birkaç genç araba kiralayıp turistik yerlerde gezerken, bir sahil de biraz açıkta adacık vardır. gitmek için ayakkabılarınızı çıkarmanız yeterlidir. fakat devamlı arabada olan gençlerin beyni sulanmıştır artık. kıyıya yanaştıklarında şöyle bir diyalog geçer;
- beyler ayakkabılarınızı çıkarın adaya geçicez..
+ ayakkabıları niye çıkarıyoruz lan?
- e adaya nasıl ayak basmayı düşünüyosun?
+ elle elle, suçtumun adasına ayakkabıyla giremicekmiyiz yaa....*
yeditepe üniversitesinden iki kız:
-Oha abi nası çıkma teklifi eder bana ya!
+Tamam sakin ol!
-Abi neyine güveniyor anlamıyorum ki bir jipi bile yok...
D&r da geçen bir muhabbet;
m:türkiye'de kızların yüzde doksanı D&r'a girmez.
Y:doğrusun abi kızların yüzde doksanı girmez D&r'a ama şöyle bir şey var erkeklerin de yüzde yüzü girmez.
m:hade höde
yan tarafta yerlere yatan ben
kzı arkdaşım ile cafede otuturken kulak misafiri oldugum bir dialog.
3 kişi.
1.kişi:bedri olm milli oldunmu lem askere gidiceksin bak agustosda
2.kişi : yok lem olmus kuzeni bunu karıya götürmüs.600 ytl bayılmıslar salaklar ben 20 ytlye verirdim dedim.
1.kişi :hahahaha
3.kişi : hadi lan 600 ytl verdim ama bütün gün parmakladım.
1. ve 2. kişi : bütün gün parmakladınmı ?
-abi ben has milliyetçiyim.
+ben de milliyetçiyim.
-ben mhp'den başka partiye oy vermem.
+ben de tayyip'ten başkasına vermem.
-tayyip kürt olm, adam siirt'li lan.
+ciddi mi? ilk kez duyuyom haa!!!
edit: benim için kürt türk farketmez, onu belirteyim.
olay görükle minibüsünde geçmiştir.tatlı bi teyze bozuğu olmadığından 50 milyon uzatmıştır.
şöfor=arkadaki teyzeye verin parasını bozuk yok bende.
teyze=ah napim be oğlum bozuğum yoktu.
ş=olur teyze.
t=ya nası etsek şindi.ya bozuğum da yok.
ş=olsun.helal olsun teyze.
t=oğlum bu araba senin mi buralı mısın hiç görmedim seni.
ş=benim araba teyze.
t= buralı mısın oğlum?
ş=yok teyze neyse tamam helal olsun teyze helal olsun.
t=ben buralıyım ben sana naci ilen gönderirim adın ne evladım?
ş=helal olsun teyze helal olsun.
t= ya sen adını de ben naci'ylen parayı yollicam sana.
yolculardan iç ses: "al şunun 50 milyonunu da bi suussun ya....."
diyalog iki dede arasında geçmektedir...
- şu uyduyu kapattırmak lazım.
- niye canım nesi var?
- sorma dün kanalları gezerken bi kanal çıktı erkek de kadın da anadan doğma! adam kadına bi dayanmış, nası ama...
- ee naptın bakmadın mı? nefis ister beya.
- yok yok kapattırmak lazım, misafir yanında da çıkıcak... töbe töbe...
dedemle babannem arasında gecen dialog
d:sen simdi gidiyosun bana gazete ile sigara alıp geliyosun.
b:niye ben gidiyorum sende yaşlısın bende gitmem valla
d:karı değil karın ağrısısın biliyon demi
b:çok biliyon sen haa
yolda,orda burda,şurda başkalarından duyulan diyaloglardır.
sessiz sakin bir yerde, öğle sıcağında kimsenin dışarıda olmadığı bir vakitte, bir apartmanın önünde taksi beklerken duyduğum başkalarına ait bir diyalog :
-ohum hımmffss ohumm ıhmmffs
+ohum hımmffss ohumm ıhmmffs
ilkin dumur olunur."lan noluyo!" denir. sonra kafa apartmanın pencerelerine doğru çevrilir, açık pencere görülür, kıh kıh gülünür, sonra taksi gelir, binilir, gidilir.
- ben de abi o iş bir milyon dolara olmaz dedim.
o esnada yandan geçen yaşlı amca;
-istemeden kulak misafiri oldum evladım, ne işi?
-ha amca arkadaşlar bir milyon dolara verir misin dediler de. serkan altuniğne
mekan : pizacı
kahramanlar : dalga ve golge, (bkz: bir arkadaş) ve yan masadaki çift
biz siparişlerimizi beklerken yan masadaki çiftin erkeği * telefonla konuşur.
istemeden kulak misafiri olunur.
- ya abi nasılsın, ben birazdan bir arkadaşımla oraya gelicem, ev lazım. acaba ordan uzaklaşabilir misiniz? tamam abi çok sağol geliriz biz birazdan.
çocuk üç yaşında falan, anne-babayla beraber fenerıuma forma almaya gelmiştir. satıcıdan yeni çıkan turkuaz forma istenir çocuk için ve fakat satıcı yeni formaların 6 yaş ve üzeri çocuklar için üretildiğini, dolayısıyla çocuğa göre formanın olmadığını söyler. baba çocuğa dönerek durumu anlatır.o anda kendisinden beklenmeyen bir asabiyetle çocuk satıcıya döner ve
*şerefsizler, bana forma dikmemişler, şerefsizler, şerefsiz herifler.
sinemada oturmus identity isimli filmi izlerken; herkesin nefesini tutmus, en heyecanli sahnesinde, ön sirada oturan bir adamin hapsurmasinin ardindan, en arkadan bir adamin ayaga kalkip "cok yasa" diye bagirarak, öndeki dallamanin da "sende gör birader" diye ayaklanmasi üzerine herkesin kahkaya bogularak güzelim sahnenin icine ettikleri andir...
x: abi burdan arabayla amerikaya kaç günde gidersin?
y: 4 günde giderim abi
x: neden 4 gün?
y: almanya'ya iki günde gidiliyormuş amerika 4 gün çeker abi.
x: aradaki okyanusu nasıl geçeceksin?
y: arada okyanus mu var?
küçük bir karadeniz şehri. o yıllarda şehirde bir tane tv kanalı var ve kanalın hanım spikeri dolmuşta arkama düştü, olaylar gelişti.
spiker kız; yaa öyle işte aradı açtım bendeee
arkadaşı; eee ne dedin
s.k; ne dicem yaaaa boşver kültürsüz ayıyı
a; kikikiki
s.k; sordu bişeler aynen şöyle cevap verdim, yes dedim okey dedim * cart dedim curt dedim... haketmemiş mi yaneeee *
a; kikikik
bi de böyle tikiden bozmalar var işte. hayır kime artislik yapıyorsun anlamadım? dersin ki kanal d ana haber spikeri... senden tek ricam var allahım; takip et...
gece vakti eve yorgun argın dönülmektedir, park etmiş ve içindekilerin aracın dışında olduğu polis ekibinin önünden geçilirken, genç polis ve yaşlı kaşar polisin konuşması;
genç polis: abi bu ruslar gelip burda .ikişiyorlar ama sırf iş için değil herhalde bundan zevkte alıyorlar.
kaşar yaşlı polis: beni de sikip para verseler bende zevk alırım!
ben: nasıl yani?
dip not: komik mi, düşünülmesi mi gerekir bilmiyorum ama bayağı gülmüştüm.