Poker face en çok masa nin zenginine yakışır, parası çoktur, ve diğerlerinin tüm parası nı ortaya koyduğunda diğerleri yiyorsa tırsmasın, 5bin lira ile capulcuların arasına oturan kumarbaz nasıl en zengin olarak girdiyse masaya yine o şekilde çıkabilir eğer mal değilse. para parayı çeker in somut halidir bu olay, paranız 10bine çıkar ufak kumarbazlardan üttüklerinizle kazanmanın verdiği hırs ayrı bir dert kaybettiklerinizi kurtarmak ise ayrı derttir, biri galibin çilesi diğeri mağlubun yok oluşudur. Kumar fakir i yok eder, zengini de zengin, ama hiç belli olmaz, 3kez ufak gördüğünüz oyunda sona saklarsınız elinizi rakipleri ürkütmeyelim diye, onlar da ufak görüyordur, gözleri emin değil gibi gelir size, renk i koyarsınız ortaya rest iniz vardır çünkü, bir de bakarsınız ki full çıkar karşıdan. 5bin lira ile girmiş 15bin i kazanmış ama ertesi güne sıfır para ile borç para isteyerek girmişsiniz dir, işte kumar böyle boktan bir davadır, yenerken de yenilirken de hırs peşinizi bırakmaz, eğer zengin bir kumarbazdan daha salak biri daha varsa oyuna 5-0 yenik başlayan fakir kumarbazdır o. Aklınız varsa bulaşmayın gidin sevgilinize en babasından bi yemek yedirin. Hele hele 5bin liranızla araba alabilmek için filan coşmayın, 20bin e gelip ufak tefek bir araba alacak hale gelirsiniz masa da, bu sefer ulan o da araba mi der, biraz daha dersiniz, olmuşken bi jetta ya da astra olsun dersiniz, ama 2. El corsa parasını alıp gitmek varken masa dan, dımdızlak kalkarsınız, 5bin lira ile odanıza bi plazma bir playstation 3 bir de home theatre almak varken kumarla araba hayallerine dalarsanız sabaha arkadaşınızdan borç alarak başlarsınız, en iyisi siz siz olun home theatre inizi alın keyif yapın, saçmalamayın akıllı olun akıllı.**
monte- carlo’nun dünyaca ünlü kumarhanesinden; varını yoğunu kaybederek, perişan bir durumda çıkmış kumarbazın biri. kala kala elinde sadece bir arabası kalmış.
sıfırı iyice tüketmiş olan kumarbaz, arabasına binerken yeminler ediyor:
- bir daha bu cenabet yere ayağımı atarsam, anam avradım olsun, diyormuş.
kumar tutkusu yüzünden hayatı kaymış ve direksiyonun başına ıslak bir paçavra gibi çökmüş olan adam, oralardan epey uzaklaştığı bir sırada, küçük bir ses duymuş.
ses:
- hemen tekrar dön kumarhaneye, diyormuş.
adam:
- tam bir halüsinasyon, demiş; hayaller görmeye başladım, nerden geliyor bu ses?
o küçük ses ısrarla:
- ben biliyorum ne dediğimi, diyormuş; hemen dön kumarhaneye...
adam, o küçük sesin etkisi altında geri dönmüş.
ve küçük ses:
- şimdi sat arabanı, demiş.
adam:
- satamam, diyormuş; elimde sadece bu araba kaldı.
ses ise inatla:
- sana sat diyorum, diye bastırıyormuş; ben görüyorum seni bekleyen şahane geleceği.
adam, oralardaki garajlardan birine 5 bin euro’ya satmış arabasını.
küçük ses:
- şimdi, demiş; gir kumarhaneye ve çök ruletin başına.
adam:
- evet ama, demiş; yine kaybedeceğim, biliyorum.
ses:
- sana ne diyorsam onu yap, hemen koş ruletin başına. ben görüyorum seni nasıl parlak bir geleceğin beklediğini, diye tekrar edip duruyormuş.
adam, hipnotize edilmişçesine yeniden girmiş kumarhaneye ve oturmuş rulet masasına.
küçük ses:
- cebindeki tüm parayı 8’e koy, demiş.
adam:
- yapma, diyormuş; bütün parayı koymak delilik olur; kaybedersem nasıl döneceğim geriye?
ses:
- bana güven, demiş; ben görüyorum uzağı ve geleceği. koy bütün paranı 8’e...
ve adam, cebindeki 5 bin euro’yu koymuş 8’in üstüne.
rulet başlamış dönmeye. sonunda da 9 kazanmış.
bu kez küçük ses, çok öfkeli çınlamış kulağında:
- allah belasını versi!..
