müminler. müminleri bırakıp kafirleri dost edinmesin. kim bunu yaparsa, artık onun allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. ancak kafirlerden gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır. allah, kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. dönüş yalnız allah adır
daha ilk kelimesiyle insanlara mesaj verebilen bir kitabın anlamlı kelimeleri ve cümleleridir.
en bilinenlerinden:
alak suresinden birinci ayet;
(alak suresi Kur'an-ı Kerim'in 96. suresidir. 19 ayetten oluşan bu sure Mekke'de indirilmiştir. islam'a göre Kuran'ın ilk bildirilen ayetleri bu surenin ilk ayetleridir.)
"Yaratan Rabbinin adıyla oku!"
Ikrabismi rabbikellezî halak
Onlara, insanların inandıkları gibi siz de inanın denildiğinde ise, Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim? derler. iyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler. (Bakara 12)
" şüphesiz ayetlerimizi inkar edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız: onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka deriler ile değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hakimdir."
Nisa suresi. 56. Ayet.
kağıt ve kitap bugünkü haliyle bilindiği halde ve ortadoğuda bolca bulunmalarına rağmen, sözde allahın peygamberince taş ve kemik parçalarına aktarılmışlardır. osman dönemine kadar dağınık kalmış bu materyallere kur'anda kitap denmiştir. oysa ortada kitap yoktur.
"Ve de ki: hak, rabbinizdendir. öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. biz, zalimlere öyle bir cehennem hazırladık ki, onun duvarları kendilerini çepe çevre kuşatmıştır. (susuzluktan) imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri!"
Hak kulundan intikamı yine kul ile alır
Bilmeyen 'ilm-i ledünni’ onu kul etti sanır
Garaz dünya metä'indan hemän îmân imiş ancak
Kuru efsânedir küllî sonu vîrân imiş ancak
Her işin halikı Hakk'tır kul ile işlenür
Emr-i haksız sanmamız âlemde bir çöp debrenür
Uyanup hâb-ı ğafletden cihanı pür-hatar gördüm
Yılı yıldan… günü günden… demi demden beter gördüm
insanlar Kuranı sadece iki kapağın arasında görmeden bir türlü vazgeçemediler.
Konuşan Kuran Hz. Ali'ye baksalardı, daha hoş olurdu, dünya.
Ne var ki, Muaviye standardına uyan birçok kategori var, üstüne elzem olmayan şeylere bulaşmayı severler.
Kendisi bihaber eline değmemiş bir kitap sahih olsa onun için bir mana ifade etmediği gibi, beğenmediği gibi de olsa ne olur ki.
Sonuçta, insan kendine bakamaz, aynaya da bakmaz. Lacan da okumaz.