kuran zaten bütünüyle inanmayanlara tehdit ve taşlama niteliğinde bir kitap olduğundan üzerinde özellikle durulmasına gerek olmayan bir husustur.
"sağır, dilsiz ve kördürler onlar. bu yüzden doğru yola dönemezler."
"şüphesiz inkâr edenlere, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve orada zulümle yanlış yola saptırmak isteyene can yakıcı bir azab tattırırız."
"Şüphesiz ki onların hepsine vaad edilen yer cehennemdir."
klasik mucize yalanlarındandır. evet, o sıralar büyüteç olmadığı için parmak izi alma tekniği filan bilinmiyordu fakat parmak izinin her insanda farklı olduğu biliniyordu. bilmemek için kör olmak lazım zaten... parmağını boyaya bastırıp iz çıkaran herkes görebilir.
diğer taraftan kuran'daki herhangi bir ayetin ateistlere yönelik olduğunu sanmak hatadır. kuran'da doğrudan ateistlere yönelik tek bir ayet bile yoktur. evet, inkarcılardan bahsedilir fakat kastedilenler müşriklerdir. kuran müşriklerle bitmez tükenmez polemiklere girdiği halde, tanrının var olmadığı görüşünde olanlara iki çift laf etmez doğrudan... sebep? zira sanıldığı gibi çağlar üstü değil, çağının kitabıdır da ondan... o dönemde tanrının var olmadığını düşünen bir kimse bilmiyoruz arabistan'da yaşayan...
Ayara bak. 3 satırını okuyamadan sıkılıyorsun. Ne anlam bütünlüğü var ne de başka bir şey. Bu kırana inananların psikolojisi incelenmeli. Ülkenin bu balde olmasından bu yazılara inanabilenler suçludur!
anlatım tarzı, derinliği ve mecazda ustalığı ile verdiği ayardır.
ayetin birinde öyle bi ibare okursunuz ki, illallah anlayamazsınız. sonra sonra, sizden sonra olan olaylar neticesinde insanlar bakarlar ki, kur'an o ayette yıllar ötesinde bir mucizeyi işaret etmiş.
ulan adam inanmıyorum diyor diğer öküz de inanmadığı bir şeyle ona ayar vermeye kalkıyor. cehaletin bu kadarına pes. ya bsg amk size ne olm? niye bu ıkadar zorunuza gidiyor ateistler? adam ister inanır ister inanmaz sana mı soracak? sen git yaşa dinini allaha inan peygambere inan bize ne? neden başkalarının inancıyla bu kadar ilgilisiniz? senin kitabında bu din hoşgörü dinidir, baskı yapmayınız demiyor mu? diyor...e sen neden bu kadar götünü yırtıyorsun amk, milletin inancıyla uğraşmaktan yobazlaşıp cahil kaldınız. önce siz okuyun kitabı. bu ülkede müslümanım diyenlerin %70'i kuran'ı sadece ramazan ayında hürriyetin tv ye verdiği 38 kupona elmalılı hamdi yazır tefsiri veriyoruz reklamlarında görüyor.
Bilimi 17nci yüzyıla kadar dindarların yönettiğini bilmeyen andavallara anlatılamayacak olaydır. Ayar değildir.
Sen gel 7nci yüzyılda yazılan kitabı baz al yörünge lafını çıkart aradan ama sadece piramitlerin bile o kitaptan 3000 yıl önce derin bir astrofizik bilgisi ile yapıldığını görme...
Biraz oku diyoruz okuya okuya tek kitap oluyorlar onu da hepsini değil.
Bilim nasıl olduğunu birakip neden olduğunuda açıklamıştır görmek isteyene ki insanın amacı zaten neden sorusunun cevabıdır kaos = düzen.
bilim, hep birşeyin nasıl olduğunu açıklar. neden olduğunu değil. neden olduğunu açıkladıkları gün ben ateist olurum.
edit: eğer maçanız yerse bana özelden mesaj atabilirsiniz, ama sanmıyorum.
Parmak uçları, saç teli vücudun uç noktalarıdır ve "yarım bırakmadan toplarız" sözü anlatılmak istenmiştir. Öte yandan parmak izinin her insanda farklı olduğunu anlamak için yüksek çözünürlülüklü kamera ya da bilimsel tetkiklere gerek yok, gözle incelenerek te onbinlerce yıl önce bile farkedilebilir ki edildi de...
Bu noktada insanın bilemeyeceği bir nokta yok... Hele ki 1400yılı geçtim 10000yıl öncesi yaşanan, kayıtsız keşfedilen tarihin teknolojileri düşünüldüğünde...
Yok cevap ta verememiş hala ne kapağından bahsediliyor...
Verilen cevap sen mi beni döveceksin? sorusuna evet şüphesiz ben döveceğim. Demek gibi! Hani icraat?
duruma göre gelen güncellemeler ile verildiği sanılandır.
arkadaş biraz gözünü aç bak, açık fikirli düşün(!) bugün, biraz bilgili hazırcevap birisinin senin söylediğin her lafa bir cevabı olması durumundan farkı ne?
kendimden biliyorum eğer karşımdakini ezmek istersem her lafa mantıklı bir cevap bulup arkamda iki arkadaşımın desteği ile kralını al aşağı ederim laf ile. gerekirse kumpası kurar ilüzyon ile kafaları da karıştırırım ne oluyor burada diye kalırsın... kaldıki bunu yapmak için teknolojiye ihtiyaç yok. parmak izlerinin farklı olduğunu anlamak için de teknolojiye ihtiyaç yok...
islami öğretileri ya da liderini* kötülemiyorum sadece sığ bir bakış açısı ile yaklaşmayın olaylara diyorum. bugün kıçını kurtarmak için nasıl her ihtimali düşünüyorsan her zaman bunu yap diyorum sadece... mantıklı ol! tüccar mantığı ile yaklaşma hayata.
--spoiler--
insanı bir kan pıhtısından(veya döllenmiş yumurtadan) yarattı!
--spoiler--
ayeti ile verilmeyen ayardır.
hemen inceleyelim.
kuranda parantez içi yorumcular tarafından yazılır. yani ayetin aslı "insanı bir kan pıhtısından yarattı!"
yani adet kanını doğurmakla alakalı bir şey sanmışlar taa o yıllarda kuran'ı yazan insanlar.
şu kuran'ın kendi kendine ayar vermesi yok mu? öldürüyor adamı.
--spoiler--
1- Ikra' bismi rabbikelleziy halak
2- Halekal'insane min 'alak
--spoiler--
meali
--spoiler--
1- Yaratan Rabbinin adıyla oku!
2- insanı bir kan pıhtısından(veya döllenmiş yumurtadan) yarattı!
--spoiler--
şeklindedir.
ikinci ayette bulunan alak kelimesinin anlamı islamiyetin ilk dönemlerinde haraketli olan minik canlı, parazit veya su damlası olarak biliniyordu. daha sonraları islam alimleri bunun anlamının kan pıhtısı olduğuna fikir birliği ettiler. sonradan anlaşıldı ki, alak kelimesi arapça literatürde döllenmiş yumurta anlamına da gelmekte. ve nihayetinde dil çalışmaları gösterdi ki, ateistlerin deli gibi bağlı olduğu sevgi ve sevişmek sözlüğü de alak'ın çoğulu olan alaka anlamında. insanın sevgiden yaradıldığını vurgulamak harika birşey olsa gerek.
kur'an insanın yaradılışını, 1400 yıl evvel açık ve bilimsel gerçekliklerle tam olarak örtüşecek şekilde, her dönemde farklı ama aynı canlıyı ifade eden tek kelimeyi kullanarak izah etti.
ateistsavar editi: minik canlı, parazit, su damlası, kan pıhtısı ve döllenmiş yumurta kelimeleri arasında denk anlamlı olmayan bir kelime var mı la aylaklar. anlam konusunda zırlamayın, arapça öyle bir dildir. dilbilimcilere başvurun, onlar sizi zikerek aydınlatır.
" ehl-i sünnet, âyetlere ve bilhassa mütevatir derecesine varan hadîslere dayanarak, cennette allahın görüleceği hususunda ittifak etmişlerdir."
Öncelikle ehl-i sünnet itikadında cennette tanrı'ın gök yüzünde dolunay gibi görüneceğine inanılır. Bir kere bu inanç; "Allah hiçbir mekâna ve zamana muhtaç değildir" inancıyla çelişir. Sizin bir şeyi görebilmeniz için o şeyin belli bir mekânda olması gerekir. Hele ki "gök yüzünde dolunay gibi görünecek" demek düpe düz tanrı'ya yön tayin etmektir.
Musa tayin ettigimiz vakitte (Tura) gelip de Rabbi onunla konuşunca dedi.(Rabbi): Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!>> buyurdu. Rabbi o daga tecelli edince onu paramparça ediverdi.Musa yıldırım çarpmış gibi yere düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardantenzih ederim, sana tövbe ettim. Ben inananların ilkiyim. (7/143)
Velhasıl mübarek ateist savar kardeşim yukarıda araya sokuşturduğun birkaç satır işi bozmuş.
mekke'nin kudurmuş kafirlerinin peygamber efendimizin o mübarek bedenini yorduğu sıralarda bir kafir, yerde çürümek üzere olan kemiği alır ve elinde ufalayarak hz. peygamber'e gösterir;
-bu mu senin rabbinin yeniden yaratacağı, bu toz olmuş kemiği mi yeniden diriltecek?
bu kafirin atarlanması üzerine allah katından kıyamet suresi nazil olur.
bismillahirrahmanirrahim.
1. hayır, gerçek öyle değil! kıyamet günü hakkı için,
2. kendisini eleştirip kusurlarından pişmanlık duyan kimse hakkı için (ki siz mutlaka diriltileceksiniz).
3. insan zanneder mi ki ölümünden sonra biz kemiklerini toplayıp onu diriltmeyeceğiz?
4. evet, toplarız, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar eski halinde düzenleriz!
5. fakat insan suç işleyip durmak için önündeki kıyameti inkâr etmek ister de,
6. ne zamanmış o kıyamet günü? diye alay eder.
7. gözler kamaşıp karardığı,
8. ayın ışığının büsbütün gittiği,
9. güneş ile ay yan yana getirildiği zaman...
10. işte o gün insan der: "var mı kaçacak mekân?"
11. hayır, sığınacak hiçbir yer yoktur.
12. o gün varılacak yer ancak rabbinin huzurudur!
13. o gün insana yaptığı her türlü iyilik ve fenalık ile; yapmadığı her türlü iyilik ve fenalık tek tek bildirilir. ona göre karşılığını alır.
14-15. türlü türlü mazeretler öne sürse de, artık insan, kendisi hakkında şahit olur. [16,23; 58,18]
16. sana vahyedileni unutmamak için tekrarlarken hemen anında bellemek için dilini kımıldatma. [20,114]
17. çünkü vahyi senin kalbinde toplamak ve onu okutmak bize ait bir iştir.
18. o halde biz kur’ân’ı okuduğumuzda, sen de onun okunuşunu izle.
19. ayrıca onu açıklamak da bize ait bir iştir. (bu önemli gerçeği, arada belirttikten sonra gelelim esas konumuza).
20. gerçek şu ki: siz bu peşin dünya hayatına çok düşkünsünüz.
21. onun için âhireti terkedip durursunuz.
22. yüzler vardır o gün pırıl pırıl...
23. o güzel ve yüce rab’lerine bakakalır... [6,103]
ehl-i sünnet, âyetlere ve bilhassa mütevatir derecesine varan hadîslere dayanarak, cennette allahın görüleceği hususunda ittifak etmişlerdir.
24. ve nice suratlar vardır o gün asılır.
25. belini kıran darbeyi yediğini hisseder. [3,106; 80,37-42; 88,2-10]
26. hayır, hayır! ne zaman ki can boğaza gelir, işte o zaman can çekişenin yanındakiler:
27. "bunu iyileştiren, kurtaran yok mu?" der.
28. artık ayrılık vakti geldiğini kendisi de anlar.
29. bacağı bacağına dolaşır, ölüm acısıyla kıvranır. [6,61-62]
30. o gün sevkiyat, doğru rabbinin divanına olur!
31. ne dini tasdik eder, ne namaz kılardı.
32. hep hakkı yalan sayıp ona sırtını dönerdi.
33. bir de yaptığından memnun olarak,
çalımlı çalımlı kendi taraftarlarının yanına varırdı.
34. yazık sana yazık!
35. yazık ki sana ne yazık!
36. insan başıboş bırakılacağını mı sanır?
37. onun aslı, atılan bir meni damlası değil miydi?
38. sonra ana rahmine tutunan yapışkan bir hücre oldu da, rabbi onu yaratıp düzenledi.
39. ondan erkek ve dişi olarak her iki cinsi yarattı.
40. bütün bunları yapan, ölüleri diriltmeye kadir olmaz olur
burda surenin 4. ayetine dikkat edilirse;
--spoiler--
4. evet, toplarız, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar eski halinde düzenleriz!
--spoiler--
denmektedir. o zamanlar islam alimleri neden parmak uclarının örnek verildiğini anlayamamışlardı. son zamanlarda bilimsel araştırmalar gsterdi ki, dünya üzerinde yaratılmış ve yaratılacak bütün insanların parmak ucları birbirinden farklıdır. şükürler olsun ki, allah (c.c) yüzyıllar sonra tam anlamıyla hikmetinin farkına varılacak bu sureyi ateist zevata kapak olsun diye lütfetmiştir.