"Kumkapı Cinayeti. Hatırlayanlarınız çoktur elbette ama cennet vatanın açık ara en rezil, en komik, en acıklı medya maceralarından birini bir de benden dinleyin isterim. Bu iki kısımlık yazıda yer alan olaylar, genç okurlar inanamayacak olsalar da, gerçekten yaşandılar.
Sene 1995. 23 Temmuz gecesi anne Ersin Sakartay, kızları Zeynep Uludağ ile Sinem Uludağ ve arkadaşları Gülay Bavbek (ya da Bağbek) ile şehrin en eğlenceli semtlerinden birine kafaları çekmeye giderler. Gittikleri mekan Ersin S.'nin bir arkadaşının (Faruk Ü.) işlettiği Talip Restoran'dır. Gecenin ilerleyen saatlerinde Sakartay, kızı Sinem ile yandaki bir mekanda oturan arkadaşı ile sohbet etmek üzere dışarı çıkar. Dönüşünde ise arkadaşı Ercan K. ile yürüyen Ali Rıza Davari adlı turist tarafından tacize uğrar. (Davarî, siz çıkarımı yapın) iddiaya göre önce Davari'yle sözlü münakaşaya giren anne, araya giren Ercan K.'nın kendisine hakaret etmesi üzerine masadan aldığı bardağı Ercan K.'nın kafasına ekleyiverir, kendisi de elinden yaralanır.
Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi mekana dönen anne-kız, diğer ikili ve mekan sahibi ile zengin kalkışı yapmak üzere hareketlenirler. Bu esnada Ersin S. durumdan Faruk Ü.'ye de bahseder. Bu konuşma sırasında kendilerine doğru hareketlenen bir grubu farkederler ve olaylar gelişir...
****
Ercan K. bardak olayından hemen sonra mekanlardan birinde yemek yiyen, Ercan K.'nın yaralandığını farkeden arkadaşı ve hikayemizin belki de en şanssız ismi ismail Kızılkaya ile yanyana gelir.
işte iki grup da bu sırada karşılaşır ve eline bir servis bıçağı geçiren Zeynep U. bıçağı ismail K.'ya doğru sallayarak ölümüne sebep olur. Öldürülen adam geride Gülten Kızılkaya adında bir eş, iki de çocuk bırakır.
****
Olay, iddialarla ve mahkeme tutanaklarındaki ifadelerle yer yer çelişkilerle dolu olsa da kabaca bu şekilde zuhur etmiş. Ancak istanbul'da sıkça yaşanan bir ölümlü kavgayı bu denli büyütüp, utanç verici hale getiren durum bundan sonra başlıyor, ki hala insanın inanası gelmiyor.
Medyanın, insanları içine düşürdüğü hali hazırda hiç kurumayan batağın, açlıkla terbiye edilmenin, yozlaşmanın; Kumkapı'dan Iğdır'a, pavyonlardan Ergenekon iddianamesine uzanan hikayesi de yazımızın ikinci kısmında yer alacak. Şimdilik bu kadar."
Hayatımda duyduğum en ilginç olay,şunun filmini çekseydiniz sevgili yönetmenler ah vah.
insanların şöhretin tadını alınca bir anda nasıl değişebildiğinin,medyanın iğrençliğini,kurbanın eşiyle katilin arkadaş olabileceğini yüzümüze vurup durur bu film senaryosu gibi olay.
Haberi google'da arayın siz de şok olun.Ama önceden hazırlıklı olun ve hiç aklınızdan çıkarmayın ki şöhret nereden gelirse gelsin insanları eski haline dönemeyecek şekilde değiştirir,hele medyanın parmağı da girmişse işin içine vay halinize.Bir cinayet olayı ve sonrası bize buyurur haticeye değil neticeye bakın.
