dini anlamda günümüzde kendine hoca dedirten ve yaratıcı ile arasında bir bağ olduğunu iddia eden kişilerin müritlerinin yaptığı şey. kendilerine çeki düzen verip önce inançları doğrultusunda yaratıcıya, sonra da kendilerine kulluk etseler belki türkiye çok daha güzel bir ülke olurdu.
çok sevilen bir insana karşılıksız yapılıyorsa susulması, rütbesi yüksek birine ne türlü olursa olsun yapılıyorsa "yazıklar olsun"dur, şerefsizliktir. sevilen kişiye yapılan kulluktan kasıt çok sevmek, herşeyin üstünde tutmak; mesela sevgiliye tanrıçam gülüm balım köpeğin oliyim gibi şeyler söylemektir. ha sevgiliden ayrıldıktan sonra göt gibi kalmasına sebep olur bunlar kişinin; hatta dalga falan geçer, amanın. yapılmamalıdır lan.
tanrı'nın nefesinden daha fazla nasiplenmiş insanlara (!), "tapıyorum lan sana" deyip yapageldiğimiz durum. kula kulluk etmedim, yalnız "bir kulunu çok sevdim" diyor burdan tanrı'ya sesleniyorum. * tanrı unutmuş olsa da.. uf.
bu dünyadaki herhangi bir insan evladının düşebileceği en büyük yanlışlardan birisidir. özellikle bu durumu cemaatçilerde, yobazlarda sıkça görmekteyiz.
gerek fetoşları olsun, gerek diğer cemaat şeyhleri olsun hemen hemen hepsinin düzeni kendilerine kulluk edecek insanları bulmak, bunları sadece kendi fikirleriyle donatıp beyinlerinin gelişmemesini sağlamak, ve bununla beraber bu dünyada sadece allah'a kulluk etmesi gereken kişileri güya din adına kendine kul olarak bağlamaktır.
sadece cemaat değil, bütün alanlarda bir kişiye kulluk eden kişi kendi ayakları üzerinde kendi fikirleri üzerinde duramayan kişilerdir. bu nedenle sürekli birilerinin eteklerini öpmeye, birilerinin dizleri dibinde yatmaya çalışırlar.
Genel devlet yetkililerinin yapması gereken bir durumdur. Meali halka hizmet etmekten geçer. Halk tarafından seçilip koltuğunda paraları saymayan bir zekanın ürünü olup sonra derece tasvip edilebilecek bir davranış çeşididir.