82 yıl önce derviş mehmet denen ve hilafeti geri getirmek için kendisine "mehdi" sıfatı vererek isyan başlatmaya çalışan yobaz meczup tarafından başı kesilerek şehit edilen cumhuriyetin yiğit öğretmeni ve asteğmenidir.
katilleri asılarak cezalarını bulmuşlardır.
günümüz yobazları, konjonktür öyle gerektirdiği için, aynı kafada oldukları halde, bu yobazların kendilerinden olduğu gerçeğini inkar ederler.
devrim şehidi asteğmen kubilay'ı şehit edilişinin 82.yıldönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz. ışıklar içinde yatsın.
kubilay'ın hapçı it kopuk katillerinin yobaz, hele islamla ilgisi olduğuna inananlarla uğur mumcu'nun katillerinin yobaz, hele islamla ilgisi olduğuna inananlar aynı zeka seviyesine sahiptir. zeka derken lafın gelişi tabi.
birkaç beyinsize acıyıp askerlere kuru sıkı mermi atmalarını emretmiş,bu beyinsizler de ''allah biiz koruyor kurşun bize işlemiyor'' deyip günahsız bir müslümanı katletmişlerdir.
23 Aralık 1930'dur
Gece yeşilimsi,
Dağlar ak
Bir altın çizgi gibi yerle gök
Gün doğdu doğacak
Don yoktur ama donmuştur sanki
Sarı yapraklarla kış kocaman bir yüz
Tarla çizgileri ile bir kilim işte
Menemen ovası dümdüz
Yalancı Mehdi Derviş Mehmet
Yürümüş Manisa'dan bir sarı su gibi
Beş on adamıyla Menemen'e varmak üzere
Yılan uykusu gibi
Düştü Kubilay'ın başsız gövdesi
Bir çınar dalı gibi yere
Sarktı yakasından anasından gelmiş
Mavi çiçek mor çiçek bir çevre
Düştü Kubilay'ın başsız gövdesi
Bir söğüt dalı gibi yere
Aydınlık aydınlığa yaklaşır iken
Sonsuzluğa ere ere
Düştü Kubilay'ın başsız gövdesi
Bir zeytin dalı gibi yere
Düştü cebinden bir kitap,
Açıldı göklere...
ergenekonvari bir örgütlenmenin sonucunda katledilen asker.
uğur mumcu yada ahmet taner kışlalı bombalanınca yine kahrolsun şeriat naraları atanlar işin ucu derin devlete dayanınca sus pus olup o insanları unuttular.