çok doyurucu olmakla birlikte bir tanesinin tek bir öğünde zar zor bitirildiği, patatesin en muhteşem halidir. iç malzemesi olarak mantar ve yoğurtlu salataların seçimi isabetli olur.
1 ay boyunca her gün yesem doyamayacağım sosissizini tercih etiiğim kabukta kalan patetesi sıyırmak için büyük çaba sarfedip ellerimi içine daldırmak suretiyle garip bakışlara maruz kalmama sebeb olan lezzet üstü yiyecek.
Patatesin kabuğunu soyduktan sonra alüminyum folyo ile fırında pişirir ve sonra da rendelenmiş kaşar peyniri ile patatesi ezerseniz, evde de hazırlayabileceğiniz uyduruk ama bağımlılık yapan yiyecek.
80'li yıllarda henüz ilkokulda iken icat ettiğimiz ama piyasaya süremediğimiz yiyecek. o zamanlar böyle girişimcilik ruhu falan iyi karşılanmazdı. işte kumpirin atasının hikayesi:
kumpir yapacak ekip bir önceki günden anlaşır ve gelecek malzemeyi paylaşır. ertesi gün ekip okulu kırar, olaylar gelişir.
önce önlüklerden kurtulunur, zira zaten ilkokul evin hemen yanıbaşındadır. uzaktan tanınmamak lazım. duvar diplerinden saklana saklana çalışacaksın. macera başlıyor:
- herhangi bir evin önündeki çöp tenekesi ters çevrilir, kaçırılır.
- camiye gidilip abdest alınan çeşmelerde çöp tenekesi yıkanır. olduğu kadar hijyene (ki o zaman adının hijyen olduğunu bilmezdik) razı olunur.
- sote bir yer bulunur, tenekenin içine çalı çırpı, kağıt, kozalak ne bulunursa atılır ve ateş yakılır.
- evden getirilen iri patatesler de tenekeye gömülür.
- yeteri kadar piştiğine kanaat getirilince tenekeye tekme atılır, ateş söndürülür. patatesler içinden alınır.
- soyulur, küççük külah yapılmış gazeteden tuzluk çıkarılır, serilir,
- işaret parmağıyla patates tuzlanır ve yenir. (akşamki dayak tatlı niyetine, anne-baba teşekkür ederim beni dövmediğiniz için)
bizim kumpir hikayemiz böyledir. Bir çok arkadaşım sol tarafına ekleştirilen sıkı bir tokat sayesinde girişimcilik ruhunu kaybetmiştir. bize imkan verilseydi de siz kumpiri görseydiniz. hey babam heyyyyy...
ebuziya caddesinin sonundaki küçücük bir dükkanda, soğuk bir kış gecesinde, bitirilemez korkusuyla ve biraz da daha romantik olduğu için tek porsiyonun paylaşıldığı yiyecektir.
başka bir şehirden sizin için göç etmiş ve "kumpir ne olaki ?" diyen sevdiceğinizle yiyebileceğiniz en güzel yiyeceklerdendir.
içine mayonez, turşu, ketçap, ve biraz da aşk konuldu mu tadından yenmez.
hasılı kumpiri nerde yediğiniz değil kiminle paylaştığınızdır önemli olan.