kur an da kıyamet ayetleri

entry3 galeri0
    3.
  1. yoktur!
    uzun uzadıya açıklamaya gerek yok, mehdilikten girip deccal'dan çıkacaksınz ancak bunların kur'an'i temeli yoktur. alamet, bunun bilgisinin verilmesidir sadece.
    0 ...
  2. 2.
  3. kıyametin çok yaklaştığını hissettiren ayetlerdir.
    0 ...
  4. 1.
  5. kur'an da kıyamet alametlerinin tasvir edildiği ayetlerdir.

    Gök çatlayıp yarıldığı zaman, Yıldızlar dökülüp saçıldığı zaman, Denizler fışkırtıldığı zaman, Kabirler deşildiği zaman,(infitar 1-2-3-4)


    Gök yarılıp parçalandığı, Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman! Ve yer uzatıldığı,Ve içindekini atıp boşaldığı,
    Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman! (insikak 1-2-3-4-5)


    iş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde, Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde,

    O gün cehennem de getirilir. işte o gün düşünüp anlar insan. Ama düşünüp hatırlamanın ona NE yararı var! (fecr 21-22-23)



    Yerküre, o sarsıntıyla sarsıldığı zaman, Ve toprak, ağırlıklarını çıkardığı zaman, Ve insan: "Ne oluyor buna?" dediği zaman,
    işte o gün yerküre, tüm haberlerini söyler/anlatır; Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir. O gün insanlar, yapıp ettikleri kendilerine gösterilsin diye kümeler halinde ortaya fırlayacaklardır. ( zilzal 1-2-3-4-5-6)


    Sakın, Allah'ı, zalimlerin yapmakta olduğundan habersiz sanma. O, onları, gözlerin korkudan donup kalacağı bir güne erteliyor, hepsi bu...
    Başlarını dikerek koşuşurlar. Bakışları kendilerine dönmez. Yürekleri tamamen boşalmıştır. (ibrahim 42-43)


    Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları un-ufak edecektir." "Yerlerini bomboş, dümdüz bırakacaktır." "Yerlerinde bir eğrilik de bir yumruluk DA görmeyeceksin." O gün, eğip bükmesi olmayan davetçiye uyarlar. Rahman'ın huzurunda sesler kısılır, artık bir hışıltıdan başka şey işitmezsiniz.
    O gün şefaat yarar sağlamaz. Ancak Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse müstesna... ( taha 105-106-107-108)



    Gün olur, göğü, yazı tomarlarını dürer gibi düreriz. ilk yaratılışta başladığımız gibi onu baştan yaparız. Üzerimizde bir vaat olarak biz bunu mutlaka yapacağız. (enbiya 104)


    Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın, emzirdiğinden vazgeçer ve her gebe kadın, taşıdığını düşürür. Sen o gün insanları sarhoşlar halinde görürsün; oysaki onlar sarhoş değillerdir, AMA Allah'ın azabı çok şiddetlidir. Ve saat mutlaka gelecektir. Kuşku yok onda. Ve Allah kabirlerdeki şuurlu varlıkları diriltecektir. (hac 2-7)


    Yemin olsun o alevlerle kaynatılıp köpürtülmüş denize
    Ki hiç kuşkusuz, senin Rabbinin azabı meydana gelecektir.
    O gün gök bir çalkanışla çalkanır.
    Ve dağlar bir yürüyüşle yürür.
    O gün cehenneme bir kakılışla kakılırlar.( tur 6-7-8-9-10-11-12-13)


    Onlar onu çok uzak görüyorlar. Biz ise onu çok yakın görüyoruz.O gün gök, erimiş bir maden gibi olur.
    Dağlar, atılmış, renkli yün gibi olur.En yakın dostlar birbirlerinin halini sormaz/bir dost bir dostundan bir şey isteyemez.
    Birbirlerine gösterilirler. Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını fidye vermeyi bile ister.
    Eşini, kardeşini, Kendisini kucaklayıp barındıran ailesini.Ve yeryüzündeki insanların tümünü fidye verip kendisini kurtarmayı ister.
    O gün, kabirlerden fırlayarak çıkarlar. Dikilmiş putlara doğru akın akın gider gibidirler.
    Gözleri yere eğik; bir zillet kuşatmıştır onları. işte bu gündür onlara vaat edilmiş olan. (mearic 6-7-8-9-10-11-12-13-14-43-44)


    işte o gün, olması gereken olmuştur. Gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır. Melek de onun kenarlarındadır. Rabbinin arşını, o gün onların üstündeki sekiz taşır. O gün arz olunursunuz; hiçbir saklınız-gizliniz kalmaz.Öz kitabı sağından verilen: "işte kitabım, okuyun!" der.
    "Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten." Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir.Yüksek bir bahçe içindedir. ( hakka 15-16-17-18-19-20-21-22)


    Ki o gün şiddetle sarsacak olan saracaktır. Onu, ardısıra gelen izleyecektir. Bazı kalpler o gün kaygıdan titreyecektir.
    Onların gözleri yerlere eğilecektir. O saatten soruyorlar sana, "gelip demir atması NE zaman?" diye.Onu gördükleri gün onlar, dünyada sanki bir akşam veya onun kuşluk vaktinden başka kalmamışa dönerler.
    (Naziat 6-7-8-9-42-46)



    Güneş büzülüp dürüldüğünde,Yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde,Dağlar yürütüldüğünde,O bakmaya kıyılmayan develer kendi hallerine bırakıldığında,
    Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,Denizler kaynatıldığında, Benlikler çiftleştirildiğinde,O diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğunda,
    Hangi günah yüzünden öldürüldü diye! Sayfalar açılıp göz önüne konduğunda, Göğün örtüsü soyulup indirildiğinde, Cehennem kızıştırıldığında,
    Cennet yaklaştırıldığında, Her benlik, önceden NE hazırlamışsa bilmiş olacaktır. (Tekvir 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14)

    "Kıyamet günü nerede/ne zaman?" diye sorar. Göz şimşek çaktığında, Ay tutulduğunda, Ve Güneş'le Ay biraraya getirildiğinde, Der ki insan o gün: "Kaçılacak yer nerede?" Hayır, yok sığınacak yer! Varılıp durulacak yer Rabbinin huzurudur o gün. (kıyamet 6-7-8-9-10-11-12)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük