insan gayri ihtiyari, kablonun çıkış yaptığı kısmı alt tarafa doğru takıyor.
yıllar sonra fark ettim ki, taktıktan sonra yukarı doğru çevirin kulaktayken, bir yer var hah lan tam burasıymış diyor insan.
kafamı zikeyim yıllarca boşa cebelleşmişim diyor insan kendine.
icat eden kişi muhtemelen dışarıda ki sesleri de arada duymamız için böyle bir tasarım yapmıştır. geçenlerde trenin altında kalmaktan son anda kurtulan kızı hatırlayınca makul bir neden.
genellikle benim gibi kulak anatomisi bozuk insanlarda meydana gelen ve adamı çıldırma noktasına getiren, kulak içi kulaklıksa kulak zarına kadar ittirten ama yine de devam eden durumdur. askısı olan kulaklıklar kullanılıp geçmektedir.
karsidan karsiya gecerken bir saga bir sola baktiginizda kulaklarinizda ne varsa dusen kulakliktir. Genellikle sarkinin en heyecanli yerinde duser ki daha sinir olasiniz...
(bkz: panasonic marka kulaklıklar) ayrıca bu markanın kulaklıkları ses kalitesi ve dayanıklılık açısından da çok kötüdür. bir avuç para verip aldığınız bu nesne kalitesizliği yetmezmiş gibi olmadık yerde kulağınızdan düşerek sinirlerinizi yıpratır.
