rusca sını buldum.
ne yalan söyliyeyim. gayet hoş.
genelde ruscayı kaba ve keskin bulurum ama bu şarkıya çok iyi uyum sağlamış. https://youtu.be/QgAZ1y0PJZw
bugün bi kaç dinledim. şahsım şarkıları sözlerindeki bütünlüğe dikkat etmeden dinlerim. genelde herkes de böyle.
dedim şarkı bizden gibi ama bi gariplikte var. sanki yabanci gibi de.
şarkıyı bütünlüğüne dikkat ederek dinleyeyim dedim.
şehre bombalar yapması, meselesi beni ayıktırdı.
dünyada şehirleri bombalanan almanlar var, ruslar var, sanırım bi de ingilizler var.
fransa diyecem ama galiba oralar pek bombalanmadı.
buradan hareketle, daha çok bu devletlerin hisleriymiş gibi geldi, sözler.
yukarıda saydıklarımdan da en çok rus veya alman insanı hisleri gibi geldi.
sanki biraz nazım hikmet havası var sözlerde.
hem de epey. baya bi esin kaynağı olmuş gibi, nazım.
senee geçen sene. Dünyanın en güzel şarkısının erkin koraydan Arapsaci olduğunu düşünürdüm. sonradan bu düşünce yerini Müslüm Gürsesden nilüfer adlı parçaya bıraktı. bilerek şarkılara parça diyen bir yapıya sahibim, tek amacım daha da cool ve ulaşılmaz biri olmak değil, sadece salak olduğum için.
ayy dinlediğim müziklere bak ne kadar kroyum para da bende değil hem dedim az önce kendime ve bu düşüncelerime bir son vermek adına ahmet kayadan kum gibi parçasını açtım. ve yine fikrimi değiştirmiştim, Dünyanın en iyi parçası bu idi. dinlerken kendime bu fikrimi artık değiştirmemem konusunda telkinlerde bulundum.
sesim çok kötü olmasına rağmen şarkı pardon parçaları seslendirmekten hiç yılmadım. bilsem ki ev arkadaşlarım üzülmeyecek, bunu da sesli sesli seslendireceğim. ancak kendimden çok hep başkalarını düşünme huyum yine ağır bastı ve sessizce dinledim. acımasız olamadım şimdi bu kadar.
sevilen şarkının vurucu cümlesi acaba hangisi diye düşünürken şarkı bitti. o yüzden bugün 64 kere dinledim, başka bir sebebi kesinlikle yok. yine de karar vermeme yardımcı olmadı bu beyhude çabam.