(bkz: kul hakkı yalanı)
Kul hakkı diye bir şey yoktur, bu da yılların yalanıdır. islam'a göre Allah'ın affetmeyeceği tek günah şirktir.
ilgili ayet:
Nisa 116: "Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan; kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür." Diyanet işleri Yeni Meali
Kaynak: https://www.kuranmeali.com/
pompacisofu
Evet, ben biliyorum. Var mı bir diyeceğin? Dar-ül Harb nedir Bir araştır. Daha kendi dininden bihabersin. Sanki biz boşuna dinsiz olduk yoksa ben de çok meraklı değilim bu zırvalıkları anlatmaya. Şurada insanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz.
var diyeceğim cahil davar. darül harb ile kul hakkının ne alakası var. bunu anlat mesela.
küstahlığa bak bir de bilinçlendirmeye çalışıyormuş. işte cahil diyorum inanmıyorsunuz.
Müslüman değil, 10 emire uymaya çalışan bir protestanım.
10 emirin ikinci en uzun emri başkasının her hangi bir şeyine "göz dikmektir" (kıskanmak değil)...
Konsept aynı yani ve hatta bunun içeriği fazladır.
bilmemek ayıp değildir, öğrenmemek; ayıp olan budur.
başlığa konu olan kul hakkı yoktur anlayışının yanlış olduğunu (kur'an-islam açısından) anlatalım da süper zekalar anlasın.
malum; uludağ sözlük, cahillerin bilgi edinmesi için ortaya çıkmış bir oluşum-yapı.
başlayalım efendim...
süper zekalıların ortaya sürdüğü, dayanak noktası şirk tanımından konuyu ele alalım ve kul hakkına gelelim ki; zekaları daha iyi algılasın.
şirk: kabaca allah'a eş ortak koşma.
şirk ile kul hakkı arasında ne bağ var diyen olabilir.
şöyle bağ var...
siz şirk tanımını (kur'an açısından) allah'a eş koşmak örn; falanca kişi beni cennete koyacak (bu yetki sadece allah da olup peygamberde bile bu yetki yoktur) falancanın borcunu vermedim, parasını çaldım, hakkına el uzattım, iftira attım, malına bedenine tecavüz taciz ederek zarar verdim, maaşını iş ücretini el emeğini göz hakkını vermedim az verdim, yaz günü soğuk sudan lıkır lıkır içerken susuzluktan kavrulan kediye köpeğe kuşa bir tas su yem koymadım, evimde çeşitt çeşit yemek yerken aç olan insanlarla yemeğimi paylaşmadım, allah'ın ihtiyaçtan fazlasını paylaş emrine uymadım, yetimin hak sahibinin emanetine ihanet ettim, benim yüzümden mazlime ve mezalimler (tekil çoğul) oldu ama allah af eder, peygamber af eder, şeyhim şıhım falanca hazretleri af eder, kabeye hacca gidince af olur, çaldığım hakkını yediğim insanların parasıyla cami yaptırsam af olur, ramazan da iftar versem af olur demek de şirk tanımına girer ki benim hakkım olana el uzatınca seni allah bile bağışlayamaz ve allah'ın bu hakkı yok. varsa o allah değildir, çünkü; allah verdiği sözü tutar.
en büyük şirk nedir biliyor musunuz?
aç, ihtiyaç sahibi sizden bir şey istediğinde allah versin demek en büyük şirk, kafirliktir.
hani şu ölülere okuduğunuz veya ölümü anan insanların ölü arkasından okuduğu, aslında ölüye değil de orada dirilere okunan ve de asla ölüye faydası olmayan kur'an da yasin suresinin 47. ayetinde allah kafirliği tanımlarken allah doyursun anlayışını örnekliyor ve “Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden hayra sarf ediniz denildiğinde, kâfirler müminlere dediler ki: Allah’ın dilediği takdirde doyuracağı kimseleri biz mi doyuracağız? Siz gerçekten apaçık bir sapıklık içindesiniz.” diyor.
kafirlik tamam da şirk bunun neresinde? aslında her ikisi de allah'ı inkar eyleminde değerlendirilir.
mülkün sahibi kim?
allah.
mülk sahibi (malın canın) sana ver dediğinde vermeyerek mülkün sahibi gibi davranmak ve söz sahibi tek sen gibi davranmak şirk olur.
dikkat ediniz tüm bunlar şirk kafirlik islam inancı müslüman olma olmama allah var yok kökeninde allah inancı var yok inanma-inanmama değil de insanların sahip olduklarını paylaşma, yardımlaşma dayanışma bir birinin hakkına hukukuna saygı gösterme kul hakkı vardır.
sen birinin hakkına tecavüz ediyorsan ve birine yardım etmiyorsan inanmıyorsun.
din budur.
kul hakkına yapılan tecavüzler olmasaydı din de olmazdı, peygamberler de olmazdı, kutsal kitaplar öğretiler de ortaya çıkmazdı.
şirk aslında kul hakkı ile ortaya çıkmıştır ve eylem fiil olarak şirk olgusunun allah'ın varlığı-yokluğu çerçevesinde tartışılması gereken bir konu-tanım değildir.
şirk koşmak...
allah veya bir yaratıcının inancına sahip olun ya da hiç bir yaratıcı inancı olmayan biri doğa evren kozmik bilinç mistisizm vb düşünce sahibi olun.
ne olursa olsun, kim yaratırsa yaratsın yaşamın gerekliliği ile bir civciv piliç-tavuk olması en az 1.5 kilo olup yumurtlaması ve insanın beslenme için tüketmesi gereken süreç en az 4.5-5 ay geçmesi gerek ama soframıza sağlıklı besleniyoruz diye gelen tavuk 1 ay da en az 1.5 kiloya erişiyor.
gdo'lu yem, hormon, antibiyotik, kimyasallarla doğanın evrenin allah'ın vb ne diyorsanız yaşamın şartlarına kanunlarına uymayan bir süreç işliyor.
sadece tavuk mu?
büyükbaş hayvancılık, balık çiftliklerinde-havuzlarda yetiştirilen balıklar, tarlalarda seralarda yetiştirilen tarım ürünleri için de bu durum geçerli.
doğanın evrenin yaşamın allah'ın neye inanıyorr veya inanmıyorsanız bu olguların döngüsüne kanunlarına müdahale edilir ve insan bir tanrı allah gibi yaşamı doğayı kendi tasarlamaya şekillendirmeye değiştirmeye başladı.
şirk ne mi?
doğanın dengesine yaşama müdahale ederek aslında insanlara sonsuz ölüm şekli ve hastalıklar sunuyoruz ve bu şirk kul hakkına girer.
düşen antibiyotik direnci ile yok olan hastalıklar tekrar ortaya çıkıyor.
iklimi değiştiriyoruz ve virüs bakteriler için mutasyonlara uygun yaşam alanları yaratırken kendi yaşam alanlarımızı yok ediyoruz ki kimse farkında değil ama besin zincirini kırdık.
türler artık (insanlar da buna dahil) beslenme ve üreme alanında stabilizasyonu kaybetti.
şirk budur.
koyulmuş kanunları yok ettik ve uymadık.
adeta allah'a veya doğaya sen bilmiyorsun, ben biliyorum. bu öyle değil böyle olmalı diye örn: soya fasülyesi domates vb tarım ürünlerinin genetiğini değiştirdik.
tavuğun balığın ineğin et süt yumurta verimi ile oynadık.
kontrolsüz olarak su orman dere deniz araziyi değiştirdik.
kul hakkı derken sadece ali veli selami hakkı mı var diyorsun?
ya bahçende ki köpeğin, evinde ki kedinin, camına konan kuşun, ormanında açan ağacın, bal yapan arının, derelerde denizde yaşayan balığın, sofrana koyduğun tavuğun, çiftlikte olan hayvanın kul hakkı yok mu?
onlar da allah'ın kulu değil mi?
onları da allah yaratmadı mı?
onlarda da can yok mu?
sen onların yaşam döngüsüne doğasına müdahale edersen şirk de kafirlik de budur ve bu şirk de kul hakkıdır.
din (islam) matruşka bebek gibidir.
dışardan bakıldığında sadece bir bebek ama iç içe geçmiş bebekler (şirk kul hakkı vb) gibidir.
aptallık ederek bir matruşka bebek görüp ahşap bir bebek demeyin, ne olduğunu neyi ifade ettiğini öğrenin.
korkmayın, düşünün, okuyun ve anlayın.
kitap yüklü eşekler gibi olmayın.
edibüdü: kitap yüklü eşekler tanımı başlık konusu kur'an olduğu için kur'an tanımıdır ve eline kitap alıp inandık demekle inanmış olmayacağınızı ifade eder.
eğer bu hakaret ise bunu ben demiyorum allah diyor, gidin derdinizi allah'a anlatın ya da allah'ı mahkemeye verin.
sen nasıl kitap yolladın deyin.
vardır yoktur bilmem de. bir ceza mekanizması var ve bu mekanizmayı kuranda hak yiyen insanın kendisi.
diyelim ki hakkınız olmadan bir başkasının malını çeşitli yollarla aldınız.
1- bu mal emek harcanmadan kazanıldığı için çok kolay harcanır.
2-bu bedava mal eedinmek insana tatlı gelir ve başkalarının malına da göz diker ve aynı şekilde edinmek ister.
3-bu girişimlerden bir tanesinde belalı birine denk gelir ve bunu daha çok mal kaybetmekle öder ya da hayatıyla.
4-bunlardan hiç biri olmasa, adalet ve mahkemeler eninde sonunda yakasına yapışır.
gördünüz mü mekanizmayı, adam kendi kurdu bu mekanizmayaı, ne ahireti beklemeye gerek kaldı ne de başka bir gücü.
doğanın milyonlarca yıldır işleyen bir mekanizması var. bu mekanizmanın kurulmasında insanlarında katkısı var.
kur'an da bu dünya da cezası olan şeyler (ve öte dünya'da da cezası var) hırsızlık yapmanın cezası var.
adam öldürmenin cezası var.
iftira atmanın cezası var.
zina yapmanın cezası var.
unutmadan; namaz kılmamanın cezası yok.
yukarıda belirtilen durumlar; sen birinin hakkına el uzatınca bu kul hakkı değil mi?
birinin canını kıyman kul hakkı değil mi?
iftira atman kul hakkı değil mi?
zina yapman, eşini sevdiğini aldatman kul hakkı değil mi?
emanete ihanet kul hakkı değil mi?
düşkün çaresiz yetim yolda kalmış vb insanların haklarına malına canına ırzına el atman kul hakkı değil mi?
işi ehline vermemek yandaşa akrabaya vermek kul hakkı değil mi?
eğer bu haklar kul hakkı olmasaydı islam da olmaz peygamberler de olmaz kur'an da olmazdı.
ne yani, allah durup dururken canı sıkılmış da sana din mi peygamber mi yollamış.
sen başkalarının haklarına tecavüz ettiğin için allah bu dini dinleri peygamberleri kitapları yollamış.