bu durum özellikle ev ve işyerinin birbirine yakın olduğu yerlerde anne-baba iletişimini sağlayan çocukların başına gelen bir durumdur.
çocuk mahallede arkadaşlarıyla maç yaparken annenin kafası pencereden belirir ve "oğlum git babana de ki akşam eve gelirken patlıcanla domates alsın bir de yoğrut bir paket çay ve az yağlı beyaz peynir.."
çocuk ilk başta duymazdan gelse de anne 2-3 dakika arayla kafasını pencereden çıkarır ve sen daha gitmedinmi diye söylenir. Çaresiz kalan çocuğumuz mecburen maçı en güzel yerinde bırakarak yola koyulur.
Ortalama bir çocuk beyni 160 karakter aldığından listedekilerin bir veya birkaçı yolda giderken unutulur. Babanın da anneye diyecekleri vardır bu arada. Onlar da çocuğa söylenir (gömleğimi yıkasın akşam mahmut beyler gelecek yarın bilmemkimin düğünü var gibi..) 160 karakter olan çocuk beyni bunların da yarısını unutur.
Eve dönüldüğünde maç yeni bitmiştir. Zaten çocuk ayrıldıktan sonra maç bir coşmuştur ki adeta dünyanın en zevkli maçı oynanmıştır. Ona da ayrı bir vahlanılır. Annenin kafası pencereden yeniden belirir. Yeni görevimiz 2-3 apartman ötedeki zekergül hanıma müsaitse 5 çayına beklendiği söylenmesidir. Tam da o anda yüksek katılımlı bir saklambaç başlamaktadır ama size oyun haramdır. Zekergül hanıma gidilecek ve mesaj iletilecektir. Üstelik bu mesajda iletim raporu da istenmektedir. Yani zekergül hanımın gelip gelmeyeceği anneye bildirilmelidir.
Zekergül hanım koca delisi ve dangalak bir kadın olduğundan daveti çükündürük bir sebeple geri çevirir (5 gün sonra misafirim gelecek, kaynatamın amcasının oğlunun görümcesi öldü gibi sebepler).
Sonunda mesaj kotası dolmuştur serbesttir çocuğumuz ama bu seferde oyun oynayacak kimsesi kalmamıştır. Kös kös eve dönülür, o gün kaç kontörlük mesaj ilettiyse ona gore muamele görür, 3 ihlas 1 fatiha okuyarak uykusuna gömülür.