"as your leader, i encourage you, from time to time and always in a respectful manner, to question my logic. if you're unconvinced a particular plan of action i've decided is the wisest, tell me so! but allow me to convince you. and i promise you, right here and now, no subject will ever be taboo except, of course, the subject that was just under discussion. the price you pay for bringing up either my chinese or american heritage as a negative is i collect your fucking head. just like this fucker here. now, if any of you sons of bitches got anything else to say, now's the fucking time! i didn't think so." (bkz: o ren ishii)
evet bunu söylemek istiyorum. hatta birisi bana gelip uzun uzun "lan ebleh sen niye bla bla... ayrıca neden bla bla..." diye zırvaladıktan sonra söylemek istiyorum.
lakin bir çekincem var;
türkçesi hiç havalı değil. amerika'ya gidesiye de daha var eee?
olmaz gibi.
-lan ebleh sen niye bla bla... ayrıca neden bla bla...
+ çünkü eşşeğin zikinden dolayı.
yanınızda emriniz altında çalışanlara dönüp "yakalayın şu uçan atları!!!" diye bağırmak.
evet çok garip gelebilir. hikayesini anlatayım seveceksiniz.
yıllar önce abimle birlikte çizgi film izlerken duymuştuk bu repliği. ikimiz de çocuk olduğumuzdan acayip kanımız ısınmıştı. ninja kaplumbağalar'ın o bölümü yunanistan'da geçiyordu. antik yerler, büyücüler, uçan atlar, madalyonlar falan. işte birisi çok değerli bir madalyonu kapıp uçan atlardan birine bindiği gibi tabanları yağlamıştı. ardından şıreydır da yanındakilere dönüp "yakalayın şu uçan atları!!!" diye bağırmıştı. abimle ikimiz pürdikkat izlerken şıreydır abimiz kameraya dönüp şu sözleri eklemişti:
"insan hayatında kaç kere böyle bir şey söyleme fırsatı yakalar ki?"