sar geriye tekrar yüzleştir acıyla
kalan ne varsa tutuşurken
bırak peşimi gölgen her an üstümde
bırak bu son tebessüm yüzümde
inanmam dualara
cezam neyse kes artık
sonu cehennem olsun
kul olmaktansa
aç gözümü göster
dünyanın aslında ne kadar karanlık olduğunu
sensizken
inanmam dualara
cezam neyse kes artık
sonu cehennem olsun
kul olmaktansa
ateşten kanatlarınla
tufanlı nefesinle
kör eden suretinle
sar ... dur... son.
inanmam dualara
cezam neyse kes artık
sonu cehennem olsun
kulun olmaktansa
Allah'ın, insanların ihtiyaçları için yarattığı kulları vardır. insanların ihtiyaçlarını onlar vasıtasıyla karşılar. bunlar kıyamet gününün dehşetinden eminlerdir.
Bir kötülükle karşı karşıya kalan kimse, eğer kendi nefsinin kulu ise ıstırap çeker. Yok, şayet nefsinin kulu değil, hak tealanın kulu ise ıstırap çekmez.
De, söyle, bildir (meâlinde emirdir). Türkçede "Kul", emir dinleyen hizmetkâr, Allah'ın mahlûku, Allah'a itaat ve ibadet eden veya köle mânasındadır.
ibâdet eden, itâat eden, hizmet eden, canlı mahlûk (insan, melek ve cin).
Köle.
insan.