kurabiyeleri yerken gırtlak deliğinin açık olmamasından dolayı kurabiyelerin un ufak bi şekilde yere döküldüğünü görerek "ulan mundar ettin kurabiyeleri yiyceksen adam gibi ye" dediğim susam sokağı karakteri.
kütüphaneye gittiğinde
- iyi günler bana bi kutu kurabiye lütfen
- hmm bu imkansız cünkü burası bir kütüphane burda sadece kitap bulunur
- anlıyorum ozamaaan.. bana bi kutu kurabiye bi bardak da süt
- bakın anlamıyorsunuz burası bi kütüphane ve burada sadece kitap bulunuuuuuuur1
- tamam.. tamam sakin olun. anladım. ozaman banaaa kurabiyeler hakkında bi kitap verin
- eveet kurabiyeler hakkında bi kitaaap. güzeeeel. işte bu olabilir
- evet. bi bardak da süt
- hrrr
diyaloğu ile yıllardır aklımdan cıkmayan mavi tüylü tek kaşlı sevgi yumağı
bu yaratık bir bölümde kütüphaneye girer ve diyalog başlar
-bana kurabiye ile ilgili bir kitap, bir de süt.
+kitap bulabilirsiniz ama süt yok.
-bana kurabiye ile ilgili bir kitap, bir de muzlu süt.
+...
kurabiye canavarı bir reklam veya ona benzer bişey çekmektedir. kolunda bir sepet dagın etrafından dolaşacak ve dağın önüne gelecektir fakat sepetn içinde kurabiyeler vardır ve kurabiye canavarı her seferinde dağın önüne gelemeden kurabiylere dalmaktadır. son cekim diye uyarırlar, kurabiye canavarı kameraya hiç bakmadan gözleri sepette gelir tam durması gerektiği yerdeyken dayanamaz ve dalar. **
dağdan bir kız geliyor döne döne
dağdan bir kız geliyor döne döne
dağdan bir kız geliyor döne döne
röarrrrrmmmm *
çok fantastik bir şekilde kurabiye yiyen canavar. onu taktlik etmeye çalışırken halıyı berbat ederdik, sonra evebeynlerimiz gelip bizi berbat ederdi. *
böyle mavi mavi masmavi, kıllı mı kıllı şirin mi şirin bi susam sokağı karekteriydi. bi ağzını açtı mı hattarak hatturak diye bi yerdi kurabiyeleri ağzımızın suyunu akıtırdı valla çocuk halimizle. şimdi ekranları terketmesiyle birlikte semra kaynanayı izler olduk tvlerde.