Muhteşem bir Barış Manço şarkısıdır. Kul, eski Türkçe de işçi ve amele manasına gelmektedir. Şarkı da çalışmak, cömertlik ve yardım etme övülmektedir.
Şarkının sözleri:
Tanrı bütün kullara rızkını dağıtırken
Kimi sırtüstü yatar kimi boşta gezerken
Kul Ahmet erken kalkar haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdı ya nasip ne demekti
O mahallede herkes gömlek giyerdi
Bizim kul Ahmet bir gün bir ceket diktirdi diktirir ya
Mahalleye dert oldu kul Ahmet'in ceketi
Kul Ahmet erken kalkar haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdı ya nasip ne demekti
Herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi
Konu komşuya dert oldu kul Ahmet'in ceketi
Mahalleli kahvede muhabbet peşindeyken
Leylekler lak lak edip peynir gemisi yüklerken
Kul Ahmet erken yatar sabaha ya kısmet derdi
Kimseler anlamazdı ya kısmet ne demekti
Herkes gömlek giye dursun
Bizim kul Ahmet ceketine bir de astarla kaplatıverdi
kaplatır ya
Konu komşuya dert oldu kul Ahmet'in ceketi
Kul Ahmet erken yatar sabaha ya kısmet derdi
Kimseler anlamazdı ya kısmet ne demekti
Herkes gömlek giyerdi
Konu komşuya dert oldu kul Ahmet'in ceketi
Bir gün bir yoksul öldü üzüldü mahalleli
Ama bir kefen parası bulamadı mahalleli
Kul Ahmet dedi yalan dünya çıkardı ceketini
Örttü garibin üstüne kaldırdı cenazeyi
Sonunda herkes anladı ya nasip ya kısmeti
Bizim kul Ahmet birdenbire oluverdi Ahmet bey
Ceket ise Ahmet beyin ceketi
ibreti alem oldu Ahmet beyin ceketi
Sonunda herkes anladı ya nasip ya kısmeti
ibreti alem oldu Ahmet beyin ceketi
Meğerse tüm keramet ceketteymiş be Ahmet
Barış a sorar isen sen bu yolda devam et
her sözü ile düşündüren barış manço şarkılarından bir tanesi, ancakbunudüşünebilmek için eminim bir kaç defa dinlemek gerekecek. herkes kolay kolay anlam çıkaramaz bundan.
şarkının özelliği, nadir rastlanan aşk harici konuya değinmesidir. aşk temalı olmamasına rağmen duygulandırma gücü yüksektir. Halil ibrahim sofrası şarkısındaki gibi içinde fazlaca mesajlar barındırır. esasında kul ahmet'in sırtında taşıdığı ceketi, diktirdiği kefenidir bir anlamda. ama yoksulun biri ölünce o kefen niyetine taşıdığı ceketini, o yoksulun üzerine örtüyor. kendi için aldığı o kefen, yoksula nasip oluyor.