Özel sebeplerle, kazara veya mecburiyetten küçük özel aile şirketlerinde çalışan insanların yaşamaları kuvvetle muhtemel, genelde olumsuz izler bırakan olaylar zinciri..
Aşağıda bazı örnekler verilmiştir. Not: Aşağıdaki kısaltmalar kullanılmıştır.
(X: Şirket Adı, P: Patron, PE: Patronun Eşi, PC: Patronun Çocuğu, E: Eleman, DE: Elemanın iş Arkadaşı, T: Taşımacılık Şirketi Sorumlusu, M: Müşteri, A: Alacaklı)
1. iş görüşmesi esnasında
P: işte bizim çalışma alanımız anlattığım gibi E Bey
E: Peki çalışma saatleri nasıl?
P: 8:30 ile 18:30 arası ama işin durumuna göre değişiyor, işimiz bitmeden çıkmıyoruz! Cumartesi günleri de çalışıyoruz.
E: Hmm?!?
P: istediğiniz ücret kısmına bir şey yazmamışsınız, biz yeni arkadaşları 500 YTL ile başlatıyoruz.
E: Peki, sigorta nasıl, brüt ücret üzerinden yatıyor değil mi?
P: Hayır, asgari ücretten.
E: Teşekkür ederim!!!
Sonuç: E, yüksek lisans öğrencisidir, haftada yarım gün okula gitmesi gereklidir, okul bitene kadar bir yandan çalışayım diye düşünür, P ile Salı günleri öğleden sonra okula gitmek üzere anlaşır ve diğer olumsuz şartları önemsemeden işe başlar.
2. ilk Günlerde
P: E, A firmasına teklif talebi yolladın mı?
E: Evet yolladım.
P: Cevap geldi mi?
E: Hayır, öğleden sonra göndereceklermiş.
P: Olmaz, çok acil gelmesi lazım, ara söyle hemen göndersinler.
E: Peki!!!!!!! (Şaşkınlık eşliğinde..)
3. Yorucu bir günün ardından çıkış saati (18:30) yaklaşmıştır, ortada P falan yoktur, çıkış planları yapılmaktadır, derken P geliverir.
P: E, bir teklif hazırlanacak, bakar mısın?
E: Şimdi mi?
P: Evet, şimdi, hemen hazırlayalım..
E: Tamam hazırlarız (içten küfürler eşliğinde..)
Saat 19:30 civarında teklif hazırdır.
E: Tamam, teklifi hazırladım ve gönderdim. Çıkabilir miyim?
P: Olur (yüze anlamlı bakışlar eşliğinde..)
4. Soğuk bir kış günü sabahın köründe gidilmesi gereken bir keşif vardır.
E: DE, çıkalım mı hazır araba buradayken?
DE: Çok iyi olur, hadi..
Tam o sırada patronun eşi gelir.
PE: P, PC servisi kaçırdı, bıraktırır mısın?
P: ....
P: E, PC'yi de geçerken okuluna bırakıverin.. (geçerken bırakmak imkansızdır, istikametler tamamen terstir.)
E: Tamam! (iyi dilekler ve PC'ye girişme istekleri eşliğinde..)
5. Küçük çaplı yurt dışı işleri vardır, yurt dışındaki bir Türk müşteriden taşımacılık şirketiyle bir koli gönderilmiştir, acilen alınması gereklidir. E, taşımacılık şirketine telefon eder.
E: Merhaba, bizim adımıza bir koli gelecekti bakabilir misiniz?
T: Hangi şirket?
E: X Ltd.
T: Evet, koliniz geldi..
E: Ne zaman elimizde olur?
T: O biraz zor beyefendi, üç aydır peşinizde koşuyoruz alacağımız için ödemiyorsunuz, birikmiş borcunuzu ödemeden size hiçbir şey yok!
E: Nasıl olur!! (Hayretler eşliğinde..)
E: Borcumuz ne kadar?
T: 750 YTL
E: Peki, teşekkürler!
6. Piyasadan 60 günlük ödemeye göre malzeme alınmış ve çek verilmiştir. Çekin verileceği gün ne hikmetse hesapta para yoktur, E'nin görevi olmamasına rağmen Patronun baskısıyla mecburen alacaklı aranır.)
E: iyi günler, X Ltd.'den arıyorum.
A: Buyrun..
E: Bugün size verdiğimiz çekimizin vadesi doluyor fakat olağanüstü bir durum nedeniyle hesapta para yok şu an, bize 2-3 gün müsaade etmenizi rica ediyoruz.
A: Tamam da kardeşim her sefer aynı şeyi yapıyorsunuz, malı alırken iyi de öderken niye böyle yapıyorsunuz?
E: Kusura bakmayın, gerçekten çok sıkıştık.
A: Üff, neyse tamam, 2-3 gün sorun değil!
E: Teşekkürler! (Yüzsüzlük duyguları eşliğinde..)
7. Yine yurt dışı işi vardır, bu sefer malzeme gönderilecektir, malzemeler sipariş edilmiş ama henüz paketlenmemiştir.
P: E, malzemenin paket listesini yapıp müşteriye gönderelim.
E: Tamam ama henüz malzeme hazır değil, paketlendiğinde yapıp gönderirim.
P: Olmaz, müşteri acil istiyor, bugün gönder.
E, olmayacak işe amin demez, P'ye olayı unutturmaya çalışır ama mümkün değildir. Aradan 2 saat geçmiştir.
E, paketlenmemiş malzemelerin paket listesini kafadan atarak yapar (şu malzeme 1 nolu kolide, ebatları y, ağırlığı z vs şeklinde) ve gönderir. Aradan 3-4 gün geçer ve M, P'yi arar.
M: Merhaba P, malzemeler geldi fakat verdiğiniz paket listesi tutmuyor..?
P: Nasıl olur..? E, paket listesi tutmuyormuş, niye tutmuyor..?
E: Üfffffffff! (içten iyi dilekler eşliğinde)
8. Bir Salı günü öğleden sonra E okuldadır fakat telefonu hiç susmamaktadır, sürekli iş yerinden aranmaktadır.. Kafasını toparlayamayan E, son çalan telefonu hışımla açar..
E: Efendim?
P: E, F firmasının teklifinde bir hata var, düzeltilmesi lazım.
E: Eee, düzeltin o zaman.. DE düzeltsin.
P: O bilmiyor teklifi!
E: Ben şu an gelemem, okuldayım. (iyi dilekler eşliğinde..)
P: Tamam yarın halledelim o zaman..!
Ertesi gün iş yerinde P hemen konuyu açar.
P: E, okula gittiğinde akşamları uğra, takip ettiğin işler var, olmuyor.
E: Hıı (okula gittiği günlerde akşamları hiçbir zaman ofise uğramamıştır ve de uğramayacaktır..)
9. Karlı ve soğuk bir kış günü saat 15 civarıdır.. Şehre bir saat mesafedeki bir müşteriye gidilmesi ve teklif bırakılması gereklidir patrona göre çünkü kendisi faks veya mail gibi teknolojik yeniliklere pek inanmamaktadır. Fakat hava şartları çok kötüdür, kar yolları kapatmaya başlamıştır ve akşam saatlerine yaklaşıldığı için yollarda buzlanma tehlikesi vardır. E, P'yi başka gün gitme konusunda ikna etmeye çalışır.
E: P Bey, bugün hava şartları çok kötü, başka bir gün gitsek?
P: Olmaz, müşteri hemen bekliyor..
E: Faksla gönderelim?
P: Olmaz, elden vereceğiz, hem de konuyla ilgili bilgi vereceksin müşteriye, çıkın yola birşey olmaz!
E: Peki! (şirketten kısa zaman içinde ayrılma kararı verme eşliğinde..)
10. E, P'nin tüm engellemelerine karşın okulunu bitirmiş ve askerlik için başvurmuştur. Bir ay kadar sonra askerlik kararı gelir.. E, böyle bir iş yerinden kurtulacağı için askere gideceğine sevinir.. Düşünceli P ise E'nin 6 ay sonra askere gitmesini istemektedir. E bir sabah durumu P'ye açar.
E: P Bey, benim üzerimdeki işleri yavaş yavaş devretmem gerekiyor.
P: Neden?
E: Çünkü askerlik kararım geldi.
P: Neden, nasıl, niye bu kadar çabuk, daha yeni bitirdin okulu?
E: Vallahi ben de beklemiyordum ama gelmiş işte, gelecek ay gidiyorum.
P: Rapor alalım sana, bir dönem sonra git (P'nin kardeşi doktordur..)
E: Gerek yok P Bey, böyle bir fedakarlık yapmam gerektiğini sanmıyorum.
P: ????
E: Ben askere büyük ihtimalle yedek subay olarak gideceğim, ilk 3 aydan sonra 800-900 YTL maaş alacağım, burada kazandığımdan çok daha fazlası.. Hem de aynı zamanda askerlik görevimi yapmış olacağım.
P: Ama.. Keşke maaşından memnun olmadığını söyleseydin, bir şeyler yapardık (halbuki daha önce defalarca dile getirilmiştir.)
E: Hayırlısı olsun P Bey, şirketler kişilere bağımlı değildir, siz hep böyle söylersiniz..
P: Haklısın, neyse yapılacak bir şey yok, hayırlısı olsun.
E: Teşekkürler! (bir sürü laf sokmanın vermiş olduğu zevk eşliğinde..)
genel kanının aksine küçük aile şirketinin varisi konumundaki patron oğlu/kızı diğer çalışanlardan çok daha kötü şartlara maruz kalabilir,
şirketin diğer çalışanları varisin öz olmaması ihtimaline bahis oynayabilir.
eğer söz konusu şirket abi-kardeş tarafından kurulmuşsa, eşlerin birbirine girme hadisesi başgösterebilir veya eşler arasında huzursuzluk çıkabilir.
+ kemalettin farkında mısın süheyla'nın bilezikleri çoğalmış gibi?
- almıştır bir tane daha, nebileyim kamuran!
+ tabi tabi almıştır, biz niye alamıyoruz kemalettin? çünkü abin seni hortumluyo kemalettin!
- ne hortumu kamuran?
+ sus kemalettin sus! yarın tek taş almadan gelmiyosun eve! bik bik...
küçük olmasa da aile şirketlerinde yaşanacak olumlu bir durum iş konusunda uzmanlaşmaktır. kurumsal ve büyük firmalarda işin tamamına değil bir bölümüne bakarken yani işbölümü ayrılmışken aile şirketinde işin tamamıyla ilgilenerek a dan z ye o işi öğrenebilme şansına sahipsindir. işi tamamen öğrenmek istiyorsan aile şirketinde rahat edip etli sütlü muhabbetine girmeyip ne verilirse onu yapmak istiyorsan kurumsal şirkette çalışırsın. şahsım adına 2 kurumsal şirketten sonra çalışmakta olduğum aile şirketi bana çok şey kattı diyebilirim. ha patronun oğlu daha 13 yaşında onun da bir artısı olabilir tabi. *
- yeğen sen kaçta geldin bugün ofise?
+ 10:00 da amca,
- yeğen mesai 9:00 da baslamıyor mu?
+ baslıyor amca?
- sen niye gelmiyosun peki vaktinde?
+ uyku falan problemleri amca,
- nasıl yani?
+ simdi buraya gelmek biraz zor oluyor ya, onun için.
- kovdum seni yeğen.
+ kov amca
-...
+ amca!
- söle yeğen,
+ kovmasan?
- sittir lan!
+ amca nolur ya
- lan sittir!
+ zaten sıkılıyodum ofisinizde.