Bardağın kulpunu kendi tarafımıza alarak baktığımız zaman, saat 12 yönünden, saat 3 yönüne kadar olan bölgedir. Çünkü çoğunluğu sağlak olan bir memlekette, insanlar bardağı eline alınca dek gelen yerden veya yukarıda belirtilen yerlerden içerler. Şayet siz hem solak, hemde bunların farkında biriyseniz, mantıklı olan budur.
Birçok insan kulpu yukarıda tutmanın abes olacağını düşündüğü için bu taktiğe pek başvurmaz,
aslina kulpun tam karsisida degildir, zira zeki adam 4 hamle sonrasini dusunmeli. simdi olaya bastan bakalim. kulptan tuttuk dogal olarak kulpla 90 derece aci yapan yer otomatikman agza gelir. burasi insanlarin %70 inin dudagini degdirdigi yerdir. sonra dedik ki kulp un ustunde icelim ozaman, ama o da ne bi akilli biz degilmisiz, ordanda baya icilmis gorunuyor zira o bardaktan icenlerin %20 si kulpun tam ustunden iciyor.. sonra dedikki ozaman bunun tam karsisi kimsenin aklina gelmez ve kulpun tam karsisini dudaga degdirecekken zihnimizde simsekler cakti evet evet %7 lik bi kisim tam da bizim dusundugumuzu dusunuyor ve kulpun karsisindan iciyor. iste en can alici kisma geldik ve 4 hamle sonrasini dusunduk. bardagi inceledik ve en az icilmis yer olarak kulpun karsisinin 45 derece sag tarafinda kalan bolge tayin ettik. artik huzurla icecegimizi icebiliriz.
"aslında hemen hepimizin bildiği bir taktiktir. fakat orda burda ifşa edilmez, biri tutup da arkadaşı yahut bir tanıdığına "hacı dayı benim bi taktik var fena vs. vs." demez yani. evet taktik şudur ki, kişi suyu yahut artık bardağın içinde ne var ise, o sıvıyı kafasına diklemek için bardağı eline alır. fakat bir an düşünür:
"ulan bu bardakta kaç kişi içmiştir kim bilir?"
işte taktiğin zihinde canlanmasını tetikleyen ana faktör budur. ve kişi düşünecek, kulplu bardağa dudakların en az değdirildiği yerin olsa olsa kulpun üstündeki taraf olduğu kanısına varacaktır. " lakin öyle değildir. bir kaç defa elinde bardağı rastgele çevirerek oranın dudakların değmesinden ziyade daima parmaklanan bir yer olduğunun farkına varacaktır* ve diyecektir ki:
"yahu akıllı bir şekilde düşündüğümü söylersem sıradan kalırım. en iyisi en az parmaklanan yeri bulayım.
ahanda buldum! vallaha buldum.* evet evet kesinlikle kulpun tam karşısındaki yer! oradan içeyim"
ve sevgili arkadaşımız bir kahraman edasında bardaktaki içeceği midesine indirmeye başlar.
Benim için önemi olmayan taktiktir. Biz ki düğünlerde sürahi ile misafirlere su ikram eden ergenler sayesinde bir bardakla 500 kişi su içmiş bir sülaleyiz!
aslında hemen hepimizin bildiği bir taktiktir. fakat orda burda ifşa edilmez, biri tutup da arkadaşı yahut bir tanıdığına "hacı dayı benim bi taktik var fena vs. vs." demez yani. evet taktik şudur ki, kişi suyu yahut artık bardağın içinde ne var ise, o sıvıyı kafasına diklemek için bardağı eline alır. fakat bir an düşünür:
"ulan bu bardakta kaç kişi içmiştir kim bilir?"
işte taktiğin zihinde canlanmasını tetikleyen ana faktör budur. ve kişi düşünecek, kulplu bardağa dudakların en az değdirildiği yerin olsa olsa kulpun üstündeki taraf olduğu kanısına varacaktır. kişi aklına gelen bu dahiyane düşünce ile bardağın kulplu tarafından suyu bir güzel midesine indirecektir.
şimdi o taktiği uygulayan kişiye yahut kişilere sesleniyorum: sayın dahiler, sayın aynştaynlar, biliniz ki herkes sizler gibi düşünüyor, herkes o lanet bardağın o tarafından içiyor.
gene siz gelin, normal içilen kısımdan vazgeçmeyin.