topu kaleciye nişanladıysa, hiç arkasına bakmadan kendi kalesine doğru koşmalıdır. zira kale boştur ve gol yeme tehlikesi vardır artık. kalk sen gol atama, bir de dönen top senin kalene ve dolaylı olarak takımına girsin! kolay mı la? adamın götünü keserler.
"yeter lan bıktım sizden. çamaşır bende, bulaşık bende, kale bende,taç çizgisi-tirübün bende. bu takımı ben mi kurtaracağım anasını satayım .al atmıyorum işte." tepkisinin başkahramanı.
topu kaleciye veya direğe nişanladıysa, hele ki durum berabere veya bir fark gerideler ise, kalesine koşuşu şener şen şeklinde olacak kişidir. bir de bu koşu esnasında topu havada görürse "ealleaahh" şeklinde bağırmaya başlaması da mümkündür.
başına ne gelirse gelsin hak eden kalecidir. senin neyine lan gol atmak? sen önce kendi kalene gelen topu tut da golü başkası atar merak etme. ama yok, doymak bilmez egosuna yenik düşer bu zat ı muhterem ve megolamanca bir hareketle gol de atıcam lan ben der. demesine der de işte girmez o top kaleye ve bu kaleci de hak ettiği sonla karşılaşır nihayet.
ama bir de cefakar, vefakar kaleciler vardır. misyonunun farkındadır. ona kaleyi koru demişlerdir ve o da bunu bir yaşam amacı haline getirmiştir. bırakın gidip penaltı kullanmayı kale çizgisinden ayrılmaz bu tarz kaleciler. en asil duyguların insanıdır onlar. onlar için hayat kale çizgisinden ibarettir, öleceğini bilse terk etmez o çizgiyi. örneğin * tam bir çizgi kalecisidir. daha bir yan top aldığını görmedim lan.
hans jorg butt'tur. önemli bir lig maçı sırasında skor da 1-1 iken son saniyelerde kazanılan penaltıyı direğe nişanlamış, dönen top kendi kalesine gol olmuştur. leverkusen 2-1 kazanacakken maçı 2-1 kaybetmiştir.
Bir de golü attıktan sonra kalesine çok yavaş dönüp golü kalesinde görmüş ve attığı golün tek değeri iddaa'da üst oynayanlarca bilinen kaleciler de vardır.