herkesin sıradışı olmaya çalıştığı dünyada sıradan kalarak sıradışı olmayı becermiş bir yazardır. ne yaparsa yapsın sarayından çıkıp halk arasına karışamıyor.
dünya tatlısı yazardır. geçen gün beni yanlış anladı lakin anladığı gibi değildir. türlü sevimlilikler yaparak affettireceğim kendimi ona, belki çok memnun olacağı istediği bir şeyi yaparız*.
acil paraya ihtiyacı olur kendisinin. saçlarının rengini değiştirecekmiş, fekat parası yokmuş. ama kendisi çok fena borç alır söyleyeyim. öyle bir alır ki, parayı geri istediğinizde 'canım o kadarcık parayı mı istiyosun, ben seni arkadaş sanmıştım, 200 liranın ağzını yapıyosuun! veririz paranı,çok kötüsün!' diyip gözleri dolu dolu bakar. karşısındaki mahçup olur, 'senden değerli mi ya yapma böyle' der, o da paranın üzerine yatar. çok da datludur, kızamazsın da. 'bi ara bize gel ya da ben geleyim yemek pişir lan bana' dersiniz. ertesi güne mamalar yapar yidirir. öylemesine tatlıdır. yanakları pembe ve tombiştir. elleri yumuk yumuktur. yeni pişmiş etli biber dolması gibidir. yiyenin ağzını yakar. valla kendim diye söylemiyorum.
bu arada ya bu aralar çok sıkışığım.* biraz borç verebilir misin? param gelsin, öderim.*
özel mesajlarını deşifre etmek istemezdim ama sanırım bana "kombudi humburu hemhim hotturu hum abciki humçuku humbeley hobarey abdulbudu" diyerek çok önemli bir bilgi vermiş bulunmakta olan yazar.
arkadaşlarına ahlaksız hediyeler alan, her boka lafı olan, ne biliyim böyle ibne gibin puşt gibin bişey. ama çok kafa insan lan. bişeyler biliyor severim keratayı. ayrıca işi gücü olduğundan eskisi kadar sözlüğe giremeyip özleten yazar. ***