Kapatılmasına o kadar çok seviniyorum ki anlatamam. Bundan altı sene önce 14 yaşında girdim askeri lise sınavına iyi de puan aldım çocukluk hayalimdi dedem subaydı ben de subay olucaktım ben de dedemin okulundan onun sınıf arkadaşı başbuğ Alparslan Türkeşin okulundan mezun olucaktım deli gibi çalışıyordum spor sınavı için arkadaşlarım gezerken ben yaz sıcağında nefes nefese koşturuyordum her şeyi tam yaptım sayılır tama yakın puan aldım spordan mülakata girdim geçtim saçma sapan sorular vardı adın niye alp diye sordular Alparslanları sever misin diye sordular yine de geçtim sağlık muayensine girdim uçucu olur raporu bile aldım okula giricektim tamam dedim oldu bu iş kazandın oğlum dedim ama liste açıklandı ve yedeğe kaldım neden mi yedeğe kaldım haktan namazadan dinden imandan bahseden orospu çocukları sınav sorularını kendi adamlarına verdikleri ve iki bin kişi tam puan aldığı için ben yedeğe kaldım ve giremedim okula. Yüce Allaha hep dua ettim hakkımı yedirtme diye ve şükürler olsun o gün hakkımızı yiyenler kapının önüne kondu günahsızlar var mıdır sanmıyorum personel daire başkanı fetöcüyken sütten çıkma ak kaşık nasıl olur da araya kaynar pek aklım almıyor da neyse.
13-14 yaşında insanları sivil hayattan koparan bir oluşumdur.
insan neredeyse hiç sivil hayatı, halkı, birliği beraberliği,
minibüste para üstü için kaş kaldırmayı, fatura çok geldiği zaman
param olunca öderim amk demeyi, hayat mücadelesini öğrenmeden
askeriyenin hantal, bürokratik ve kibar yapısı içinde buluyor kendisini
bu yüzdendir ki subaylar hep kibar janti giyimli adamlardır.
polis gibi hayırdır bilader insanı değillerdir. kısacası türk insanı gibi değil
avrupai bir havaları vardır. bu aslında avrupai olmak değil halktan kopuk olmaktır.
insanların en azından liselerini sivilde yaşayıp 4 yıllık üniversite hayatını
harp okullarında geçirmeleri halkı tanımaları açısından daha mantıklıdır.
tabi bunlar iki tarafı da gören benim düşüncelerimdir, özeleştiridir.
baştan sonra yanlış da düşünüyor olabilirim.
bunun dışında çok güzel bir konumu vardır. iç bahçesinde top oynamak yasaktır.
zaten üst sınıf görürse komutandan önce kendisi cezayı keser. ha biz bunu severiz o ayrı.
içinde bulunduğunuz anda size yüklenen yüksek vatan sevgisi yüzünden
darbeye giriş 101 dersi olmamasına rağmen
"niye darbe yapmıyoruz baba"
"bizim kadar kimse bu ülkeyi sevemez"
"ülkeyi de biz yönetelim" duygusu oluşuyor
sivil hayata geçince ise bunun ne kadar saçma bir düşünce
olduğunu anlıyor insan. çünkü halk ta vatanını asker kadar çok seviyor.
ve bu köprüler taksimler beşiktaşlar kafede arkadaşlarla okey oynamalar
hep halk içindir. dolayısıyla halkı halk yönetmelidir.
kendisinine yapılan bir haksızlık da vardır tabi. darbeye taş koyan mezunları vardır.
darbe girişimi esnasında hemen akıncı üssünü bombalatan, cumhurbaşkanını istanbula
yönlendiren mezunları da vardır. içerisinde soruları çalınarak sokulan teröristleri
bulundurması onun suçu değildir.
benim gibi sürekli kısa entiriler giren bir yazara bu kadar uzun bir
yazı yazdırması da onun suçu değildir tabi.
velhasıl kelam, her askeri teknolojik yeniliği aselsan, havelsan ve tai nin en az 10 yıllık
hantal projelerinden bekleyen, teknolojik açıdan bir tane kurumu bile bulunmayan tsk için,
kuleli askeri teknoloji komutanlığı olarak devam etse güzel olur.
mayın nasıl engellenir, dronelara silah taksak etkili olabilir miyiz,
silahlarımız suyun altında nasıl çalışır amk gibi sorulara
torna, freeze, cnc, akrilik router, metal laser gibi pratik üretim
departmanlarıyla cevap arasa çok güzel olur.
Daha dün gibi hatırlıyorum, askeri lise sınavlarını kazanıp bedeni-fiziki yeterlilik ve yapılacak mülakatlar için istanbulun yolunu tutmuştum. elemeye girdiğim elemanlarla gün boyu o heybetli lisenin koridorlarında altımızda yalnızca bir beyaz donla dolaştığımız için aramızda ister istemez bir ahbaplık olmuştu. çoğu saf anadolu çocuklarıydı. 22 kişilik gruplara ayrılıp elemelere öyle girdik. aralarında cemaatçi olarak niteleyebileceğim en az 5 6 kişi saymıştım.geldiğim il cemaatin merkezi illerinden biri olduğu için kimin ne bok olduğunu rahatlıkla sezebiliyordum. ama inanın ne oldu kazandılar mı torpilliler miydi bilmiyorum. hatırladığım tek şey gözümdeki minimal katarakt yüzünden göz muayenesinde ismimin üzerinin çizilmesi olmuştu. okulun boğaz kıyısına bakan bahçesinde oturup uzun süre ağlamıştım. daha sonra içimde buruk bir hüzünle evimin yolunu tutmuştum. şimdi de garip duygular içerisindeyim. belki de o gün ağlamasam bu gün ağlayacaktım.
öğrencilerinin darbe girişimi sonrası mesajları dikkate alınmaması gereken lisedir. zira öğrencilerinin %90'ının fetö tarafından oraya yerleştirildiği biliniyor, iddianamelerde, sayısız ifadelerde mevcut.
alayı okuldan atılmalıdır, nitekim hükümet de öyle yapıyor.
fakat diğer taraftan 62 öğrencinin tutuklandığı haberini alıyoruz, bak işte o olmuyor.
Anlamakta güçlük cekiyorum bunlar daha çocuk. Vatan millet sevgisinden başka bir şey bilmeyen yumruğundan büyük yüreği olan çocuklar. Bazı şerefsizler tatbikat var diye kandırmış çocukları bunların olayla alakası yok. inşallah adalet yerini bulur ve bu kucuk kardeşlerim özgürlüklerine kavuşur.
tahminimce yakın zamanda akp'nin egemenliği altına girecek yeni kuruluştur.
kuleli askeri lisesi yıllarca inönü sevici kemalistlerin egemenliği altındaydı. ordu içinde etkinliğini korumalarını buna borçlulardı. ihtilallerde en ön safta askeri öğrenciler yer alırdı.
nitekim son darbe girişiminde gene ön safta yer aldılar. cengelköy polis merkezini işgal ettiler. fakat yaptıkları sonucunda burada bir askeri öğrenci temizliğine sebep olunacaktır.
daha önce talat aydemir'in ikinci darbe girişiminde bütün öğrencileri okuldan kovulmuş ve 4 sene mezun verememişti. muhtemelen aynı şeyler olacak ve akp kendi askerleri için yeni üs kullanacaktır.
her ne kadar kemalistleri sevmesemde asker kafası kesen terörist zihniyetlilerin askeriyeyi ele geçirmesini istemem. şimdiden hepimize geçmiş olsun.
bundan yıllar önce kabul edilmişken gitmekten vazgeçtiğim ve bunun pişmanlığını sürekli yaşadığım, ama gitseydim daha çok pişman olurdum diye düşündüğüm askeri lise.