muzik guzel bir şey ama her türünün iyi ve kötü olanları var bol miktarda. iyi olanı dinlemek gerekir. klasik müzik seven birinin iyi kötü bütün parçaları dinlemesi doğru olmaz. ya da genelde klasik seviyor diye asla rock veya pop dinlememesi anormaldir.
zaten sürekli tek tip müzik dinlemek de sıkıcı olur. tür ayırımı yapmadan kulağa hoş geleni dinlemek en iyisi. değişik müzik türlerinden keyif alabilen insan zeki insandır.
Ben de bu şöyle oluyor. Ruh halim her zaman her şeyi kaldırmıyor. Mesela içim kan ağlarken ac dc tnt açıp bağıra bağıra söyleyemiyorum. Diğer taraftan normalde dinlediğim biri olmasa da moralsiz olduğumda muslum gürses'in teoman vs şarkılarını dinleyebiliyorum.
Olay genel geçer olarak bir müziği sevmek sevmemek değil.
sanılanın aksine müzikten anlayan insanoğlu söylemidir.
müzik, sadece tek bir tarzdan ibaret değildir. normal olan, kendini tarz adı altındaki kalıplar içine sokmadan ruhunun istediğini verebilmektir. keza insan, duygusal bir varlıktır. duygularına kulak veren insanın yine kulağına hoş gelen müziği dinlemesi onu müzikten anlamayan bir insan yapmaz. o sadece, müzik dinlerken özgür olabilen bir insandır.
şimdi çoğunuz bahsettiğim kişinin serdar ortaç, hande yener, demet akalın falan dinlediğini zannediyorsanız hakikaten müziğin basit ve sınırlandırılması gereken bir kavram olduğunu düşünüyorsunuz demektir. çünkü müziğin hakkını veren insan, kulağına hoş gelen -ruhuna istediğini verecek olan- her müziği dinler. kaldı ki ruhuna kulak verebilen ve müzik kavramının evrenselliğini kavrayabilmiş insanlar kalkıp da serdar ortaç falan dinlemezler.
hatta;
radiohead,
anathema,
düş sokağı sakinleri,
grup yorum,
farid farjad,
duman,
pink floyd,
feridun düzağaç,
dark tranquillity,
dream theater,
ahmet kaya,
in flames,
opeth,
erdal güney,
ilkay akkaya,
travis,
muse,
the cranberries,
teoman,
edith piaf,
yann tiersen,
sezen aksu,
...
şeklinde uzayıp giden ve kulağıma hoş gelen eserlere sahip kişileri/grupları severek dinlerim.
ama evet, müzikten anlamıyorum ben. ve benim gibilere selam ederim.
genelde müzik kültürü yeterli olmayan insanların arkasına sığındıgı cümledir. tabii gerçekten böyle yapan, hoşuna giden müziğin türünü sorgulamadan dinleyen önyargısız insanlar da yok değil.
benim o. eminem'den not afraid de dinlerim, kazım koyuncu'dan işte gidiyorum da. zeki müren'den veda busesi de, michael jackson'dan beat it de. bunları dinlemeyip sevmeyen var mı aramızda?
müzik dinlemenin amacı rahatlamak, motive olmak değil mi ? bir insan kendisini motive etmeyen bir müziği neden dinlesin ki ? tabiki kulağına ne hoş gelirse onu dinleyecek. isterse sözleri saçma sapan olsun eğer insanı eğlendiriyorsa dinlenir o müzik. sanki şarkının sözlerinden kendimize ders çıkarıp hayatımızı ona göre şekillendirmek için mi dinliyoruz mına koyim...
müzik dinlerken beethoven'dan tarkan'a geçebilecek insanın cümlesidir. tarz gözetmez. ancak kulağıma ne hoş gelirse gibi geniş bir ifadedense iyi ve kaliteli olan müziği,hakeden müziği dinlerim gibi daha seçici bir ifade tercihimdir.
genelde benim sarf ettiğim ve yanlış anlaşılmaya sebebiyet veren cümlem. evet arkadaş, kulağıma hoş geleni dinlerim ben. geniştir benim dinlediğim müzik tarzları. 1920'lerin ragtime-blues karışımı kayıtlarından tutup 2000'lerin psychedelic trance'ına kadar dinlerim. hatta geçenlerde arap müziği bile dinlemeye başladım. dinliyorum, çünkü kulağıma hoş geliyor efendim. öyle kulağıma hoş gelen grupları sıralayıp en başa pink floyd falan koymayı da anlamsız buluyorum. nitekim pink floyd adlı grubun kaliteli müzik yaptığını kabul etmenin yanı sıra, o dönemde pink floyd'a benzer hatta daha iyi müzik yaptığını savunacağım ve adını buraya yazdığımda belki de kimsenin daha önce duymamış olduğu adamlara haksızlık edildiğini savunuyorum. neyse fazla uzattım. tanım da girmişim, kafam rahat.
şeytan uydurması bir sözdür. kişiyi yüksek dozda embesil ve mal gösteren detaylardandır. kulağına kapı gıcırtısı bile hoş gelse dinlermiş yarram. (bkz: hassiktir)