Futbolu bıraktıktan sonra devlet televizyonunda spor yorumculuğu yaptığını ve bir kafe işlettiğini duymuştum. TRT spor'daki bir röportajında söylüyordu.
tipi itibari ile hakan ünsal'a benzeyen türkyılmaz'ın attığı gollerden sonra iki kolunu iki yana açıp uçak gibi süzülerek yaşadığı sevinç enteresandı..
herkese renkli günler
isviçre vatandaşı olduğu için isviçre milli takımında görev almış, ancak futbolcu olduğu dönemde isviçre'nin türkiye'ye karşı oynadığı resmi maçlarda kendi isteği ile forma giymemiş futbolcudur. bu tavrı o dönemde pek çok türk futbolseverin takdirini kazanmıştı.
galatasaray forması giyen futbolcular için ilk kahramanımdır kendisi. giydiği 11 numaralı formayla ve muhteşem sol ayağıyla daha çocuk yaşta kendisine hayrandım. gol attıktan sonra kollarına iki yana açarak uçak sevincini türk futboluna kazandırmıştı ayrıca. bir de 3-3 biten manchester united maçında top toplayan çocuğa bağırdığı için eric cantona'ya(bu farklı bir oyuncu da olabilir tam hatırlamıyorum) diklenmişliği vardır.
yillarca turk takimlarinin transfer listesinde bulunmus en sonunda galatasaray'a gelmis muhtesem futbolcu. cok agirbasli, guclu ve efendi bir oyuncuydu.
1995-96 sezonunda istanbulspor'a kornerden bir gol atmıştır ki tadından yenmez o gol. ayrıca euro 96'da kendisini isviçre formasıyla görünce çocukca bir masumlukla "ne işi var lan bunun isviçre'de, türk olm bu adam" dedirtmiştir.
gs de iken, bir hagi kadar sevilen, futbolunu bir galatasaray lilik ictenligiyle oynayan, gercek cimbomlu, en sevdigim gs li futbolcularin ilk baslarinda yer alan, sempatik futbolcu. simdi isvicre deki italyan kanalinda yorum yapiyor.
her asktan geriye kalan sadece galatasaray\'a gonul bagimiz celikten 5 kat daha dayanikli olan orumcek agi kadar saglam oldugu icin kiz arkadaslarin dogumgunlerini hatirlamak yerine cimbomumuzun abidik detaylarini hatirlariz..gelelim kubi ile ilgili detaya efendim meshur kornerden gol istanbulspor\'a sol kornerden atilmistir ha kubi\'nin tek korner golu bu degildir avrupa kupalarinda da bir tane vardir diye hatirlamaktayim,hersey bir yana korner golu falan filan bunlari gecelim kubi\'yi cok severim bizden sonra tranfer oldugu grasshoppers\'da oynarken 1998-1999 sezonunda bize karsi attigi gole ragmen,ha keza bu macta sag caprazdan aldigi topu defansi ipe dizerek nerede ise kacirmanin daha zor oldugu bir pozisyon elde etmis fakat golu atmamistir bu sirada babam helal olsun be adam galatasarayli iste atmadi golu demesi tarafimdan elestirilince yine gergin dakikalar yasanmisti..ayri bir detay ise;bunu hangi kanalin verdigini hatirlayamiyorum ama buyuk ihtimal show tv idi; kubilay\'i dondurmaci(maras) kiligina sokmuslardi, bakalim millet taniyacak mi hesabi netekim cogunluk tanidi ve aa sen galatasarayli kubi degil misin gibi tepkiler verdiler zira kubi yok ben degilim dese de enteresan turkcesi onu aciga veriyor idi. bu da boyle salakca bir animdir..
belki de geçmiş en üç kağıtçı topçular listesinde zirvedeki isimdir.Bugun ona buna saydıran erman toroğlu'nun yönettiği bir maçtaki pozisyon bunu anlamaya yeterlidir.
O tarihlerde kale arkası kameraları yeni yeni kullanılmaya başladığından o güne kadar olaya tam vakıf olamıyorduk ancak bu maçtaki pozisyonun kale arkası görüntüsünden gördük ki kubi adamın formasına yapışıyor, kendini yere atarken adamıda aşağı doğru çekiyor, adamcağız ne kadar dirensede düşememek için, kubi indiriyor onuda erman hoca'da düdüğe asılıyor hemen;düüüüüüttttt, penaltııı.
unutulmaz manchester maçıyla ilgili söylediği şu cümleler o destanın nasıl yazıldığını en iyi anlatan cümlelerdir sanırım.
''15 dk oldu daha bana top deymemişti. top alamıyordum ki ben. sonra arif bir şut attı ve girdi. ben inanamadım, inanamadık ama gol oldu. işte o anda bizim kafamazın içinde bir şey oldu, bir şey değişti. dedik tamam biz de yapabiliriz bunu.''* ve galatasaray golden sonra oyunun hakimi olmuş atak üstüne atak yaparak maçı 2-0'dan 2-3'e getirmeyi başarmıştır.
galatasaray'ın hem teknik hem de güçlü fizikli bir futbolcusuydu. ama benim için en önemlisi mahalle maçlarında her zaman ismini ve formasını kullandığım idolümdü. gol atınca aynen onun gibi sevinirdim. kollarımı yana açar, işaret parmağı hariç diğer parmaklarımıı kapar ve deli gibi koşardım.