yıllardır takımın ilk 11 inde düzenli olarak forma giymiş dönem dönem kaptanlık yapmış ya da düzenli olarak takımın kaptanı olagelmiş takımın ismi anıldığında akıllara ilk gelen futbolcudur.
şöyle ki, beşiktaş denildiğinde akla ya ali eren beşerler yada recep çetin gibi türkiyenin en çirkin futbolcularının yanı sıra, ilhan mansız, ahmet dursun, delgado gibi erkek güzellerini oynatmış, daha uçlarda, görselliği önplanda olan, hatta sırf bu yüzden şahsımca klube oynadığı dönemlerde pek de katkı yapmayan verdiğinden çok almış olan pascal nouma sırf duruşu-görünüşü tavırları yüzünden klupte baştacı yapılan bir futbolcudur. o yüzden beşiktaşla özdeşleşen futbolcularda görsellik genel olarak ön planda...
galatasaray'da ise, liseye inat sanki, dini öğeler inanılmaz ön planda. hakan şükür gibi islam inancını herkesin gözüne sokmuş bir futbolcu, sonra sabah namazına giderken trafik kazası geçiren emre'ler, uefa kupası döneminde takımın maç öncesi konuşmalarını sürekli Allah yardımcınız olsun ile bitiren fatih terimler, sadece bunla da değil hristiyan futbolcularının dahi inancını teşhir etmeye çalışması, örneğin taffarel, o yüzden galatasarayla özdeşleşen futbolcularda da dini inanç ön planda...
fenerbahçe ile özdeşleşen futbolcularda ise genelde, para ön planda, mesela yarın birgün bu listede roberto carlos sayılacak ki şimdiden fenerbahçeyi temsil eden tüm reklam filmlerinde vs. kendisini görüyoruz, sorulacak roberto carlos'un fenerbahçeye ne kattığı, oysa 35 yaşında gelip senelik 4 milyon euro alması bence biraz garip, ancak kim ne derse desin fenerbahçe'de para var ve futbolcuları genelde hep zengin ayrılıyor fenerbahçeden.
onun dışında klubuyle özdeşleşmiş futbolcular genel olarak kendi klubunden başka takımda forma giymeyen futbolcular olarak gözlenir, nedense pek de öyleymiş gibi gelmiyor bana. örneğin bu listede galatasaray'dan onlarca futbolcu sayılacak, bir suat kaya sayılmayacak. suat kaya'da yıllarca galatasaray'da oynamış orda bırakmış bir futbolcu, peki neden yıllarca oynadı, bence talibi yoktu. klupler için de bu futbolcular hep zor zamanlarda sakatlıklarda sahaya sürülecek olan askerler olarak görülür. tabi şu da var örneğin bir ergün penbe, o da galatasaray'da en iyi dönemlerini oynadı ve biraz kötüleştiğinde gitti başka takımda oynadı, onun suat'tan farkı talibi vardı.
suat kaya galatasaray klubunden 10 sene oynadı, ancak beşiktaş'da toplasan 2 sezonluk futbol oynamayan pascal nouma'nın beşiktaş'da yarattığı etkiyi yaratamadı, bunun nedeni bence kluplerin insanların kafasında başka şeylerle özdeşleştirilmesi. benim aklıma liverpool dendiğinde steven gerard değil de robbie fowler geliyor mesela, seaman kendisine foul yaptığında ve penaltı kazandıklarında, hayır foul değildi deyip penaltıyı auta atmış, taraftarı tarafından alkışlanmış, klubu tarafından onurlandırılmıştı, liverpool taraftarı buysa, klubu buysa bu hareketleri ödüllendiriyorsa, bunu ödül almak için değil doğaçlama bir şekilde yapan robbie fowler'dır liverpool'la özdeşleşen isim, bana göre.