittir diyen insanlar var hala.

-------
nisa suresi 3. ayet
eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin.
-------

yani bu ayetin neresinden tutsan elinde kalıyor. evlatlık aldığın kızla evlenip seks yapabiliyorsun. olmazsa 3er 4er alıyorsun falan. ki elinde zaten cariyelerin varmış seks yapabildiğin. daha ne yorum yapiyim bilemedim. o dönemin koşulları heee hee o dönemin koşulları.

-------
nisa suresi 34. ayet
erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. çünkü allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. iyi kadınlar, itaatkârdırlar. allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. şüphesiz allah çok yücedir, çok büyüktür.
-------

en klişe ayet bu galiba. erkeklerin üstün olduğunun tekrar altı çizilmiş. erkeğe kadını dövme hakkı verilmiş. burdaki parantez içindeki hafifçe kelimesiyle bu ayeti savunan adamlar var.

-------
nisa suresi 24. ayet
(savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı.
-------

savaş esiri olarak aldıklarımız helal. bi dakka ya bu savaş suçu değil miydi? işgal ettiğimiz yerdeki evli kadınlara tecavüz edebiliyor muyuz? hee hee o dönemin şartları.

-------
talak suresi 4. ayet
kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. kim allah’a karşı gelmekten sakınırsa, allah ona işinde bir kolaylık verir.
-------

evet arkadaşlar henüz adet görmeyen kızlarla üç aylık periyotlarla seks yapabiliyoruz. ama aslında o dönemde o bölgede adet görme yaşı erkendi falan diyen tiplere bunu gösterin. ulan öyle olsa kaç yazar. adet görmese de zaten seks yapabiliyoruz ki diyin.

diyanetin sitesinde kadınlarla ilgili ayetlerin çoğunda dipnot var. işte o dönemde şöyleydi de böyleydi de aslında şunu söylemek istedi falan gibi. bu ayete bunu yazmaya artık utanmışlar heralde. dipnot yoktu bunda. sonunda bir şeyleri anlamışlar.

bölüm 3 megolomani:

-------
ahzab suresi 50. ayet
ey peygamber! biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini peygamber’e bağışlayan, peygamber’in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helal kıldık.) mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir.
-------

hemen bir sonraki ayete bakalım:

-------
ahzab suresi 51. ayet
onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. boşadığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur. böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur.
-------

sıkılırsa kestirip atabiliyor.

-------
mücadele suresi 12. ayet
ey iman edenler! peygamber ile başbaşa konuşacağınız zaman, başbaşa konuşmanızdan önce bir sadaka verin.
-------

ayetin devamında gücünüz yoksa vermeseniz de olur yazıyor.

-------
ahzab suresi 53. ayet
ey iman edenler! yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. yemeği yiyince de hemen dağılın. sohbet için beklemeyin. çünkü bu davranışınız peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha temizdir. allah’ın resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz.
-------

sadece şu ayet sözüm ona indiğindeki manzarayı düşünerek bile ateist olunabilir:

yemekler de güzelmiş elinize sağlık
- beyler ayet geldi gitmenizi rica edeceğim
nası yani noluyor?
- ya ayet geldi işte yemekten sonra sizin burdan gitmeniz gerektiğini söylüyor. hadi lütfen rica ediyorum
abi kovuyo musun bizi?
- valla ben de istemezdim ama ayet işte hadi güle güle
canın sağolsun abi.

bölüm 4 suç ve ceza:

-------
maide suresi 38. ayet
yaptıklarına bir karşılık ve allah’tan caydırıcı bir müeyyide olmak üzere hırsız erkek ile hırsız kadının ellerini kesin.
-------

baklava çalana 8 yıl veriyorlar diye ağlamayın beterin beteri islamda var.

-------
nur suresi 2. ayet
zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.
-------

bi de halk izleyecek bunları öyle mi?

-------
bakara suresi 230. ayet
eğer erkek karısını (üçüncü defa) boşarsa, kadın, onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz. (bu koca da) onu boşadığı takdirde onlar (kadın ile ilk kocası) allah’ın koyduğu ölçüleri gözetebileceklerine inanıyorlarsa tekrar birbirlerine dönüp evlenmelerinde bir günah yoktur.
-------

üç kere boşayıp üstüne geri alıp karıyı maymun ettikten sonra hala akıllanmadıysa ceza olarak kadını bir hödükle evlendiriyoruz ki aklı başına gelsin. ben böyle bi anlam çıkardım bu ayetten. heralde başka da mana çıkmaz.

bonus:
-------
adiyat suresi / 1-6.ayet
soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten rabbine karşı pek nankördür.
-------

bu ayetin bi olayı yok. baya bi güldüm paylaşiyim dedim.

şimdilik elimdekiler bunlar. yani uzun uzun irdelenirse daha onlarca çelişki, üstü kapalı/her yöne çekilebilecek söylem var. buraya koyduklarım lafı uzatmaya gerek bırakmayan ayetler.
tevbe suresi / 5.ayetle alakalı olaraktan





Bu ayet gerçekten Müslüman-gayrı Müslim ilişkilerini mi belirliyor yoksa burada anlatılan başka bir şey mi var? Bunu anlamak için bu ayeti öncesiyle beraber okuyalım Tevbe suresini 1 ayetten itibaren okursak 5 ayette öldürülmeleri istenen müşriklerin “bütün müşrikler” olmadığını, “antlaşma yapıp da antlaşmayı bozan savaş suçlusu müşrikler” olduğunu görürüz

1) Antlaşma yaptığınız müşriklere, Allah ve Elçisi tarafından yapılan ilişkiyi kesme duyurusudur
2) Bu topraklarda dört ay daha dolaşın Bilin ki, Allah’ı çaresiz bırakamazsınız Ama Allah, görmezlikten gelenleri (kâfirleri) rezil eder
3) Bu büyük hac gününde Allah ve Elçisi tarafından bütün insanlara bildirilen şudur: Allah’ın o müşriklere desteği yoktur; Elçisinin de öyle Ey müşrikler, tevbe ederseniz hayrınıza olur Sırt çevirirseniz bilin ki, siz Allah’ı çaresiz bırakamazsınız Görmezlikten gelenlere (kâfirlere) acıklı bir azabı müjdele
4) Bu duyuru, sizinle antlaşma yapmış ve daha sonra bir kusur işlememiş, size karşı kimseye destek vermemiş müşrikleri kapsamaz Onlara karşı olan andınızı süresinin sonuna kadar tam yerine getirin Allah korunanları sever
5) (Dört) yasak ayı çıkınca o müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün Onları yakalayın, onları kuşatın, onlar için her gözetleme yerinde oturun Ama tevbe ederler, namaz kılarlar, zekât verirlerse yollarını açın Allah’ın bağışlaması çok, ikramı boldur”

5 ayette anlatılan müşrikler; savaş suçlusu olan, antlaşmayı bozan müşriklerdir Ayetleri dikkatle okursak bunu çok kolay anlarız Çünkü birinci ayette “anlaşma yaptığınız müşriklere ilişkiyi kesme duyurusudur” dendiğine göre ayetler tüm müşrikleri/gayrı müslimleri kapsamaz

4 ayette de “antlaşmayı bozmayanların ve Müslümanların aleyhine çalışmayan müşriklerin hariç tutulduğu” söyleniyor Demek ki bu ayetteki ilişkiyi kesme duyurusu, anlaşma yapılan her müşrikle ilgili değildir

5 ayette de “o müşrikler” deniyor 4 ayette antlaşmayı bozmayanlar hariç tutulduğuna göre geriye sadece “antlaşma yapıldığı halde antlaşmayı bozan müşrikler” kalıyor

Ayetteki ilk muhataplar Mekkeli müşriklerdir Onca suçlarına rağmen yine de bunlara dört ay süre tanınıyor ve yanlıştan dönenlere (tevbe edenlere) ve çekip gidenlere dokunulmayacağı bildiriliyor Ayet böyle olduğu halde ayeti bağlamından koparıp burada “o müşrikler” diye anlatılan müşrikleri, “tüm müşrikler” olarak anlamak ve bu ayeti Müslüman-gayrı Müslim ilişkilerinin merkezine oturtmak tam bir cinnet olsa gerektir Zaten dikkat edilirse ayette; “el-müşrikîn” kelimesi geçiyor “el- müşrikîn” “o müşrikler” demektir Arapça kurallara göre bir kelimenin başına belirlilik takısı (el) gelirse bilinen bir şeyden bahsediliyor demektir Dolayısıyla 5 ayette bahsedilen müşrikler tüm müşrikler değil, antlaşmayı bozan müşriklerdir Ama maalesef tarihte, bu özel olayı anlatan ayetler tüm müşriklere genellenmiş ve buna göre hukuk oluşturulmuştur
Aslında bu ayetler, Mumtehine suresi 8-9 ayetlerle ilgili bir örnektir

Mumtehine suresi 8-9 ayetlerde üç kırmızıçizgi çizilmiştir Bu kırmızıçizgileri çiğnemeyen herkesle iyi ilişkiler kurulur Bu çizgiler şunlardır:
1 Dinimizden dolayı bizi öldürmeye kalkanlar (savaş açanlar)
2 Bizi vatanımızdan sürüp çıkaranlar
3 Vatanımızdan sürüp çıkaranlara destek verenler

Tevbe suresi 5 ayette bahsedilen müşrikler, bu üç kırmızıçizginin tamamını çiğneyen Mekkeli müşriklerdi Mekkeli müşrikler sırf inançlarından dolayı Müslümanları öldürmeye kalkmışlar, onları yurtlarından çıkarmışlar ve çıkarmak için işbirliği yapmışlardı Peygamberimizle yaptıkları barış anlaşmasına (Hudeybiye antlaşmasına) rağmen Medine’nin dış mahallelerine baskın yapıp adam öldürmüşler ve hayvanları alıp götürmüşlerdi Bu olaydan sonra peygamberimiz Mekke’yi fethetmiş ve bu işi yapan insanlara bir yıl hiç dokunmamış, sonra bu ayetler inmişti Ayetlerde o müşriklere dört ay daha süre tanınıyordu (toplam 16 ay) Bu dört aylık süre zarfında istedikleri yere gidebilirler ya da Müslüman olabilirlerdi Bu süre bittikten sonra Tevbe suresinin 5 ayeti uygulanacaktı Bu ayette geçen haram aylar zilkade, zilhicce, muharrem, receb ayları değildir Bu ayetin gelmesinden sonraki dört aydır
Fakat elinizdeki meallere bir bakın, Tevbe suresi 5 ayete nasıl anlam vermişler? Mesela ben bir-iki örnek okuyayım:
“O haram aylar çıktı mı artık diğer müşrikleri nerede bulursanız öldürün”
“Haram aylar çıktığı zaman müşrikleri nerde yakalarsanız öldürün”
Peki “diğer müşrikler” ile “o müşrikler” aynı kavram mı? Veya “müşrikler” ile “o müşrikler” aynı şeyi mi anlatıyor? Ne oldu ayetin manasına? Ayetin manası değişti ve sistem tersine döndü
Günümüzde bilen bilmeyen herkes meal yapmaya başladı Meal yapanların çoğu, âyetler arası ilişkileri dikkate alarak değil, eski ulemanın görüşlerine uyarak meal yapıyor Onlar bir konuyu yanlış anlamışsa bu yanlış anlayış normal anlayış haline getiriliyor Bu da hakların çiğnenmesine ve saldırılara yol açılıyor Dikkatsiz cahil insanların tuzağa düşmesi de kolaylaşıyor
adiyat suresi muhammed esed meali. bonus olarak inananlara fırsattan istifade okuma şansı. ateistlerin kuran araştırmasına merak ettirmelerini seviyorum bazen.

1. Ooo! (*) Nefes nefese koşan binek atları,

* - Sonra gelen cümlecikler, temsîlî (imgesel) bir duruma işaret ettiklerinden, ve yemin edatı, genellikle yaptığım gibi "Düşün" olarak yahut öteki birçok çeviride yapıldığı gibi "andolsun" şeklinde değil de "Ooo!" şeklinde çevrilmiştir. ("Ooo!" ünlemi, burada hayret ve şaşkınlık belirten bir ifade olarak kullanılmıştır -T.ç.n.)


2. ateş saçan kıvılcımlar,
3. sabah vakti akına koşan,
4. böylece toz bulutları yükselten,
5. [körcesine] bir ordunun içine dalan! (*)

* - Yani, toz bulutları ile körleşerek akınlarının düşmana karşı mı, yoksa dosta karşı mı olduğunu bilmeden. Yukarıdaki beş ayette geliştirilen mecazî imaj, sonraki ifadelerle yakından ilgilidir. Oysa klasik müfessirler, bu bağlantıyı hiçbir zaman öne çıkarmamışlardır. Âdiyât terimi, Araplar tarafından çok eski zamanlardan Orta Çağ'lara kadar kullanılan savaş atlarını veya binek atlarını gösterir (terimin müennes halde kullanılması, kural olarak, dişilerin damızlık atlara tercih edilmesindendir). Geleneksel açıklamalar, "binek atları"nın burada müminlerin Allah yolunda savaşmalarını (cihâd) sembolize ettiği ve bu nedenle son derece övgüye değer bir şeyi temsil ettiği varsayımına dayanmaktadır. Oysa bu açıklama, böyle olumlu bir temsil ile 6. ayet ve devamında ifade edilen kınama arasındaki tenakuzu dikkate almamakta, ayrıca bu şekildeki bir klasik açıklama surenin iki bölümü arasında mantıkî bir bağlantı kuramamaktadır. Ama böyle bir bağlantının varlığı gerekli olduğundan ve 6-11. ayetler tartışmasız bir şekilde kınayıcı bir nitelik taşıdığından, ilk beş ayetin de aynı -veya, en azından benzer- bir karaktere sahip olduğu sonucuna varırız. "Binek atları" temsîlinin burada olumlu bir anlamda kullanıldığı ön yargısından kendimizi kurtardığımızda bu karakter hemen açıkça anlaşılır. Burada tersi geçerlidir. "Binek atları", şüpheye mahal bırakmayacak şekilde, yoldan çıkmış insan ruhunu veya kişiliğini sembolize eder -bütün ruhî yönelişlerden yoksun, her türlü bâtıl ile şartlanmış ve yönlendirilmiş, bencil arzuların, çılgınca ihtirasların kölesi olmuş, akıl ve bilincin kontrolünden çıkmış, şaşkın toz bulutlarının ve sapık iştahların körleştirdiği, karmaşık/çözümsüz durumlara kendini sokan ve böylece manevî yok oluşunu hazırlayan insan ruhunu.


6. GERÇEK ŞU Ki, insan Rabbine karşı çok nankördür; (*)

* - Yani, çılgınca akın eden atlarla sembolize edilen ihtiras ve iştahlarına ne zaman teslim olursa Allah'ı ve O'na karşı sorumluluğunu unutur.


7. ve kendisi [de] buna şahittir:
8. çünkü servet hırsına kapılmıştır.
9. Ama bilmez mi ki [Ahiret Günü,] herkes mezarından ayağa kalkıp dışarı çıktığında,
10. ve insanların kalplerinde [gizli] olan her şey ortaya döküldüğünde,
11. işte o Gün Rableri, onların her halinden haberdar [olduğunu gösterecek]tir?
ali imran suresi 7. ayet tam da bu zihniyete karşılık inmiş sanki.

Bu muazzam kitabı sana indiren O'dur. Onun âyetlerinin bir kısmı muhkem olup bunlar Kitabın esasıdır. Âyetlerin bir kısmı ise müteşabihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. Halbuki onların hakikatini, gerçek yorumunu Allah'tan başkası bilemez. ilimde ileri gidenler: "Biz ona olduğu gibi inandık. Hepsi de Rabbimizin katından gelmiştir." derler. Bunları ancak tam akıl sahipleri düşünüp anlar.

anlamını bilmediğiniz ve hatta anlamak için de kafa yormadığınız bir kitap için ahiretinizi iyice bitiriyorsunuz. bari kalbi temiz müslümanların içine şüphe düşürmeye çalışmayın.
monte kristo kontunu iki cümle ile açıklamak ne kadar saçmalıksa, kuranı da ayet ayet incelemek o kadar saçmadır.
ayrıca bu kitapta bunca mucize varken;

ve evren'i (göğü) kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz.

51 zariyat suresi 47

inkar edenler evren(gökler) ve yer birbirleriyle bitişik iken onları ayırdığımızı, her canlıyı sudan yarattığımızı görmüyorlar mı? yine de onlar inanmayacaklar mı?

21- enbiya suresi 30

yaşamın sudan başladığını, big bang i entropyi bukadar net anlatıyorken hiç bir şey diyemiyorum malesef.

ayrıca big cruch geliyor

o gün evren'i kitabın sayfalarını katlar gibi düreriz. ve onu yaratılışa ilk başladığımız duruma iade ederiz. bu, üzerimizdeki bir vaattir. elbette, gerçekleştireceğiz.

bukadar açık olamazdı sayın seyirciler.
(bkz: türkiye deki ateistlerin gereksiz olması)
inanmayan birinin utanmaması gereken ayetlerdir.

ha inananlar utansın diye yazıyorsanız bunu, bırakın da inanan adam düşünsün * .
kuran'ı kerim'i bir şirketin broşürü gibi okuyarak hüküm çıkaranların kafasını karıştıran ayetlerdir. yapılan, ayetleri tek başına alarak ("Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar" kısmını dikkate almayıp) "namaza yaklaşmayınız" diyor kur'an demek gibi bir şeydir.

bunu yapan, tevbe suresi'ne bakıp kıyamete kadar bütün müşrikleri öldürün emri verildiğini sanan kişidir örneğin. allah'tan müslümanlar (çok büyük çoğunluğu itibariyle) daha uyanıklar. yoksa, mazallah.
komik bir çarpıtma çabasıdır. kuran evlatlıklarınızla cinsel ilişkiyi serbest ediyor diye bişeyler zırvalamış. sanırım akıl hastası...
örneğin,
"BEN CiNLERi VE iNSANLARı ANCAK VE ANCAK BANA KULLUK YAPıP iBADET ETSiNLER DiYE YARATTıM!"
insan ne gibi gelip geçici beş para etmez şeylerle meşgul olup aslî işini unuttuğu için utanmalı, kuran'ın utandıran ayetleri demişken.
inanmayan bir kimsenin neden utanacağını anlayamadığım, var olduğu inanmayanlar tarafından bize aktarılan ayetlerdir.
inanan biri zaten utanmaz. Boş bir başlık.
kuranda utandıran ayetlerden daha ziyade saçma ayetler var. hiçbirini okuduğumda da utanmadım ben ne utanacağım buna inananlar utansın zaten.

ancak inanç öyle bir şey ki, bunların beyin örümcek nasıl ağ yaparya ha öyle bağlanıyor hiçbir şey düşünemez oluyorlar. isterse onu bin defa okusun fark etmez inanmış bir kere ona, orada kalk git kendini parmakla dese ona da inanır ve yapar. çünkü idrak edemez, ne dese doğrudur çünkü, bir kere inanmış. bazıları da bunu geçte olsa anlayıp kurtuluyor bu illetten ama 5 yaşında çocuğa empoze et bir dini, beyine kilit vurup daha sonra ondan o kilidi yarım aklıyla kırmasını beklemek zordur. çok azı bunu yapabiliyor maalesef.

bazıları doğuştan şanslı din falan görmediği için zaten belli bir yaştan sonra hangi dini getirirsen getir anında saçma olduğunu anlıyor.
(bkz: Gerçek islam bu değil)
Bizi dinden çıkartıp cennetteki hurilerden mahrum edemezsin bro. islam aşırı süper falan. Son cümleden bi 5 sevap points yazarsan allah ım. Amin. Hadi öptüm bye.
yoktur. mükemmel bir kitaptır. dünyanın en kutsalıdır.
çengel bulmaca mı lan bu? inanan anlayan okuyor ve uyguluyor. sen git jules verne nin aya yolculuk kitabını oku. dediğimdir.
Kuran'ı anlamak için değil de yanlış bulmak için okuyanların Kuran'daki yanlışları değil kendi içlerindekini yansıtan durumdur.
bir arkadaş başlığın ilk entrysinde yememiş içmemiş, üşenmeden uzun uzun yazmış...
Utanacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim ama ondan da anlamazsınız ki siz..
(bkz: kafirleri gördüğünüz yerde öldürün)
(bkz: kadınları hafifçe dövebilirsiniz)
(bkz: kadınlar sizin tarlanızdır)
(bkz: erkek kadından bir derece üstündür)
(bkz: erkek mirastan kadına göre 2 kat fazla pay alır)
(bkz: 2 kadının şahitliği 1 erkeğin şahitliğine denktir)
(bkz: köle kızlar sahipleri için cinsel mülktür)
(bkz: bir erkek dört kadınla evlenebilir)
(bkz: bir koca arzu etmediği eşlerinden kurtulabilir)
(bkz: yaşlı erkeğin genç kızla evlenmesine izin verilir)

bu ayetlerin daha da ayrıntılı hali için:
https://www.dinvemitoloji...n-10-tartismali-ayet.html
Manyak iremga'yı sen mi vuracaksın yoksa ben mi vurayım?
görsel
ben hallettim kafir merak etme, bende. orada aslında öyle demek istemiyor...
Şimdi arapça da her kelimenin 200 farklı anlamı olduğu için ben galiba dayak yicem..