normal wear&tear durumu var cihaz sigorta poliçelerinde. cihazın hiçbir riske uğramadan kullanılması, sadece zamanın etkilerine maruz kalması, kendi kendine eskimiş olmasını anlatır. Her halde hem garanti, hem sigorta kapsamı dışındadır. Korkaklara gösterilecek toleransı yok dünyanın.
Garantici insan da böyledir; riske atılmaz, elletmez, kırdırmaz, bozdurmaz kendini. Düşüncelerini kafatasının içinde kendine saklar, kalbini plastiklere sarar, ruhunu öyle derinlere sokmuştur ki, kendine bile ulaşılmaz kılar.
Bazıları için "kullanılmak" genel kanının aksine pozitif anlamlıdır. Onlar kullanıldıklarında işe yarar hissederler kendilerini. Dünyadan geldikleri gibi; yıpranmadan, dokunulmadan, kullanılmadan giderlerse yaşamamış olacaklarını bilirler.
Belki "kalite" ile ilgili bir konudur; ucuz malzemeden, özensiz üretilmişlerin korkusudur... kullanıldıklarında elde kalacaklarını bilmek kaynaklı.
Bazı insanların haz etmediğini düşünüyorsanız,kullanılmayı alışkanlık haline getiren hatta bunu seven insanların sayısını bilmeniz gerekir.Buda her 3 insandan 1'dir.
insanların zaaflarından faydalanan şerefsizlerin yaptığı kullanma işlemine, konu olan insanların başına gelendir daha çok. en belirgin kullanılma şekli de, sevginin kullanılmasıdır.
usta oldugum konu.
ustume tanimam.
kimseylede yarismam bu konuda hani.
insanlara yardim etmekte, tecrube vermekte ve sonrada unutulmaya ustume yoktur.
1 numarayim.
kullanilmak dunyanin aci gercegidir. iyi ve mehametli insanlarin basina gelir.
bu düşünce insanı paranoyaya sürükleyebilir, çevresini daraltabilir. hele yakınlarında "kullanıyorlar olum seni" provokatörü varsa sonuç kaçınılmazdır.
üniversiteyi kazanmışsındır yakın arkadaşlar edinmişsindir üstüne bir de samimi kız arkadaşın vardır, başlarda güzel vakit geçirirsin sonra kızın ortamdan yavaşça uzaklaştığını hissedersin yine de değer verirsin onunla birlikte bir şeyler yapmak istersin de zamanı yoktur hiç. bu böyle sürüp giderken yüzünü görmemeye başlarsın, zamanla seni "canım şuna yardım eder misin buna yardım eder misin" diye çağırır başta sevinirsin en azından zaman geçirmektesindir. bu sefer yakınlaştı sanarsın çağırırsın beraber eğlenmek için işi çıkar gelmez. yine seni arar yardıma ihtiyacım var diye kabul edersin ama içinden düşünürsün " ulan o kadar yardım ediyoruz tamam helal olsun da hiç mi boş vakti yokta sen çağırınca gelmez " diye. artık soğumaya başlarsın hiç olmazsa hareketlerinden hatalı olduğunu anlaması için yardım edersin ki " gel bir şeyler içelim" demesini beklersin. o ara tekrar arar işim var yardım eder misin diye artık sabır kalmamıştır ne telefonlarına cevap verirsin ne mesajlarına kısaca siktir edersin. en acısı da bu kadar şey üstüne arkadaşlığınızı sen bitirdin diye suçlu olmuşsundur.
Cok kotu bi duygu ya hatta igrenc. Kullanilan insana eziklik katar. En azindan benim icin oyle.
Beni bir gecelik kullanip attilar lan. Olum cok utaniyorum yazarken bile yanaklarim kizardi. Allahtan hatalarimiz bize birsey ogretmek icin yaptiklarimizdir.
acabanın girdabında boğulacağına kullanılmanın mağduriyetini yaşa. neden ben sorusu yerine güzel şeyler aklına getir. öfkeyi unut, öfkeli insan iki kişilik mezar kazar.
Sevgili değil de akrabalarda görüleni insanı deli eder. 40 yılda 1 bayramlarda anca görüştüğün tipler seni siklemezler ama her sene sikişip doğurttuklari bebelerini senin başına salarlar. Ulan sikik beben götümüze sokulurken sesin çıkmıyo bari hal hatır sor it. Ana babana anlatırsin dururumu onlar da siklemezler kavga edersin. işin sonunda ya siklenmeyen ya kullanılan olur hayata isyan edersin
Saftirik olmak mı yoksa diğer insanların kötü kalpli olması mı sonra dersin niye sosyal fobi oldum. iyi kalpli insan arayan aptal kişinin başına Gelendir.
acaba insanlar beni kullanmak için mi arkadaşlık ediyorlar? acaba herkeste o yalancı ve anlık gülümsemeler mi var? dostluklar büyüsün, yeşersin diye gösterdiğim emeklerin hepsi boşa mı acaba? bir şey olsa, kaç kişi gelir yardıma, cenazeye?
ya da şöyle düşünelim; ben kötü anlarında yanlarında olduğum insanlar acaba iyi anlarında beni yanlarında ararlar mı ? yoksa ben kötü günlerin adamı mıyım?
onunla birlikte geleceğe dair güzel hayaller kurarsın, başını göğsüne yaslar.
mutludur, mutlusundur. elini tutar, sarılır, öper, koklar.
gözlerinin içine bakarak aşk şarkıları söyler.
yanımda kal, düşlerin yetmez ki bana der.
ilaç gibi geldin, iyi ki geldin hayatıma der.
sen de inanırsın, severken daha da çok seversin. onun öyle mutlu olduğunu görünce sen de mutlu olursun, sürekli onu daha mutlu edebilmek için ne yapabileceğini düşünürsün.
bir gün "anlık bir şeydi, seni istemiyorum" der ve gider.