kimisine göre bir illet, kimisine göre bir tutku, kimisine günah, kimisine para tuzağı, kimisine para kaynağı olan şans oyunudur. bir statü göstergesi gibi sunulabiliyor kimi zaman. "ben kumarhane gördüm", "ben rulet oynadım" diye övünenlerle karşılaşabiliyor insan. büyük paraların döndüğü masalarda büyük hayaller de dönüp dolaşıyor elden ele. ama bir kahvehanedeki yeşil çuha örtülerin üzerine bırakılan kupa kızları, valeler, aslar çok daha iç burkan cinsten sanki. ortaya konan paranın değeri çok yüksek değil belki ama kıymeti oldukça fazla oyun kağıtlarını elinde tutan adamlar için. elindeki üç kuruştan logaritmik bir artış beklese bile nereye kadar dönebilir ki o sermaye. kıt kanaat geçindirilen bir evin nafakası, nasıl bir ruh çöküntüsüyle bırakılır ki o masaya? hem sonra kaybedenler kulubüne ismini bir kez daha yazdırdığında, içinde biriken öfkeyi evinde bekleyen aile bireylerine kusmak büsbütün bir çöküşün hikayesi değil midir? büyük oynayan büyük kaybeder belki ama küçük oynayan çok daha büyük kaybedebilir bu oyunda. kumar nereden bakılırsa bakılsın bir bataklığa çekilmek gibidir zaten.
kumar heyecanı gibisi yoktur. hiçbir şey tahmin etmenin verdiği gibi müthiş bir his veremez. soluksuz biçimde zarların yuvarlanmasını beklersin; çarkın dönmesini, kartın düşmesini. şansın sana nasıl bir yazgı sunacağını beklersin.
ufak meblağalar için oynandığında asıl amacın sadece eğlenmek olduğunu ortaya çıkartandır. kağıt oyunları üzerinden oynananı son derece rekabetlidir. iddaa da bir kumardır fakat hiç bir kağıt oyunu ya da okey kadar zevkli değildir.
hükümet falan pek ipimde değil, her ne kadar her boka tepki göstersem de iş siyasete gelince apolitikleşiyorum. sik kadar aklıyla yaşasın chp, ölsün akp, en büyük tkp diye ortalıkta dolaşan yaşıtlarımı da sevmiyorum. ama sırf kumarı yasakladıkları için şu anki hükümeti devirmek istiyorum lan. bunlar mı yasakladı? onu da bilmiyorum amk!
hşt, bunu okuyorsanız topsunuz olm. açın lan kumarhane falan. 18 yaş sınırı da olmasın. iddaa'yla olmuyor bu. hacı fena mı olurdu be?
bak hayal kurdum lan. pazartesi sabahı 5:30'da kalkıyorum. mis gibi böyle, güneş yeni doğuyor falan. haftalığımı alıp çıkıyorum. bi' sigara yakıyorum, sonra bi' de çay içiyorum. utanmadan üzerine poğaça yiyip meyve suyu içiyorum. ne kadar param kalır? tahminim 15 lira. bu parayla 5 gün okulda ne yaparsın? hiçbir bok yapamazsın. hele ki benim gibi parayı elde tutma özürlü bir adamsan, iki gün sonra aç kalırsın. hah. sonra giriyorum kumarhaneye. ben lise hayatım boyunca sadece dokuzuncu sınıfın bir döneminde kızların bacaklarına baktım. onun haricinde cidden hiç heyecan vermedi okuldaki kızlar bana, hala da vermezler. liseli kızı çekici bulmuyorum çünkü, albenisi yok lan. ya da şey... sevgilim var diye ilgi duymuyordum herhalde.
her neyse hacı. böyle taş gibi krupiyeler falan olacak. küçümseyecekler beni, ergenim diye ezecekler. yerim lan ben onları, köleleri olurum. böyle tip tip bakıp 5 lira koyduğumda gülecekler. "şey ben fiş alcam" deyip 15 lira uzattığımda daha kapıda gülecek insanlar. ama orada "ortam" olacak sözlük. annem, babam, arkadaşlarım olmayacak orada. ödev mödev de olmayacak. orada sadece der meister, top, masa, fişler ve krupiyeler olacak, mümkünse kadın olsunlar.
orada kimse kadın düşkünü olduğumu söyleyip moralimi bozamayacak, kimse parayı nasıl kullanmam gerektiğini anlatmayacak. bir 5'lik koyacağım kırmızıya, gelirse ne alâ. gelmezse bir 3 kırmızıya, bir 5 de sonraki on ikiliye. gelir elbet biri. en azından 15'le girdiğim yuvamdan 20'yle çıkarım.
evet sözlük, orayı yuvam olarak görüyorum ve oradayken kimse bana "meister yanlış yoldasın, böyle olmaz, kumarhane yuva olur mu amk?" demiyor. benim sevdiğim bu sözlük, bu amına koyim!
bir kişiye karşı oynandığında kazandırabilecek eğlence. yani futbol maçına bahis yapar ya da rulet oynarsanız yine kazanabilirsiniz. ama hani "kasa her zaman kazanır" geyiği, bireysel oyunlarda geçerliliğini yitiriyor ve bu da kumarı daha eğlenceli hale getiriyor. 10 lirası olan 5 kişi düşünün. kendi aralarında poker oynasınlar. toplam para olan 50 lira, bir yerlere dağılmıştır. 20-5-5-0-20 şeklinde de olabilir bu, 15-5-10-5-15 şeklinde de. ama ortadaki para, yerli yerindedir ve birinin elindedir. bu durumda siz bunu yeniden alabilirsiniz. alamasanız da, en azından kimde olduğunu ve nereye gittiğini bilirsiniz.
bugün birisine karşı oynadım ben bunu. poker gibi yaptık. yani iki kart çektik, ortaya da tak tak 5 tane açtık. bahis mahis koymadan. başlangıçta bir bahis koyduk, eli daha iyi olan parayı aldı. 3 gün boyunca idare etmem gereken 6 liram vardı. o parayla okul ve çevresinde ancak bir günlük yemek yiyebilirdim. koydum 1 lira. kaybettim. arkadaşım gaza gelip, "paranı alacağım" dedi ve girdi. o da 1 lira kaybetti.
üzüldüm. sonra tekrar girdim. kızdan per vardı elimde. ortaya da iki bacak açıldı, adamda hiçbir şey yoktu. kendi paramı aldım. onunla yeniden girdim ve arkadaşımın parasını da aldım.
en güzeli de gaza gelmiş kalabalığın açılan her kartta yuhalaması(ilk 2 oyunda beni, sonraki 2 oyunda onu), coşması ve benim parayı kazandıktan sonra arkadaşımla bir sevinç yumruklaşması yaşamamdı.
tüm bu eğlenceyi beleşe getirebildim. getiremeseydim, kaybedeceğim 3 lira olurdu. en fazla 6. bence değer. değdi. çünkü gerçekten ikimiz de çok eğlendik. en güzeli de, en azından kendi paramızı alabildik.
velhasıl kelam, kumar kazanma ya da kaybetme işi değildir. öyle olsaydı, kaybetme ihtimalinin çok daha fazla olduğunu bilen birisi tüm parasını kumarda yemezdi. insanı kumara çeken eğlencesidir. başka bir şey değil. para bu eğlencenin katlanmasına yardımcı olan bir unsurdur. sadece daha fazla kumar oynamanı sağlar, başka bir şey değil.
poker için süreç söyledir;
kazanırsınız, yine kazanırsınız, yine kazanırsınız...
bir el gelir kaybetme olasılığınız çok çok azdır ama o ihtimal herzaman vardır ve elinde sonunda denk geleceksinizdir bu şekilde batarsınız veya baya bi para kaybedersiniz akabinde geri kalan parayla ya masa buyutursunuz batarsınız, ya da kaybettiğiniz kişinin her elini abuk sabuk kartlarla kovalayarak paranız tukenir öyle batarsınız. çabuk batmak istenmiyorsanız küçük oynayın en azından daha geç batarsınız.*
iddaa kumar değildir demiş bazıları. bu lafa sadece gülünür. iddaa'dan da bal gibi milyarlar kaybetme şansınız her zaman vardır. kumar pokerdir, kumar bahistir. paranızı tümden kaybetme riski olan her oyun kumarın içine girer. ek olarak kumardan alınan adrenalin ve haz, ne cinsel ilişkiyle ne de başka bir şeyle karşılaştırılabilir. kumarın verdiği zevk daha iyisi bulunana dek tektir ve eşi benzeri yoktur ama bu, kumarı iyi birşey yapmaz tabi ki.