caner taslaman'cı yeni oluşumdan bir kurban.
fizik bilen bir insan caner hoca'yı takip etmez, açık ve net.
konuşabiliriz isteyen olursa.
(#22682709)
ayrıca, bu küçükken düşündüğüm birşeydi.
çocuk aklımla düşünmem çok normal.
köylülük ve varoş'luk ile aşağılamana gerek yok.
(bkz: #22780591)
bir daha itiraf yapanı siksinler.
beni lethe ırmağının kıyısında bekleyen,edebiyat sever,sevimli yazar. e edebiyat severse onu sevmemek olmaz tabii...*
bu da benden kendisine naçizane bir hediye :
geceleri bir çarpıntı duyarsan...
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum...
sarayburnu' ndan geçiyorum...
akşamsa eylülse ıslanmışsam...
beni görsen belki anlayamazsın...
içlenir gizli gizli ağlarsın...
eğer ben yalnızsam yanılmışsam...
elimden tut yoksa düşeceğim...
yağmur beni götürecek yoksa beni...
bursalı kızların erkek ihtiyaçlarını nasıl karşıladıklarını merak eden yazarcık aslan parçası.
merakını gidermek için gönderirsin birini bana, yada bizzat sen gelirsin, merakını gideririm!
geçenlerde bir yazısını okuduğum ve okurken kahkaha krizine girdiğim büyük bir yazar. nasıl fark edilmemiş hayret valla. tebrik ediyor ve böyle güzel şakalar yapmasını rabbimden niyaz ediyorum. ahahaha şakası aklıma geldikçe kriz geliyor. süpersin.
kendisini bizzat takipteyim, recep tayyip erdoğan tekrar seçildiğinde yavaştan yol alsa iyi olur. bakalım klavye delikanlısı mı, yoksa gerçekten mert adam mı?
cahillikte çığır açan yazar. mehmet akif' in dilinin ağır olmasını o dönemki dile değil de aklınca türk fobisine ve arap hayranlığına bağlamış . oysa cenap sahabettin ve tevfik fikret arap düşmanı oldukları halde dilleri mehmet akif' ten daha ağırdır . hatta mehmet akif halk anlasın diye daha açık yazmıstır . cenap sahabettin, tevfik fikret ve ahmet hasim gibiler halktan uzaklasıp yüksek zümreye hitap etmek için bilerek daha anlasılmaz yazmıslardır .
umarım saydığım sairleri ve o dönemki edebiyat anlasını inceler ve cahilliğini üzerinden atar .
silinmesi gereken bir yazar. bunun osmanlı' ya attığı iftiraları kimse atatürk' e atmıyor . zaten bu iftiralar atatürk' e atılsa çoktan yazar silinir .
profilinde izinli yazar görünüyor. başlığınıda silmiş. lakin ne yaparsa yapsın yazdıklarının bedelini hukuk nezdinde ödeyecek. bundan sonra dua etsin o akit yazarlarının burnu bile kanamasın diye. zira bir numaralı müssebbibi bu yazardır. zaten kendiside belirtmiştir. akit yetkililerine bu durum zaten başka bir arkadaş tarafında da bildirilmiştir. kimse hacmini kaldıramayacağı laflar etmesin. bu arkadaşın durumuda herkese ibret olsun. yok öyle eskisi gibi sessiz kalmak. hukuk nezdinde bedelini ödeyecektir eğer o yazarlara bir şey olursa. gerçi olmasında gerek yok zira tehdit etmiştir. gayrisini akit yazarları bilir.
akit yazarlarının tamamını yakmakla tehdit etmiştir. yazdıklarının görüntüsü mevcuttur. bu saatten itibaren akit yazarlarının herhangi birinin kılına zarar gelse sorumlusu bu yazardır. öyle kafana göre yazarsa bedelini hukuk nezdinde ödersin. haddinizi bileceksiniz arkadaşlar. öldürmekle tehdit ediyor gazetecileri hemde yakarak.
ATATÜRK DÖNEMiNDE 'KEMALiZM' YOKTU" YALANI VE ATATÜRKÇÜLÜĞÜN iCADI
Cehaletle ihanet Arasında Bir Kavram Kargaşası
20. yüzyılın en etkili asker ve devlet adamlarından biri hiç şüphesiz Atatürktür. Atatürk, 1911-1922 yılları arasında aralıksız 11 yıl savaşmış, neyi var neyi yok bu savaşlarda kaybetmiş bir ulusu önce emperyalizmin, sonra da bağnazlığın ve geri kalmışlığın her türlü baskısından kurtarmıştır.Atatürkün ulusal kurtuluş mücadelesi ve bu mücadele sırasındaki stratejileri hiç şüphesiz derin bir aklın ürünüdür. işte bu akılla şekillen Türk devrimi, Atatürkün adından dolayı KEMALiZM olarak adlandırılmıştır.En yaygın Cumhuriyet tarihi yalanlarından biri, Atatürkün sağlığında 'Kemalizm' kavramının kullanılmadığı biçimindedir. Örneğin Hasan Celal Güzel'in bir yazısının başlığı, "Atatürk Kemalist Değildi" şeklindedir. Güzel bu "iddialı" yazısında "Sevgili okuyucular, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Kemal ATATÜRK, kendi adına atfen uydurulmuş suni bir doktrin olan 'Kemalizm'e karşıydı.(...)Efendim, 'Kemalizm', Atatürk döneminin değil, özellikle Onun vefatından sonra kendi tahakkümlerini ve çıkarlarını gözeten 'Tek Parti Ekibi'nin üretimi olup, Atatürk ilke ve Devrimleri ile CHPyi özdeşleştirerek Atatürkün düşüncelerini dogmatik ve dar kalıplarda dondurmasıyla ortaya çıkarılmıştır..." demiştir. Ne derin analizler ama!!! Oysaki, bırakın Kemalizm kavramının Atatürk döneminde kullanılmadığı yalanını, Atatürk sağlığında Kemalizmi, Türkçe kale anlamında KAMALiZM olarak bizzat kullanmıştır.Atatürk, Cumhuriyeti emanet ettiği gençlere tarihlerini doğru bir şekilde öğretmek için bazı bölümlerini bizzat kaleme aldığı dört ciltlik lise tarih kitaplarında da Kemalizm kavramına yer vermiştir. ilk baskısı 1932, ikinci baskısı 1933te yapılan bu kitapların 4.cildindeAtatürkün altı ilkesi açıklandıktan sonra şöyle bir değerlendirme yapılmıştır: işte yabancı yazarların Büyük Millet Reisinin adıyla ilişkili olarak Kemalizm dedikleri Türk devrim hareketinin temel prensipleri bunlardır. Bu prensiplere dayanan devlet sistemi Türk milletinin tarihine, ihtiyacına, toplumsal bünyesine ve ülküsüne en uygun olduğu kadar, bütün dünyadaki sistemler içinde de en sağlam ve en mükemmel olandır. Ünlü Türkçülerden Tekinalp (Moiz Kohen) , 1936 yılında Atatürkü ve Türk devrimini anlatan Kemalizm adlı bir kitap yazmıştır. Tekinalp kitabında Türk devriminden Kemalist devrim diye söz etmiştir: Kemalist devrimin kesin bir gelişime kavuşmasını ve rejimin tam anlamıyla yerleşmesini beklemek gerekiyordu. Cumhuriyet Halk Partisinin 1935 Mayısında Ankarada toplanan dördüncü kongresi dolayısıyla bunun gerçekleştiğini görmek olanağına erdik. Partinin en yetkili yöneticileri, Kemalist devrimin artık en tmel amacına ermiş bulunduğunu ve bundan sonra genel çizgileri artık bütünüyle ve kesin biçimde saptanan yükselişlerle dolu yolda ilerlemekten başka yapılacak bir şey kalmadığını, bu nedenle resmen açıkladılar. Gerçekten de geriye Kemalist rejimin şimdiye değin oluşturduğu yapıtlara bir göz atacak olursak, rejimin gerçek yüzünü, olayların, gerçekleştirilen yapıtların ve elde edilen sonuçların aydınlığı altında kolayca görür ve kavrarız. 1936 yılında yayınlanan bu kitabı Atatürkün okumadığı veya en azından bu kitaptan haberdar olmadığı düşünülemez. Atatürkün en çok inanıp güvendiği kişilerden biri olan Mahmut Esat Bozkurt, ilk defa 1937de basılan Atatürk ihtilali adlı kitabının ek:15 adlı bölümünde Kemalizmden söz ederek, Kemalizmi diğer akımlarla karşılaştırmıştır: Kemalizm, Kemalizm ve Komünizm Arasında Ayrılık, Kemalizm ve Milli Sosaylizmin Ayrıldıkları, Birleştirkleri Noktalar, Kemalizm ve Faşizmin Ayrıldıkları Noktalar, Kominizmin Aksak Tarafları Mahmut Esat Bozkurt, dünyadaki bütün doktrinlerin en güzel yanları alınarak Kemalizm Doktrinininyaratıldığını belirtmiştir. Kemalizm kavramı, 9 Mayıs 1935te toplanan CHP dördüncü genel kongresi programında da şu şekilde yer almıştır: Yalnız birkaç yıl içinde değil, geleceği de kapsayan tasarılarımızın ana hatları burada toplu olarak yazılmıştır. Partinin güttüğü bu esaslar Kamalizm prensipleridir. Görüldüğü gibi yeni rejim, açıkça Kemalizm olarak adlandırılmıştır. Kemalizm, böylece Türk ulusunun geleceğine egemen olan bir ideoloji durumuna gelmiştir. Atatürkün kendi el yazısıyla 1937de yazdığı ve CHP 1939 Program Çalışmaları başlığıyla yayınlanan bir belgede, 1935 Kurultayınca saptanan fikirler de bu programa alınmıştır. Partinin güttüğü bütün bu esaslar Kemalizm Prensipleridir ifadesi yer almaktadır.Kemalizm kavramı Atatürk döneminde çok yaygın olarak kullanılan bir kavramdır. Sadece Atatürk ve Atatürkün yakın çevresindekiler, gazeteciler, yazarlar değil, milletvekilleri de sıkça Kemalizm kavramını kullanmışlardır. Örneğin 1931 yılındaki Meclis oturumlarından birinde Denizli Mebusu Mazhar Müfit Bey (Kansu), demokrasiyi anlamada Kemalizm Okulunun çocukları olduklarını, demokrasiyi memleketi mutluluğa ve vatandaşı esenliğe götüren Kemalizm Demokrasisi olarak tanıdıklarını, Kemalizm basın özgürlüğünü kutsallaştırmakla beraber basın yoluyla vatandaşların öteki haklarına saldırmasını da hoş görmediğini belirtmiştir. 1936da CHP Genel Sekreteri Recep Peker, görevden ayrılırken yayınladığı bildiride, Hepimiz için en büyük şeref son nefese kadar Kemalizm eserinin sadık hizmetçisi kalmaktır demiştir.Celal Bayar, 1 Kasım 1937 tarihli Meclis konuşmasında birkaç yerde Kemalist Rejim ifadesini kullanmıştır: Kemalist rejim, mülkiyeti, kişisel çalışmayı, çalışma değerini ekonomik politikasının esası olarak almaktadır. Kemalist rejim ekonomiyi bir teknik diye kabul etmektedir. Fakat Kemalist rejimulusal çıkara uymayan sürekli bir kişisel çıkarı da kabul etmemektedir ve etmeyecektir Kemalist rejim karakteri yapıcı ve yaptırıcı olmaktır.1930larda Nuri Genç, Hatayda Kemalist Hatay adlı bir gazete çıkarmıştır.Görüldüğü gibi Atatürk döneminde hem Atatürk, hem de başkaları KEMALiZM kavramını kullanmıştır.Atatürkün ölümünün hemen ardından Kasım 1938de yapılan ilk Meclis toplantısında birçok milletvekili Atatürkten ve eserinden söz ederken Kemalizm kavramını kullanmıştır. Örneğin, Konya Milletvekili Fuat Gökbudak, iki Mustafa Kemal vardır. Biri herkes gibi vücudu olan bir Mustafa Kemaldir. Öbürü Türk tarihini sonsuzluğa kadar sürdürecek olan Kemalizmin Mustafa Kemalidir. Kemalizm yolu, hasta ve yenik uluslara can veren bir hayat suyudur sözleriyle aynı zamanda Kemalizmin en güzel tanımlarından birini yapmıştır.Aynı toplantıda Kütahya Milletvekili Neşit Hakkı Uluğ, Kemalizmden, Halk topluluklarını kölelikten kurtaran, şeref ve haysiyete ve erdeme dayanan Cumhuriyet ile Doğu dünyasında vicdanların özgürlüklerine ve özgür düşüncelere dayanan Kemalizm, sonsuzluğa kadar yaşayacaktır diye söz etmiştir.Eskişehir Milletvekili istimat Özdamar ise, Yaşasın Türklük, yaşasın Kemalizm ideali. demiştir. Aynı toplantıda Celal Bayar bu sefer Kemalizmden şöyle söz etmiştir: Milletimiz on beş yıldan beri denenen Kemalizm rejimininkendisine verdiği huzur ve sessizlik içerisinde çalışmak ve kuvvetlenmek istiyor. Ulusal sınırları içinde mutlu olmak isteğindedir Bütün bu örneklerden de açıkça görüldüğü gibi 1930lu yıllarda genç Cumhuriyet rejiminin adı