en kral kuaför dahi bir sanatçı edasıyla ruh halini saça yansıtır.
sorun şudur. ben bir tablo, heykel gibi sürrealist bir çalışma istemiyorum kafamda.
adam karısıyla kavga eder mesela. senin 10 dakika boyunca anlattığın şeye kafa sallar anladım der. kuaförden içine sinmemişlikle çıkarsın. eve gelip sakin olmaya çalışarak yıkanırsın veee yamuk kesilmiş bir saç!!
ya da kadın yanındaki elemana kızmıştır. seni dinlemez bile... acaba şöyle mi olsun dediğin anda "kafasında model yok ben bu saça tükürebilirim" isteğiyle tüm sinirini saçınızdan alır.
anlatılan modeli anlamak o kadar zor olmamalı ya. insan kendi saçını, isteğini bilip oturuyor o koltuğa. bir de yalandan çok güzel oldu demeleri yok mu...
tüm bunların yanında, ıslak saç ve büyük kuaför önlüğüyle koltukta kurban edilmek için beklemek bile yeterince nefret edilesi.
Kurulan gereksiz sanimiyet, ve müşteri aralıklarında sıgara molaları. O son dumanı da içeriye üflemeleri. Ya işletmeden işlemeye değişir belki ama türkiyede tanık olduğum bu.