birde yarım yamalak kesme merakları varır ki sormayın.
ankaradaki berberler ulan yalvarıyorum artık bin kere söyledim anlamadınız bir de buraya yazıyorum şu benim ense kısmını kısaltın artık. apaçi değilim ben. hayır tipim benzese neyse öyle bir şeyde yok. heryeri kesiyorsunuz da oraya gelince takatınız mı kesiliyor anlamadım gitti.
kuaföre doğru cümleler kurmak çok önemlidir. zira bir kuaföre kırık al demek 'al saçım senindir' demek gibi bişi çünkü onlara göre bütün saçımız kırık. onun yerine ucundan 2 parmak al demek mutsuz olmayacağımız sonuçlar doğurur.
(bkz: kıskanç kuaförler) hiç bir zaman istedğin boyutta kesmezler (bkz: ne denirse densin kuş model saç kesen kuaförler) akabinde de iyi oldu sana gitti şeklinde utanmadan açıklama yapmaya çalışırlar sende he he dersin kuaförden çıkar çıkmaz bir daha asla gitmiycem tarzında söylenirsin hızını alamazsın ana avrat düz gidersin sonuç mu bi sonra ki aya aynı kuaförde aynı sandalyede aynı muhabbeti yaparken bulursun kendini.
Hayatta hiç cetvel görmemişlerin bu mesleği yapmalarıyla alakalıdır. 2 cm'i 38 cm olarak algılamalarına sebep olur ve bu şekilde saç her türlü kısa kesilir.
bir insanın sıcak havada soğuk limonata içmesi gibidir. yudum yudum alacağına hepsini löp diye diker bitirir. Bu kuaförler de tüm saçı höp diye keser giderler. Durum böyle. kendisini tatmin etme meselesi yani.
sadece kırıklarını aldıracağım denilen halde güzelim saçların yarısını kesmesidir. müşterinin kızdığını anlayınca ''iyi oldu iyi toparlandı saç kendine geldi'' gibi kendilerini kurtamaya çalışırlar.