Bi anda kendimi yüzbinlerce kişilik bir alanda baterinin başında hissediyorum. Elimdeki bagetleri çılgınca vurup sonradan yavaş yavaş kendime geliyorum.
en büyük fantezim başım yastıkta müzik dinlerken yastıkta başımı kulaklık kulağımı acıtmadan bir o yana bir bu yana dönebilmektir.
hayallerim bile asgari koca memlekette
şehirler arası bir otobüs seferinde arkanızda oturan kızın aynı tarz müzik dinlediğini ve ona mukabil olarak yine aynı tarzda kitap okuduğunu düşünmektir.
ha başıma gelmedi değil bu durum. arkamda oturan uzun ve düz saçlı on numara bir kızın müzik dinlediğini fark etmiştim. bana hafiften rock gibi gelmişti. malum yolculuk uzun sürecekti. kulaklığı istedim ondan. lan o da ne? scorpion dinliyormuş kız. elinde bir de kitap vardı sonra. ulan ona da bakayım dedim böyle buyurdu zerdüşt. hassiktir dedim bu kız tam benim kalemim. bir müddet Still Loving You dinlerken kızı otobüste her pozisyonda siktiğimi hayal etmiştim. hatta otobüsten indikten sonrası için bile 5742546'lerce fantazim olmuştu. nihayetinde kulaklıkları geri verip varacağım yerde indim. ama kız gerçekten güzeldi. evet öyleydi... yıllar geçti. belki ruh ikizim falandı artık. çok uzun yıllar oldu. şimdi neredeyse kadınların tümü birer ikizim gibi oldu.
dıptıs bir müzikte victoria secret mankenlerinden biri olarak podyumda yürümek, ayakları ona göre uydurmak ama 38 beden ve 170 cm e bile varmayan boyunla beraber bu tatlı rüyadan uyanmak.
kişi yolculuk etmekteyse, mekanı cam kenarı ise, hava kapalı ise ve doğayla iç içe bir yol izleniyorsa adı geçen fantezilerden biri kendiliğinden gerçekleşmiştir. kendi filminizin başrolündesinizdir.
keşke dinlediğim bu eşsiz, muhteşem, kimselerin bilmediği müziği tüm metroya dinletebilsem, en azından şu sağ çaprazımda oturan bereli, sarışın, minyon kız, müzik zevkimin inceliğini fark edip bana aşık olsa, evlensek, çocuğumuz olsa... türünden saçma, insani temenni ve fanteziler.
