saat gece 12 civarı , arkadaşla kola almışız , kaldırımda oturup sohbet ediyoruz. 2 tane dayı geçiyor sokaktan , tahminen 65-70 yaşlarındalar. bizi fark etmediler herhalde. sanırım siyasetle ilgili konuşuyorlardı. tam olarak ne konuştuklarından emin değilim ama , sesler tam anlaşılır hale geldiğinde aralarında şöyle bir diyalog geçiyordu;
+duydun mu? amerika 16. filosunu yollayacakmış.
bunun üzerine sesinden uzun zamandır mavi lark içtiğini düşündüğüm dayıdan ise şöyle bir cevap geldi;
-anasının *mını yollasın.
madem konu dolmuştan gidiyor, geçen duyduğum diyalog.
( 23 yaşlarında bir genç aşırı sarımsak yemiş ve ayakta gidiyor, önünde de yaşlı bi teyze)
- kızım şu camı açar mısın?
+ yağmur yağıyor teyze
- olsun yanımdaki sarımsak ağacı susuz kalmasın,
- anlamadım
- aç sen bi iki damla nasiplensin çocuk.
temizlikçi abla çamaşır suyu ile yerleri siliyordur. içeri giren bir çalışanla diyolaglar gelişir..
çalışan: ay abla, ne güzel kokuyor bu. adı ne bu çamaşır suyunun?
abla: sır..
çalışan: ne sırrı ya? söylesene nolur, evde ben de bundan kullanayım, çok hoşuma gitti.
abla: sır..
çalışan: neyse ben onu öğrenirim nasıl olsa..
+bence ağaç
-kanka çocuğa benziyor ya iyi baksana.
+görünmüyor ki bi de küçücük ne olduğu belli değil.
-çizgi film şeysi falan mı acaba?
--spoiler--
bu arada içimden bu konuşmanın ne olduğunu düşünürken bir yandan da konuşmayı yapan kızların boynuma doğru baktığını fark ettim, kolyeme bakıyorlardı.
Kahveye bişeyler içmeye gittim kahvenin sahibi 75 yaşında bi amcamız tabi kapıdan bunun bi tanıdığı girdi 80 yaşından büyük ağzında diş kalmamış bi amca bizim kahve sahibi bunu görünce şok oldu ''Sen daha ölmedin mi ya dedi.'' bu ağzında diş kalmamış amca, Öleni sikiyim demesin mi ? bizim kahve sahibi rahat 5 dk aralıksız güldü bi an ölecek sandım.