90 lı yıllarda saat 17 de show tv de hayatları duran power ranger tutkunu çocukların kapıldığı düşlerden biridir. hatta bu çocuklar okullarında bile "yeşil rencır bu" veya "kırmızı rencırmış lan bu" diyerek irtiba görmektedirler. arkadaşlarını istersen zordonla görüşüp sanada bir renk ayarlarım diyerek onlarıda bu sihirli dünyaya sokarlar. teneüfüslerde arkadaşalarına lord zed in canavarı diyerek ağzını burnunu kırarlar. go go power ranger şarkısı eşliğinde okul bahçelerinde maceradan maceraya atılırlar. veya doktor power ranger!!!
izledikten sonra bir süre etkisinden kurtulamayıp evin içinde eline geçen herşeyi silah sananlardır. ilginçtir o tuhaf makyajlı yaratıklarında gerçek olduğunu sanmak. çocukluk işte. itiraf etmeliyim bende inanırdım.
kendini pokemon sanıp balkondan atlayan mongollardan hallicedirler. ben misal kendimi balbazar sanardım; balba balba diye puslu bir sesle evin içinde bağırarak sağa sola çamaşır ipi atardım.
eski nesil küçüklerdir. yeni nesil sanmıyor efenim bizzat kendilerinden eminler pikaçuuuuuu olduklarına ve balkonlardan atlıyorlar inanabiliyor musunuz? bizler ne kadar masum veletlermişiz meğer, en fazla kemer alırdık power ranger olmak istediğimiz için. şimdiki veletler " ben pikaçuyum benim bir misyonum var, kanıtlarım hatta bak uçuyorum, pika pika " gibi son sözler ile ölüme gidiyorlar.