Balkonumun dibindeki kocaman ağaçta her gün aralıksız 5-6 kumru olur ve kur yapmalarını izlerim. Çok şirin canlılar. Kuş yemi koyarım saksının içine benim muhabbet kuşunu da balkona koyarım benim kuş mutluluktan çıldırır, diğer kuşlar yemekten. Yas falan tutma olayları çok güzel bunların. Erkekleri kur yaparken boyunlarını baya şişirir böyle güzel bir melodiyle guguklar. Bak gene başladılar bunu söylerken. Ama genelde kızlar reddeder. Ulan reddeden kızın da ne tüyleri güzel, ne de fiziği. Taş gibi erkekleri reddediyor nomıssızlar. Ama gururlu kuşlar hakkını verelim.
Ağzım ve elimle ötüşlerini bol bol taklit edip etrafıma topladığım, meraklı bakışlarına maruz kaldığım naif yaratıklar. Heralde bu nasıl kuş lan böyle diyorlardır. Onları kandırmak istemem tabi ama gözlemlemek de istiyorum. Yirim.
birbirlerini cok seven, birbirlerine cok yakisan ciftler icin kullanilan bir kus turudur. Senede iki yumurta yumurtlarlar. zaten bu yuzden cifte kumrular deyimi ortaya cikmistir. ayni mutluluktan ucan sevgililer gibi yumurtadan çıktıktan 18 gün sonra uçarlar. Türkiye'nin yerli kuşlarından olmayan kumru 19.y.y da kafeslerde beslenmek üzere Ürdün gibi ortadoğu ülkelerinden getirilmiştir. Bazılarının doğaya bırakılması ve iklim koşullarına uyum sağlayarak üremeleri sonucu yaygınlaşmışlardır.
evimize misafir gelen, pek bir şeker pek bir tatlı ama kafasız hayvan.
yesin diye birşeyler atıyorum korkuyor, yahu onun yerinde bir güvercin olsaydı şimdiye kadar semirmişti be. neyse ki güvercinden çok daha asil ve kibar bir hayvan, kabul etmek gerekirse.
daha önce bir arkadaşla konuşurken kumru ötmeye başlamış, arkadaş da espriyi patlatmıştı.
-sınav kuşu olum bu!
anlamadım tabii. sınav kuşu, ne alaka??
arkadaş açıkladı:
-ya sabah yumuşak kurşunkalemini, silgini alırsın. elinde sınav belgesi, miden guruldayarak sabahın köründe boş sokaklardan geçersin. o sokaklarda sadece tek bir ses vardır. "guguk guk" sesi. o yüzden bu kuşun sesini ne zaman duysam aklıma öss falan gelir.
