buluğ çağına ulaşmış tüm müslüman hanımların uygulaması allah * tarafından emrolunan ayetlerdir.
bunu inkar eden (müslüman olduğu halde) kafir olur. zaten müslüman değilse allah, kıyamet gününde onlarla ilgili olacakları yine hazreti kur'an'ın mübarek ayetleri ile bizlere aktarmıştır.
işte o ayetler:
1-
"mümin kadınlara da söyle: gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tabi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). ey müminler! hep birden allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz."
(bkz: nur suresi, 31)
görüldüğü gibi örtünmenin ne zaman, ne şekilde, kimlere karşı olacağını yüce rabbimiz detaylı olarak bize anlatmış.
2-
"ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerinden (cilbablarından) üzerlerini sıkıca örtsünler! bu, onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. bununla beraber allah, çok bağışlayıcıdır, merhamet edicidir."
(bkz: ahzap suresi, 59)
cilbab'ın tam olarak anlamı ise: baştan aşağı örten çarşaf, ferace, car gibi dış örtüsünün, elbisesinin adı şeklindedir. burada da açık şekilde müslüman kadınların ne şekilde ve nerede örtünmeleri gerektiği bilgisini alıyoruz.
3-
''artık nikah arzuları kalmamış, hayızdan ve evlattan kesilen kadınların. süslerini göstermek ortalıkta dolaşmamaları şartıyla örtülerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. ama saakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.''
(bkz: nur suresi, 61)
yine burada da görüldüğü gibi hangi müslüman kadınların örtünmeme mazeretine sahip olduğu yüce rabbimiz tarafından bizlere bildirilmektedir.
tüm bunlar allah'ın ayetleri, emirleridir. bunlara inanmayanların allah'ın cennetlerine girebilme ihtimalleri yoktur. her insanın gözünün önünden öldüğü saniye örtülen perde alınır. tüm gerçekleri o saniye zaten anlar. böyle bir islami bütünlüğe sahip memlekette doğup da inanmayanlardan olmak allah muhafaza cehennemde daha büyük acılara sebep verebilir. bu yüzden sürekli bu tip yazıları okumak, sıkça tevbe etmek ve bir bilene danışmak gerekmektedir.
unutulmasın ki allah bizim için işleri zorlaştırmıyor, kolaylaştırıyor.
okuyan bir müslüman kişiyi, okuduğu saniyeden itibaren sorumlu hale getiren, kamu alanına kapalı olarak hanımları almayanların da kimliklerini ortaya koyan zaman ve mekan ötesi mübarek ayetlerdir.
ilâhi bir iş yaptığını sanıp da Allah'a şirk koşanları meydana çıkarmış ayetlerdir. Ulan sen kimsin ki iki-üç ayet yazıp 'bunlara inanmayan cennete gidemez' buyurabiliyorsun ?
dikkatle okundugunda ne denmek istedigi gayet net anlaşılan ayetlerdir. allah sacınızı örtün, sacınızın bir telini bile göstermeyin vb seyler dememektedir. ziynet yerlerini örtsünler, sehvet uyandıracak sekilde giyinmesinler demekle sacını örtsün demek aynı sey degildir. bu tarz seyleri yorumlarken dikkatli olunması gerekir.
ahzap suresi'ndeki elbiseden kasıt cilbab degildir. ya da tam cevirisi yapılan cilbab degildir. kur'an-ı kerim'in indirildigi dönemde arabistan'da kadınlar bütün vücutlarını örten giysiler giymekteydiler. bundan da mı haberiniz yok? kastedilen budur.
ayrıca bizim dinimizde zorlama, tehdit yoktur! lütfen bunları söylerken daha dikkatli olun. basını örtmeyen cehenneme gider diye gecen bir yer gösterin bana kur'an'dan! yoktur böyle bi şey. kimin nereye gidecegi basına örttügü örtüyle degil vicdanıyla, inancıyla belli olur! ki bu da allah ile kul arasındadır. bırakın cennet cehennem listesi yapmayı!
aklı selim bayanın bu ayetlerden çıkaracağı sonucun: tahrik etmeyecek, mahrem yerlerini göstermeyecek şekilde usturuplu giyinmesi gerektiğini anlaması olmasıdır. ayetlerin herhangi birinden kara çarşafa bürünmenin, yahut saçın tek telini göstermemenin farz olduğunu çıkaran kişi gidip adam gibi dininin gereklerini öğrenmelidir. zaten kur'an bilime de dayalı olarak indirildiğine göre, bir saç telinin karşı cinste şehvet uyandırması saçmalıktır. bir bayanın saç telinden bile cinsel anlamda uyarılan kişinin hormonlarının salgıları hakkında bilimsel bir açıklama mümkün değildir, aksine psikolojik açıdan tedavi edilesidir. bu bakımdan "örtünmek", sadece başı örtmek olarak algılanmamalıdır.
merak icerisindeyim cilt cilt tefsirlerde ne yaziyor?
imla hatasi!
kimin nereye gidecegi basına örttügü örtüyle degil vicdanıyla, inancıyla belli olur! ki bu da allah ile kul arasındadır. bırakın cennet cehennem listesi yapmayı!
evet kimin nereye gidecegi vicdaniyla, inanciyla belli olur.
ben sayın yaşar nuri öztürk'ün geçen gün bir programda görmüştüm. orada başörtüsü kur'an'da yoktur diyordu. hocama inandım ve tasdik ettim.
yani yaşar nuri öztürk hocamız varken neden başka hoca aranır ki? ne güzel söylüyor işte adam her şeyi.
tarihte değil yüzyıllardır, bir gün dahi tartışılmamış konu. allah'a inanmayanlar reddeder, inananlar kabul eder. inanmadığını kabul etmeyenler ise anlamı farklıdır der. tüm klasifikasyon budur.
yorumlamaya göre değişik anlamlar çıkarılabilen ayetlerdir.
ben okuduğumda "erkeklerin aklına kötü düşünceler getirecek hiç bir şeyini gösterme" olarak anlıyorum, başkası da "sıkı sıkı kapan, tanımasınlar bile seni." olarak anlıyor.
önemli olan niyet her şeyden önce. kişi sımsıkı kapatır kendini ama kendine hakim olamaz ve kötü şeyler yapabilir, ya da bu durumun tam tersi...
bahse konu olabilecek ayetler ancak o gün için ve belirli durumlara karşı tavsiye niteliğindedir. örneğin, kölelerden falan bahsetmesi. bu şekilde somut olaylara dayalı pek çok örnekler çıkarılabilir.
pratikte, erkekleri ilgilendiren pek çok bariz yasaklarda bile etrafından dolaşarak herkes memnun ve rahatça dünya nimetlerinden yararlanırken, evet böyle olmadığı islami toplumlarının bugünkü iki yüzlü tavırlarıyla ortadadır. devam, bir kadının başını örtüp, örtmemesiyle müslüman olup olmadığını tartışmak aslında islami olarak sıfır noktasında olduğumuzun ispatıdır.
bunlar da birer ayettir. yani ciddi müslüman olmak isteyen bir bayan başını örtmelidir. ama örtmek istemiyorsa karışılmamalıdır. herkesin iradesi kendinedir.
kuran, kadınların karşı cinsin dikkatini çekecek şekilde giyinmeyi, yürümeyi yasaklar bu ayetlere göre. yani burada emir "kapanmak" değil, erkeklerin ilgisini çekmemek. ikisi arasındaki fark büyüktür.
zaten 3. ayet de bunu tasdik eder nerdeyse. menopoza girmiş kadın için bu emir yoktur. yani emir açıkçası, seksi görünmeyiniz demektedir. üreme yeteneği kaybolmuş kadının, seksi görünmesinde sakınca yoktur. çünkü muhtemel bir ilişki yoluyla, soyu karışacak olan bir çocuk doğma ihtimali yoktur. örtünmenin tek amacı buradan hareketle, zinayı önlemektir. bunu yok çarşaf giy, başörtünün şekli şöyle olsun diye uzatmak kişisel tercihten ötesi değildir.
Müslüman bir hanımın başını kapatması hem Allah'ın hem de Peygamber (asm)'in emridir. Yani yüz kısmı açık kalacak şekilde başın kalan kısmını, boyun ve göğüsleri örtmek farz-ı ayındır. Açmak ise bir farzın terki sayıldığından haramdır.
Cahiliye devrinde başörtüsü vardı. Ancak enselerine bağlar ve arkaya bırakırlardı. Yakaları önden açılır, gerdanları ve boyunları görünürdü. işte bu durumu düzeltmek için ayet-i kerime, “Başörtülerini yakalarının üzerine vursunlar.” buyurmuştur.
Bu örtünün şekli ve biçimi ise önce açık yer kalmayacak şekilde başı, boyun ve gerdanlığı örtmektir. Sonra da ince ve çekici olmayan bir örtüyü kullanmaktır. Mutlaka şu ölçüde ve şöyle olmalıdır demek doğru değildir. (bk. Hamdi YAZIR, Hak Dini, Nur Suresi 31. Ayetin Tefsiri)
Buna göre başörtüsünü yakaların üzerinden örtmenin hikmeti; boyun, gerdan ve göğsün örtülmesini sağlamaktır.
--spoiler--
"ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerinden (cilbablarından) üzerlerini sıkıca örtsünler! bu, onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. bununla beraber allah, çok bağışlayıcıdır, merhamet edicidir."
(bkz: ahzap suresi 59)
--spoiler--
diyor ki en sonunda "allah çok bağışlayıcıdır, merhamet edicidir"
Diyanet işleri : (71-72) O zaman onlar, boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu hâlde kaynar suda sürüklenecekler, sonra da ateşte yakılacaklardır.
ileyhi merciukum cemîâ(cemîan), va'dallâhi hakkâ(hakkan), innehu yebdeul halka summe yuîduhu li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti bil kıst(kıstı), vellezîne keferû lehum şerâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).
meali;
Diyanet işleri : Hepinizin dönüşü ancak Onadır. Allah, bunu bir gerçek olarak vadetmiştir. Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra, iman edip salih ameller işleyenleri adaletle mükâfatlandırmak için onu (yaratmayı) tekrar eder. Kâfirlere gelince, inkâr etmekte olduklarından dolayı, onlar için kaynar sudan bir içki ve elem dolu bir azap vardır.
onlara göre kuran soyunmayı, ve hatta chp ye oy vermeyi emreder.
bakın fetullahın rüyasına bizzat girip tweet mesajı veriyorlar artık o derece din sömürüsü yapan kızıllar görüyoruz. komik...
Bu ayetler Kur'an-ı Kerim'de genel manada tesettürü emreder. Tesettür pratik mana itibariyle bir kadının karşı cinsine "bana bakma" demesi ve erkeğe kendisini cinsel obje olarak idrak ettirmemesi olarak yorumlanır. Dolayısıyla başörtüsü ile tesettürü karıştırmamak lazım. Başörtüsü de belli şartlarda tesettürün bir parçasıdır ama olmazsa olmazı değildir.